BENİM HAYALİMDEKİ AŞK; İKİ İNSANIN BİRBİRİNİ SAHİPLENME DUYGUSUNDAN ÇOK DAHA ÖTE BİR ŞEY
-NİETZSCHE
****************
AÇILAYDAN ...
Haftanın son günü son ders ve yorulmuş bir ben. Bugün kimya sunumunu gayet güzel yaptım ayrıca Erkan'ın da almasını sağladım. Evet çok mutluyum. Şu an ne mi yapıyoruz? Erkan ile arka sırada oturmuş fizikçi ne anlatmaya çabalıyor diye düşünüyoruz ya da ben düşünüyorum. Çünkü Erkan telefon ile uğraşıyordu. Ben de kafamı onun omzuna koyup sıranın altından telefonla uğraşmaya başladım. Bir anda sınıfı bebek kahkahası doldurdu. Herkes sesin geldiği yöne baktı yani bize. Çünkü ses Erkan'dan geliyordu. Tabi sesi fizikçi de duyduğu için hemen o da bu tarafa doğru döndü. Ben Erkan'a "aha sıçtık" bakışı atarken fizikçi yanımıza geldi. Bir bana bir Erkan'a baktı.
- Dışarı çıkın!
Biz Erkan ile ikiletmeden eşyaları toplayıp sınıftan çıktık. Zilin çalmasına daha yarım saat vardı. Bizde kantine indik. Kantine de ya derse girmeyen ya da dersi boş olanlar vardı. Ben bizim cam kenarı masasına geçerken Erkan da iki kahve alamaya gitti. Gelince de ikimizde sınıfta yaptığımız gibi telefonlarla oynamaya devam ettik. Benim bir müddet canım sıkılınca saatte baktım. Zille 15 dakika kalmıştı. Akşama kızlar geleceği için biraz atıştırmalık almam gerekiyor. Kızlarla alırım diye düşünüyordum ama bu 15 dakikalık zaman da Erkan ile yapabilirdik.
- Hadi şu yakında ki markete gidelim.
- İyi olur benim de canım sıkıldı.
Telefonu cebine koyup kahvesi den bir yudum daha alıp masadan kalktık. Beraber okul çıkışına doğru ilerlerken ben onun koluna girdim. Beraber markette girdiğimiz de alışveriş arabası alıp gelen Erkan bana göz kırpıp kafasıyla arabayı işaret etti.
- Hadi atla bir tür attırayım sana.
Ben içimdeki çocuk ruh ile anında kabul edip arabaya bindim.
- Sür Romeo atıştırmalık reyonuna!!
- sıkı tutun prenses 😃
Atıştırmalık reyonuna geldiğimiz de Erkan ben daha iyi alabileyim diye beni raflara biraz daha yaklaştırıp kendisi de bir şeylere bakmaya başladı. Ben ne alsam diye düşünürken aklıma dün akşam Nazlı gerizekalısının dedikleri geldi. Ah kimi kandırıyorum ki o andan itibaren aklımdan hiç çıkmıyordu. Olabilir miydi, gerçekten Gökay beni seviyor olabilir miydi? Ya ben ona aşık mıydım? O an beni tutuşu, gözlerime bakışı hissettiğim o heyecan kalbimin hızlı atışı hepsi neyi gösteriyordu? Off ne diyorum ben onun bir sevgilisi var. Kafamı sallayarak dikkatimi raflara çevirip birkaç şey almaya başladım. Ama nafile hayla aklımda.
- Hey kızım ne diyorum ben sana ...
Bir an Erkan'ın sesiyle yerimden sıçradım. Baş parmağımla damağımı kaldırıp kafamı Erkan'a çevirdim.
- Ne oldu?
Derin bir nefes alıp bana gülerek dönüp baktı.
- Ne mi diyorum? Kızım senin kafa gitmiş. Zil çaldı çalacak hadisene al ne alıyorsan...
-Ha tamam. Ne kızıyorsun ya.
Erkan bana şaşkınca bakarken ben de daha fazla oyalanmayıp hemen bir sürü çikolata ve başka şeyler almaya başladım. Yavaş yavaş artık kasaya ilerlerken ben de artık arabadan inip üstümü düzeltim. Kasiyer aldıklarımızı geçirirken ben de geçirdiklerini poşetliyordum. Sonun da ödeme gelince sırt çantamın ön gözünü açıp cüzdanımı çıkartırken Erkan'ın keskin sesiyle kafamı kaldırıp ona baktım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Mutlu Ol Yeter..
Teen FictionYıllardır onu arkadaşının abisi, kendi abisinin de arkaşı olarak gördüğü Gökay'a birden ve nasıl olduğunu anlamdan aşık olan Açılay, Onu kaybetme kokusu yaşayan Gökay. İkisi de yıllardı bu aşkın farkında değildi. Anlaşılan sadece onalar haberdar değ...