Sherlock Holmes

449 49 30
                                    

O sabah hiç beklenmedik birşey oldu.Kapım çalındı,ve bu Esma'nın çalışına benzemiyordu hiç.Banka hesabımla ilgili sorun mu vardı acaba,veya sarhoşun biri kapımamı dadanmıştı.Tek çözüm kapıyı açmak gibi geldi.

"Dur geliyorum,banka hesabımı kontrol edeyim, bir yanlışlıklık olmalı"

Her beklettiğim saniye kapıdaki daha sesli vurmaya başladı.Ve daha sesli,daha sesli ardından uyku sersemi olan bedenim bunları kaldıramadı ve banka şeyleriyle uğraşmadan kapıyı açtım.Bu sefer emindim,bankadan gelmemişti bu kişi.

"Sabah,sabah yakışıyor mu böyle alacaklı gibi insanların kapısına yapışmak,siz kim ol-"Duraksadım birden."...Oğuz..."

"O kadar sesli olduğumu fark etmemişim,affedin majesteleri"

"Sanada eğlence çıktı"

"Ama iyi ki senin üstünüm yoksa başıma gelecekleri düşünmek bile istemezdim"

"Bence düşünmelisin.Mesela şu an da kapıyı suratına kapatıyorum"Kapıyı kapatmaya çalıştım ama biraz zordu tabi.

"Sana sabah bulaşmamak gerekli bunu anladım,oysaki neler söyleyecektim" Merak, işte hep bu yüzden kaybediyorum.Kapıyı araladım.

"Peki gir içeri,ama çabuk ol.Ben üstüme birşeyler alıp geliyorum"

"Pjama güzelmiş,bende mi alsam"

"Ateşle oynuyorsun Oğuz.Bence biraz tut o çeneni"dedim büyük bir hışımla.

"Tamam,sustum" Tabiki ben gider gitmez evi inceliyordu.Kimse kendini kandırmasın,kim gittiği misafirlikte veya evdeki eşyaları karıştırmaz.

****
(Oğuz)
"Seni de çözeceğiz Bahar Hanım.Kayıp parçalar bir bir yerine oturdu." Kendi kendime konuşuyordum yine.Ev fena değildi,ama biraz eskiydi.Duvardaki bir resim dikkatimi çekti.Bir adam resmiydi oysa ben Bahar'ın babasından nefret ettiğini sanırdım.
Bahar'ın ayak sesleri koridorda duyulunca yerime uçtum hemen.

"Baban mı?"

"Ha-Hayır,üstelik onun resmini duvara asla asmam" sesi titriyordu.

"Kim bu o zaman?"

"Anlamadın mı gerçekten?"gülmeye başladı,o an fark ettim sanki o gülünce deprem oluyordu.Tek böyle hisseden ben olamazdım değil mi?

"Sevgilin mi"yutkundum bunu söylerken,düşüncesi bile kötüydü.

Bunu söyledikten sonra sanki patlayacaktı gülmekten.Ama onu gülerek görmek çok güzeldi.Yavaş yavaş kırılıyordu,ördüğü duvarlar.

"Ben ve sevgili,Oğuz nerden buluyorsun böyle esprileri.Sabah,sabah karnım ağrıdı gülmekten."

"Sen cevap ver sevgilin mi,değil mi?"

"Peki,önce sizi tanıştırayım.Oğuz,bu Sherlock.Sherlock bu da Oğuz"

"Sherlock mu?"O an herşeyin farkına vardım."Nasıl,bu Sherlock Holmes mü?"

"Ta kendisi.Oğuz,sen hiç kitap okumuyor musun?"

" Ya tamam,boşluğuma geldi işte.Ayrıca da kitap okurum da Sherlock tarzım değil diyelim."

"Çok büyük konuşma bence.Bir vereyim oku,sonra karar ver"

"Sen fazla aksiyon seviyorsun sanırım."

"Daha çok cinayetleri çözmeyi seviyorum diyelim.Okumayacak mısın bak kaldıracağım"

"Senin için okurum tamam,ver"

"İki dakika susar mısın"

"Bişey mi dedim şimdi niye atarlanıyorsun"

"Ben ciddiyim,bir ses geldi ama senin yüzünden duyamadım"

"Hemen pimpiriklenme camı falan açık unutmuşsundur"

"Dur,kımıldama sakın,nefes bile alma"

"Noluyor?"

"Sanki,sanki biri fotoğrafımızı çekiyor.Duymuyor musun sende? "
Başımı iki yana salladım.Ama sonra ne demek istediğini anladım.

Dediği gibi yaptım.Birkaç dakika boyunca sessizce bekledim.Bahar'ın masadan vazoyu almasıyla perdeyi açması bir oldu.Siyah giyinerek kendini gecenin bir parçası haline getirmiş olan kişi,perdeyi açar açmaz kaçmaya başladı.Kim olduğunu seçemedik fakat arkasında bir anahtarlık bıraktı.

"Ya Allah Kahretsin,kaçtı"

"Ne planlıyordun kızım,perdeyi açınca görmeyeceğini mi düşünüyorsun seni"

"Hayır da,bir şey yapabilirdik"

"Bahar şuraya bak,anahtarını düşürmüş"

"Oha!Bu çok büyük bir ipucu."
Bunları söylerken gözlerinin içi gülüyordu.

"Görünüşe göre maceralar bizim yakamızı bırakmak istemiyor" dedim alaycı bir tavırla.

"Bu arada laf arasında unuttuğumu sanma buraya neden geldiğini anlatacaksın"dedi ve cevabını alana kadar bırakmayacağı sesinin tonundan belliydi.

Daha cevap vermeme bile izin vermeden,cevapladı kendi sorusunu.
"Bir dakika,bir dakika sen geçen gün
benim bulduğum ipucunu bana göstermedin" dedi benim ve bana derken ayrı bir baskıyla söylüyordu sanki.

"Ben de o yüzden geldim zaten"
Pantolonumun cebindeki notu çıkarıp ona verdim.

Sesli okumaya başladı notu.
"Bir bilmecem var sizin. için,meraklıysanız gizemi çözmek için.
O her gün yeniden doğar, sizlere haber yayar.

Yine bir bölümün sonuna geldik.Eğer bilmecenin ne olduğuna dair bir fikriniz varsa söyleyebilirsiniz.Sizi çok seviyorum!

Sarı Papatya ve Küçük Prens'ten sevgilerle...

Bahar Yağmuru-OğbahHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin