Sen hep bana gel

1.6K 71 35
                                    

O korkunç görünümlü cihazın o korkunç sesi bir kez daha kulaklarına doldu. Bulundukları odada dakikalardır duyduğu tek ses buydu. Bir de onun ve kendisinin nefes sesleri..

"Biliyor musun? Senin bir daha gözlerini açmayacağına ihtimal bile vermiyorum. Uyanacaksın bana geri döneceksin yağız."

Gözlerindeki yaşlar usul usul süzülürken yağız'ın ellerine düşüverdi. Hazan yaşlarının döküldüğü o elleri avuçlarının içine aldı. O eller öyle tepkisizdi ki sıksın ellerini sarmalasın istedi. Olmadı.. Hazan bir de buna ağladı şimdi.. "Ben ne zaman senin oldum ki bir de utanmadan bana geri döneceksin diye bana baskı yapıyor diyorsun değil mi içinden, haklısın biz hiç birbirimize ait olamadık biz hiç biz olamadık.."

Hazan gözlerini bilinçsizce yatan yağız'a yöneltti. Öyle çok istiyordu ki şimdi gözlerini açsa o güzel gözleriyle ona baksa...Bakışlarını tekrar elleriyle sıkı sıkı sarmaladığı ellere yöneltti avuç içlerini öptü usul usul..

"On beş Gün oldu. Burada öylece uyuyorsun. Biliyorum ben çok yordum seni, kalbini.. Ama sence de bu çok fazla olmadı mı yağız? Benim daha sana söyleyecek sözlerim var, gözlerinin içine bile bakamadım. Bana öfkelisin hadi kalk ve bağır bana, beni aylarca görmedin duymadın de.." Dakikalarca konuştu hazan dakikalarca öptü ellerini biliyordu yağız onu duyuyordu. Elleri ellerinde başını yatağın kenarına koydu. Sonra bir şey oldu. Avucunun içindeki eller ellerini sıktı hafifçe, hazan şaşkınlıkla yerinden doğrulup yağız'a baktı. Gözleri hala kapalıydı. Fakat bilinci kapalı adamın elleri hala ellerini sıkıyordu. Hazan gülümsedi...

1 AY SONRA

"Sana ilk Amerika'ya gideceğimi söylediğim zamanı hatırlıyor musun?" Hazan gülümsedi başını koyduğu göğse biraz daha sokuldu.

"Hatırlıyorum." Yağız başını hafifçe eğip hazan'ın yüzüne bakmaya çalıştı. Suratına çarpık bir gülümseme yerleşti. "Cehenneme kadar yolun var, umrumda değilsin."

Hazan başını kaldırmış kaşlarını çatmış bir şekilde yağız'a bakıyordu. "Ne bu şimdi?"

"Tam olarak buydu değil mi bunu söylemiştin. Yağız egemen umrumda değilsin." Hazan bakışlarını kaçırdı. Yağız'dan hafifçe uzaklaştı. Ve arkasını döndü. Yağız'ın yüzündeki gülümseme yavaş yavaş solarken,dudakları hafifçe aralandı. "Şşş hazan şaka yapmıştım. Bunda alınacak ne var?" Hazan kollarını birbirine doladı. "Hep böyle yapıyorsun yağız, hep benimle bu konu üzerinden alay ediyorsun."

"Sevgilim ben öyle demek istemedim. Yani beni o kadar umursamazken bana aşık olman hoşuma gidiyor. Bu durumu sürekli hatırlamak istemem gayet doğal." Yağız yine gülümsüyordu. Hazan hızla oturmuş oldukları koltuktan kalktı. Yağız şimdi kaşlarını çatmıştı. O da aynı hızla onu kolundan yakaladı. "Hey sen ciddi misin? Hazan bu kadar basit bir şaka yüzünden küseceğini söyleme bana hakikaten çok gülerim."

"Gül o zaman." Hazan kolunu ondan kurtarmış dış kapıya yöneliyordu."Hazan saçmalama." Hazan paltosunu giydi. Beresini takarken yağız gözlerini devirmiş, kollarını birbirine dolamış onu izliyordu. Hazan yüzüne bile bakmadan kapının kolunu kavradı. Yağız'da eliyle onun kapının üstündeki elini tuttu.

"Peşinden gelmeyeceğim zaten aylardır ruhumu yormuşken, yanımdayken de bana aynı şeyleri yapmana izin vermiyorum hazan, duydun mu beni üstelik bu kadar küçük, önemsiz şeyleri büyütmen beni oldukça ürküttü."

Hazan elini çekti. "Gel demedim zaten, biraz hava alacağım bekleme beni, yat uyu." Hazan çıkıp gitmişti ama peşinden gelmeyeceğim diyen yağız bir saniye bile düşünmeden ceketini giyip hemen arkasından çıktı.

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Dec 07, 2017 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

Gerçek AşkHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin