Bölüm 3

37 4 1
                                    


Yaklaşık 1 saat oturduktan sonra kalkmak için ayaklandım.Tom meşgul olduğundan dolayı görüşürüz anlamında başımı salladım.

O da bana göz kırptı.Kafenin kapısını açıp merdivenlerden inerken Harry'nin araba bagajından poşetleri aldığını gördüm.Ne yapsam da

beni görmese diye düşünmeye zamanım olmadan gülümseyerek merdivenlerden çıkmaya başladı .Aramızda iki basamak bırakarak

-Nereye gidiyorsun ?

diye sordu gözlerini gözlerimden ayırmayarak.Harry bir insanın gözlerine hiç çekinmeden dakikalar boyunca bakabilecek potansiyele sahip.

Kurşun gibi gözleri var.İnsanın kalbini her an delip geçecekmiş gibi.

-Eve gidiyorum acelem var görüşürüz dedim.Tam merdivenden bir basamak inmişken

-Akşam görüşeceğiz

dedi.Nerde görüşecekmişiz diye sordum.

Harry:

-Stella 'da

diye yanıt verdi.Buna baya gülmüş olmalıyim ki

Harry:

-Ne gülüyorsun ?

diye sordu

-Stella da mı .Seni bizim ortamlarımız pek açmazdı ya cevabın komik geldi dedim.

-Büyüdüm ben Avrıl,buna alış

-Harry akşam bir bahane bulacaksın ve gelmeyeceksin.Bunu hepimiz biliyoruz öyle değil mi ?

soruma yanıt beklemeden inmek için hamle yaptım.Arkamdan akşam görüşeceğiz diye bağırdığını duydum.Döndüm bay bay anlamında

elimi salladım.Eve geldiğimde kendimi yorgun hisetmiyordum.İçimden temizlik yapma aşkı geldi.Bu aşk her zaman gelmediğinden

dolayı üstümü değiştirip mutfağa geçtim.Mutfak tezgahını ciflerken sessizlik beni rahatsız etti.Bilgisayarımı açıp en sevdiğim parça olan

''Sign of the times' eşliğinde işime devam ettim.Bilmem kaçıncı kez bu parça çalmıştı ama ben mutfağın işini bitirmiştim.Odama geçtim

benim için en zor olan kısım yatak odamı temizlemekti.İşe makyaj çekmecemi temizlemekle başladım.Dökülen pudra parçalarını

ıslak mendille silmeye kalkışınca oratalığı daha berbat hale getirdim.Korktuğum başıma gelmişti,temizlikten sıkılmıştım.Kendimi sıcak

duşa attım.Çıktıktan sonra Stella'ya gitmek için hazırlanmaya başladım.Saçımı her zaman yaptığım gibi yapmadım.Onları özenle dalgalandırdım.

Annemin 18.yaş günümde hediye ettiği siyah renki,düşük omuzlu diz üstü elbisemi giydim.Ayaklarıma siyah stiletto

ayakkabılarımı geçirdikten sonra evden çıktım.Eve girmemle çıkmam bir oldu.Çünkü dışarda şiddetli bir rüzgar vardı.Stella'nın evi yakın

olduğundan arabamla gitmeyecektim.Bu yüzden üstüme siyah deri ceketimi alıp çıktım.50 metre ötedeki pastaneye uğrayıp üç kutu ekler

pasta aldım.Stella buna bayılırdı.Ben Stella'nın evine yaklaşırken rüzgar şiddetini daha da arttırmıştı.Biraz zorlansam da Stella'nın muhteşem evinin ziline bastım.

-Ne kadar da şık olmuşsun böyle,araban nerde?

diye sordu Stella.

-Rüzgarın bu kadar çok şiddeleneceğini bilemedim dedim ona sarılırken.Stella çok şen şakrak hayat dolu bir insandır.Onunla Boby'nin

marketinde tanışmıştık.Üst reyona deterjanları yerleştirirken sandelyenin azizliğine uğrayarak onun düşmesini engellemiştim.

O günden sonra dost olmuştuk.

Biz salona girerken Boby elinde meyve tabağıyla göründü

Hep beraber yemek salonuna girdik.Stella'nın evi ışıl ışıldı.Yemek odasını daha özenle ışıklandırmıştı.

-hey Avrıl elindekiler de ne ?

diye sordu stella.

-aa unutmuşum

Poşeti ona doğru uzattım.Alıp içine baktı

-Her geldiğinde birşey getirmek zorunda değilsin

dedi bana hayıflanarak.Uzun dikdörtgen masanın sağ ucunda Tom oturuyordu.Tom'un karşısında Kayla vardı.Kayla,Tom'un marketinde

çalışan ufak tefek bir kızdı.Fakat çok konuşurdu yine de onu severdik.Masada Harry'i göremeyince içimden biliyorduk diye geçirdim.Tom ve

Kaylayla kucalaştıktan sonra Tom'un yanına oturdum.Stella ve Boby ise sol uçta karşılıklı oturmuşlardı.Ben masadaki yemeklerin önce hangisini

tatsam diye düşünürken elinde şaraplarla Harry içeri girdi.Beni fena halde yanıltmıştı.

Harry:

-Mahzeniniz çok karışmış Boby ,biraz düzenledim.Aradığım şarapları da anca buldum.

dedi karşıma otururken.


DOLUNAYIN EVLATLARI (HARRY KONT)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin