Onurla birlikte evde vakit geçiriyorduk.Onurun anlattığına göre bizim yan taraftaki villaya 2 arkadaşı taşınmış ve biraz sonrada bize geleceklermiş.Havuza gireriz güzel vakit geçiririz eğlenceli çocuklar diyip anlattı.O sırada kapı çaldı.Onur ben bakarım diyip salondan çıktı.Bir süre sonra yanında 2 çocukla birlikte geldi
berke yukardaki
toprak yukardaki
Bende oturduğum koltuktan ayağa kalktım.Artemis toprak ve Berke diyip tanıştırdı.samimi bi gülüşle ben berke diyip elini uzattığıda ben en içten gülümsememle elimi uzattım artemis dedim.diğer tarafa döndüğümde ben toprak diyip elini uzattı elini tuttum artemis dedim.Kalp atışlarım hızlanmaya başlamıştı.Hala birbirimizin elini tutuyorduk.gözleri çok güzeldi.Çok güzel bakıyordu.Yüz hatları keskin ve kusursuzdu.Ellerimin terlediğini hissetmemle yavaşça çektim.Hep birlikte salonda oturmuş sohbet ediyorduk.Toprağın bana baktığını hissetmemle bende ona baktım sonra gözlerini kaçırdı.Ben bize kahvegetireyim diyip salondan çıkıp mutfağa geçtim.Kahveleri hazırlarken bir yandan da düşünmeye başladım.Noluyo bana böyle niye o kadar heyecanlandım ki kitlendim kaldım çocuğa bide aptalsın artemis diyip kendi kendime söylendim.Yardıma ihtiyacın varmı? gelen bu tanıdık sesle arkamı döndüm.Topraktı bu.Ona gülümseyip teşekkür ederim dedim.Birlikte mutfaktan çıkıp salona geçtik.Kahvelerimizi yudumlarken bir yandan ne yapsak diye düşünüyorduk.berke söze girerken hepimiz onu dinlemeye başladık.
Bakı gençler ben diyorum ki bize geçelim bizde bişeyler yapalım.Sen ne dersi onur kardeşim?
Bana uyar kardeşim .
Tamam o zaman.Artemis sanada uyar dimi?
sorun yok uyar diyip kahvemden bi yudum daha aldım.O sırada Toprağı beni izlediğini fark ettim.Ben hazırlanayım o zaman diyip odama çıktım.
hızlıca hazırlandıkta sonra odadan çıkıp aşağıya indim.Kapıda beni bekliyorlardı.Yanlarına gidip hazırım çıkabiliriz dedim.evden çıktıktan sonra 5 dakikalık bi mesafe yürüyüp toprakların evine geldik.Berke bize salonu gösterdiğinde toprak yukarı çıkmıştı.Ben bi lavoboya gideyim diyip berkeye baktım.Yukarda gez gez bulursun diyip güldü.Bende ona gülümseyip merdivenlerden yukarı çıktım.Girdiğim ilk2oda tahminlerime göre misafir odasıydı.3.oda ise berkenin odasıydı nerden anladın diye sormayın çünkü odanın her yerinde kedni resimleri vardı buna çok güldüm.son 2 oda kalmıştı.koridorun en sonundaki odaya girdim.Üstü çıplak toprağı görmeyi beklemiyordum.Oda benim kadar şaşkındı.Vücuduna bakmamaya çalışıyordum ama kasları adeta ben burdayım diye yalvarıyordu.sanırım şuan resmen çocuğu inceliyordum.gözlerimi kaslarından alıp gözlerine götürdüğümde yüzünde hafif bi sırıtış vardı.Gözlerimi sabit tutmaya çalışarak konuşmaya başladım.
Şey ben özür dilerim banyoyu arıyordum da.
Sorun yok yan taraf banyo diyip tişörtünü giydi.
