''1''
-Bir ispinoz kuşu kadar özgürdü,altı küçük siyah.-
Şarkı Önerisi: Daughter-Youth ( https://www.youtube.com/watch?v=VEpMj-tqixs )
Günün çaresizliğini arıyormuş gibi çırpınan gözlerim buram buram ter kokan sınıfın tek cazibesinde durmuştu.
Gözlerimizin aynı yerde buluşması pek tuhaf olmadı.Çünkü ne zaman ona baksam olay tekrarlanıyordu.
Ağzımdaki sakızı yuvarlayıp yanımda Eylül sıcağında boncuk boncuk ter akıtan Tuğçe'ye döndüm.
Deniz'in baktığından bihaberdi.Sınıftaki herkesin olayından bihaberdi.
Zilin sesi kulağıma ilk defa bu kadar güzel gelmişti.Sol yanağıma doğru yatırdığım dalgalı saçlar içeri giren güneş sayesinde renk değiştirmişti bile.
Evet gün çaresizdi,bizse daha çaresiz.
''Çıkabilirsiniz.Notlarınızı haftaya arşivimde istiyorum.Ve sen-'' gözleri benim üzerimde buluşan Sami Hoca'nın adımı hatırlamaya çalışırcasına endişesi yüzümde oluşan çarpık gülümsemeyi engellemedi.
Sınıfı boşaltan öğrenciler çoktan beni Sami Hoca -namıdeğerdurmayançene- ile başbaşa bırakmıştı.Ne geveleyeceğini merak ederken elindeki dosyaları özenle sağ eline yerleştirdi.O eliyle neler yaptığını inanın merak etmiyorum.
''Geçen seneki matematik ortalaman epey düşük.Okuldan atılmış olmanda sana bir eksi puan daha kazandırmış.Dönemin yeni başlamış olması ve senin okulda yeni olman avantaj.Umarım bunu iyi yönde kullanırsın Aslan.'' Kafamı sallayarak yüzümdeki gülümsemeyi ciddi bir ifadeye çevirdim. (Aslan kızın soyadı.)
''Buna emin olabilirsiniz.'' Lisenin daha ikinci yılındaydım.Başıma gelen olaylardan ise kesinlikle ben sorumluydum.
Sami Hoca boğazını temizledi, ''Herşey yeni başlıyor,Aslan.İyi şanslar.'' beni küçük sınıfta yoğun düşüncelerimle yalnız bırakarak hızlı adımlarla gitti.
Ter kokusuyla karışmış oksijeni daha fazla akciğerlerime doldurmak istemediğim için bende arkasından çıktım.
''Hey Aslan!'' Koridorun karşısından bana doğru koşan Tuğçe'yi görünce sol omzumda asılı olan çanta yüzünden, gerilmiş omuzlarımı dikleştirdim.
Gösterişli beyaz elbisesi artı kalçalarını gösteren taytı ve künyesindeki aile isimleri çoktan imajını anlamamı sağladı.Muhtemelende şu an eve geç kalıyordu.
Sırf ağzımdan çıkacak bir kelimeyle yeni kız maskotu olmamı isteyen hafiyelere benzetiyordum onu.
''Sami Hoca fazla konuşmadı ya.Yenilere karşı hep öyledir.'' Düz sarı saçlarını geriye atarak gamzesini gösteren gülümsemesini suratına yaydı.
''Sadece bir kaç konuda uyardı.'' Koridorda beraber okul çıkışına yürümeye devam ederken söylediğim cümleleri kafamda tarttım.
''Aslında neden geldiğini herkes merak ediyor.Bahçelievler burdan çok daha iyi bir yer.'' Gözlerimi kırpıştırarak hakkımda gerçekten fazla dedikodunun dolandığını düşündüm.
En çokta Tuğçe Çetin'in bildiğine adım kadar emindim.
''Küçük bir kavga fazla büyüdü.Bende atıldım.'' Okuldan çıktığımız anda ağzımdaki sakızı yere tükürdüm.
Bir sigara yaktım,hava sıcaktı.Fazlasıyla.
''Okuldan mı atıldın?'' Büyük bir heyecanla sorduğu soruya gülümsedim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Altı Küçük Siyah
Teen FictionHayatını bir yalan içinde yaşamış ve insanları kendi deyimiyle ''çaresiz'' olarak adlandırmış Nehir'in geçmişini geride bırakmak isterken çaresiz olmayanı bulma hikayesi. Her şey yanlış bir gecede,yanlış çaresizlerle ve itaat tanrısıyla başlamıştı. ...