Düşünün.
Bir sabah uyanıyorsunuz ve gece yatarken bıraktığınız dünya artık sizin için aynı dünya değil. Eşyalar yerli yerinde. Dolap, masa,dün gece kapatıp tekli koltuğun üzerine bıraktığınız bilgisayarınız. Hepsi olması gerektiği gibi aslında.
Bu sabahı diğerlerinden farklı yapan yatakta yatan kendi bedeninize bakıyor olmanız. Eliniz yatağın yanından uzanmış havada sallanır vaziyette. Aralık perdeden güneş ışığı yüzünüze vuruyor. Bu his her saba uyanmanıza neden olurdu. Şimdiyse öylece kendinize bakıyorsunuz.
Yüzünüzün rengi mi beyazlamış ? Birde sanki göz altlarınız her sabahkinden daha mor. Dudaklarınız hafif aralanmış. Siz sadece bakıyorsunuz. Dakikalar geçiyor. "Sadece bir rüya...Sadece rüya birazdan uyanırım...hadi uyan...uyan...uyan"
Sadece bir rüyada olabilirsiniz ama diğer olasılığı da düşünmeliyiz. Sahi... Diğer olasılık ne ki ?
Yaşamam ve ölümü tatmış biri olsaydınız ve yaşamak için ikinci bir şansınız olsaydı neleri değiştirirdiniz?