Fancy || VHope

drei

Beklenen o an birazdan gerçekleşecekti. Aslında Taehyung gelmeyi düşünmüyordu. Çünkü Hoseok' la böyle tanışmak istememişti. Ama gelmezse bu konuda ne kadar ciddi olduğunu yansıtamazdı. Hem eninde sonunda tanışacaklardı.

Sadece Hoseok ve kendisinin olmasını istesede bu bir "iş görüşmesi" olduğundan Bayan Shin'de onunla birlikte gelmişti. Büyük ihtimalle Hoseok'un da yanında birileri vardı.

İçini heycan kapladı. O böyle şeyleri önemsemezdi.

Her şeyi değişmişti işte. Belli etmemek için uğraşmadı. Shin'den saklamazdı böyle şeyleri.

Erken geldiklerinden dolayı istediği gibi davranabilirdi sonuçta.

İçini bir huzursuzluk kapladı. 'Ya kabul etmezse', 'ya gelmezse'  ya, ya, ya ve ya.

Kendine gelmek için lavaboya gitmesi gerekti.

"Noona, ben lavaboya gidiyorum. Hemen dönerim." başını sallayarak cevap verdi kadın ona.

Hızlıca lavaboya vardı. Aynadan saçını ve takım elbisesini düzeltti. Elini ve yüzünü yıkayıp kurulaladı.

Lavabodan çıkar çıkmaz hemen masaya doğru adımladı. Oturacakken kapıdan içeriye giren beden ile ayakta dikildi.

O neden böyle şık giyinmişti ki. Zaten ne giyse yakışıyordu, şimdi daha göz alıcı olmuştu. Taehyung bayılacak gibi hissetti, yine.

°°

°Hoseok°

"Sevdiğim bir marka ile yemeğe çıkıyorum. Tabiki de takım elbise giyeceğim, Bay Lee."

Dudağımı büzüp aynadan kendime bakarken. Bay Lee, cevap verme peşindeydi.

"Yani teklifi kabul edeceksin? Hoseok, uygun bir teklifse tabiki olur ama yinede düşünüp karar verin." Kaşlarını çatarak söylemesi gülumsememi sağlamıştı.

"Tabikide düşüneceğim. Öyle her teklifi kabul etmiyorum. Biliyorsun." Son kez üzerimi düzeltip Bay Lee'ye çıkmamızı söyledim.

Arabayla giderken bile içimdeki heyecan kırpıntılarını hissediyordum. Karnıma ağrılar girip duruyordu.

Sevdiğim marka olduğu büyük bir gerçekti. Bir çok kıyafetim victory'dendi.

Sonunda geldiğimiz de derin bir nefes alıp inivermiştim arabadan.

Kafamı kaldırıp restorana baktığımda daha önce geldiğim bir yer olduğunu görmek beni mutlu etmişti. Buraya bir kez gelmiştim ama yinede içimi ısıtmaya yetmişti.

İçeriye adımlamaya başladığımda ufak başlayan heyecanım artıyordu.

Kapıyı ittirip içeri geçtiğimde Bay Lee garsona bir şey söylemişti. Garsonda bize eliyle masayı işaret ettiğinde oraya bakmıştık. Gördüğüm beden beni şaşırtmıştı. Bir çok kez televizyonlarda görmüştüm ve şimdi karşımdaydı. Gülümseyip oraya doğru adımlamıştım.

"Merhaba" dediğimde önümde bütün ihtişamıyla dikilen adamın kalın sesini duymuştum. "Merhaba."

"Merhaba. Ben Shin Danbi. Bay Kim'in yardımcısıyım." Bayan Shin ile el sıkıştıktan sonra yanımda olan Bay Lee kendini tanıtmaya başlamadan önce boğazını temizlemişti.

"Bende Lee Cho Hee. Jung Hoseok'un menejeri. Memnun oldum." Dördümüzde el sıkıştıktan sonra sandalyelerimize oturmuştuk. Merakla beklediğim iş yemeği sonunda başlıyordu.

°°°°

Ah yazamaz oldum. İlham geldiği gibi gidiyor resmen... Gelecek bölüm bomba gibi olmaya çalışacağım. Umarım beğenirsiniz. Düşüncelerinizi belirtin lütfen.
Byü.