Teşekkür ederim diyip odadan çıkıp banyoya geçtim.aynaya baktığımda yüzümün yerdeki kırmızı halıdan bi farkının olmadığını gördüm.Yüzümü soğuk suyla yıkadıktan sonra banyodan çıktım.O sırada toprakta odasından çıkmıştı.Birlikte merdivenlerden inip salona geçtik.Çoktan hazırlanmıştı herşey pizzalar hamburgerler cipsler ve jelibonlar vardı.Bi yandan bişeyler yiyip bir yandan pis yedili oynuyorduk.yemekler bittikten sonra tabu oynamaya karar verdik.Berke onurla olmak isteyince bizde toprakla eş olduk.İlk onlar anlatıcaktı.Berkenin onura kırbaçı anlatmaya çalışması onurun bir türlü anlamaması berkenin çıldırması gerçekten beni çok güldürmüştü.
Ya kardeşim uzun can acıtan bişey!
sopamıı lan!
Ya yakışılı sarı civcivim benim sopa değil ama benzeyen bişey bişey!
Ne biliyim oğlum gelmiyor aklıma bişey!
ya sex yaparken kullanırız hani!Çüş berke diyip gülerken toprakta yavaş ol sereseri diyip kafasına yastık fırlattı.
Haaa kırbaç.
Hah sonunda gel seni bi öpiyim diyip onurun alından öpen berke kahkaha atmama sebep olmuştu.Gerçekten çok kafa dengi bi çocuktu.Sıra şimdi bizdeydi.İlk toprak anlatacaktı.Oturuşumu düzeltip pür dikkat toprağa odaklandım.Oda gözlerimin içine bakıyordu.Kelimenin ne olduğuna baktıktan sonra anlatmaya başladı.
''3 harfli bişey ama o 3 harfe sığamayacak kadarda büyük.Bize tamamlanmışlık duygusunu yaşatır ve eksik olan parçamızın bizimle beraber olduğunu düşünmemizi sağlar.Bizi tam ve bütün hissettirir.Dünyanın en tatlı mutluluğu ile en derin acısından yaratılmıştır''
Farkında olmadan o kelime döküldü dudaklarımdan.''Aşk...''hala birbirimize bakıyorduk.Gele alkış sesiyle kafamı çevirdim.Onurla berke alkışlıyordu.Berke alkışlamayı bırakıp eliyle gözünü silip gözlerim terliyo benim yoksa ağlamıyorum yani diyip yalandan burnunu çekmesiyle onun bu haline güldüm.daha sonra ayağa kalkıp hadi beyler bu kadar oyun yeter film izleyelim dedim.Onurla berke koltuğa yayılırken bende telefonumu arıyordum.Berke yanaklarımı sıkıp ne arıyosun bebek dedi.Telefonumu arıyorum diyip bende onun yanaklarını sıktım.Valla ben görmedim bide toprağa sor istersen dedi.Tamam diyip mutfağa doğru ilerledim.Toprak arkası dönük su içiyordu.Benn.dememle arkasını dönüp elini yukarı kaldırıp bunumu arıyosun dedi.Elindeki telefonumdu.evet diyip ona doğru yürüdüm.Al o zaman diyip kolunu dahada yukarı kaldırdı.canı oyun mu istiyordu bunun.toprakk diyip telefonumu almaya çalışırken tek koluyla beni kaldırıp mutfak masasının üzerine oturttu.Telefonumu elime verip mutfakta salona doğru ilerledi.Hızla çarpan kalbimin üzerine elimi koydum.Ne olduda bu kadar heyecanlanıyorum sanki.Bİraz sakinleştikten sonra bende salona geçtim.Onur artemis gel diyip toprakla arasındaki boşluğu gösterdi.Boş yere oturup filmin başlamasını bekledim.Burnuma doalan toprağın kokusuydu.Çok hoş ve marjial bi kokuydu.Sanki onunla bütünleşmiş gibiydi.Filmin ortalarığına geldiğinde uykumda gelmişti.başım yavaş yavaş düşerken bulduğum yumuşak ve rahat şeyin üstüne koydum.huzurla kendimi uykunun kollarına bıraktım...