Jimin sabahtan beridir telefonu elinde yatağının üstünde öylece duruyordu. Belki bir mesaj atar diye bekliyordu.
Menejerinin odaya hızla girmesiyle telefonu ellerinin arasından kaydı. Menejeri "Ne oldu Jimin." Diye sordu.
Jimin "Hyung neden aniden içeri giriyosun ki korktum." Diyerk utançla telefonuna uzandı.
Hyungı ondan önce davranarak telefonu eline aldı ve açık olan sayfayı inceledi.
Karşısında düzenli bi şekilde oluşturulmuş blog vardı.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Fotoğraflardaki çocuğu incelemeye başladığında ekranın aniden yukarı çıkmasıyla son attığı fotoraf dikkatini çekti.
Şimdi şuanda bir fotoğraf paylaşmıştı. Fotoğrafdan çocuğun bi yere gittiği anlaşılıyordu.
Menejeri Jimin'e döndüğünde Jimin utançla yerdeki halıyı inceliyordu. Menejeri aniden "Kim bu?" Diye sorunca kafasını yerden hızla kaldırıp "Şey -ıııı o mu eski bi arkadaş işteee." Diyerek gözlerini kaçırdı.
"Arkadaş mı Jimin... Bak seni tanıyorum biliyosun önceki skandaldan sonra çoğu hayranın senin durumunu normal karşılayıp desteklerken sen bütün herşeyi yalanladın. Neden? Kendin olmak varken neden böyle yapıyorsun? Sana iyi bir hyung olamıyor muyum?"
Menejerinin bunları söylemesiyle Jimin'nin gözleri dolmuştu. "Hyung senin bir suçun yok. Ben sadece ne yapacağımı bilmiyorum. Ben onu çok kırdım. Ben ona yalan söyledim. Ben onu dolaylı olarak reddettim böyle yapmamam gerekirdi. Gerçekleri söyleseydim bu kadar üzülmezdik." Diyerek ağlamamaya çalıştı.
Menejeri "Bak Jimin senin yanlış bir karar vereceğini düşünmüyorum. En doğru olanı yap eskisi gibi üzülmeni istemiyorum. Düzelmen çok zor olmuştu. Kendini toparlayamamıştın. Bak yeni bir fotoğraf paylaşmış gittiği hakkında lütfen onu geri kazan üzülmeni istemiyorum." Diyerek odadan çıkmıştı.
