Es-Selâm (c.c.)

926 36 0
                                    

Selamün aleyküm kardeşler bugünkü esmamız "Ya Selam" Rabbim bütün sıkıntılardan selamete çıkarsın inşallah.

Selam ismi ebced hesabıyla pazar günü çekilir inşallah bu kıymetli vakitlerimizi malayani şeylerle ziyan etmemek icin lisansınımızın her daim zikir ile meşgul olması ve bu zikirlerinde bizi gafletten uyandırması için başlayalım...
Allah'in selamı üzerinize olsun inşallah

Es-Selâm (c.c.) esmasının manası :

Her çeşit arıza ve hadiselerden salim kalan ve etkilenmeyen, kullarını her türlü tehlikelerden selamete çıkaran, bahtiyar kullarına lütuf ve kereminde bulunan demektir. Güven ve huzur içinde yaşatan. Zor durumlardan selamete çıkaran.

Canlı cansız her şeyi, yokluktan varlığa sâlimen çıkaran Allah, kendisine iman ederek istikamet üzere ömür süren kullarını da kabir ve mahşer safhalarından sâlimen geçirerek 'Dârü's-Selâm' olan Cennetine ulaştıracak ve orada bu bahtiyar kullarına 'Selâm' diye hitap etmekle, bütün dert ve çilelerden, hastalık ve musibetlerden sâlim bir hayat süreceklerini müjdeleyecektir.

Bu müjdeye mahzar olmak isteyen bir kul, kalbini her türlü şüphelerden, aklını sapık fikirlerden, dilini yanlış sözlerden, midesini haram lokmadan, kısacası hem ruhunu, hem de bedenini sonu azap olacak şeylerden uzak tutmaya çalışacaktır. Zaten, Müslüman denilince, 'Allah'a tam teslim olmakla bu selâmete erişmiş bahtiyar kul' anlaşılır.

🌷Es-Selam ism-i şerifinin içinde geçtiği Kur'an ayetleri :🌷

1-)Nisa suresi 86. ayet

وَإِذَا حُيِّيْتُم بِتَحِيَّةٍ فَحَيُّواْ بِأَحْسَنَ مِنْهَا أَوْ رُدُّوهَا إِنَّ اللّهَ كَانَ عَلَى كُلِّ شَيْءٍ حَسِيبًا

Okunuşu :
Ve izâ huyyîtum bi tahıyyetin fe hayyû bi ahsene minhâ ev ruddûhâ. İnnallâhe kâne alâ kulli şey'in hasîbâ(hasîben).

Anlamı :
Ve bir selamla selamlandığınız zaman, o taktirde siz, ondan daha güzeli ile selam verin veya onu (aynen) iade edin. Muhakkak ki Allah, her şeyi en iyi hesap edendir.

2-) Nisa suresi 94. ayet

يَا أَيُّهَا الَّذِينَ آمَنُواْ إِذَا ضَرَبْتُمْ فِي سَبِيلِ اللّهِ فَتَبَيَّنُواْ وَلاَ تَقُولُواْ لِمَنْ أَلْقَى إِلَيْكُمُ السَّلاَمَ لَسْتَ مُؤْمِنًا تَبْتَغُونَ عَرَضَ الْحَيَاةِ الدُّنْيَا فَعِندَ اللّهِ مَغَانِمُ كَثِيرَةٌ كَذَلِكَ كُنتُم مِّن قَبْلُ فَمَنَّ اللّهُ عَلَيْكُمْ فَتَبَيَّنُواْ إِنَّ اللّهَ كَانَ بِمَا تَعْمَلُونَ خَبِيرًا

Okunuşu :
Yâ eyyuhâllezîne âmenû izâ darabtum fî sebîlillâhi fe tebeyyenû ve lâ tekûlû li men elkâ ileykumus selâme leste mu'minâ(mu'minen), tebtegûne aradal hayâtid dunyâ, fe indallâhi megânimu kesîrah(kesîratun). Kezâlike kuntum min kablu fe mennallâhu aleykum fe tebeyyenû. İnnallâhe kâne bimâ ta'melûne habîrâ(habîran).

Anlamı :
Ey âmenû olanlar! Allah'ın yolunda (savaşmak üzere) sefere çıktığınız zaman artık (mü'mini kafirden ayırt etmek için) iyice araştırıp açığa çıkarın. Ve size selam verip (teslim olan) kimseye, dünya hayatının geçici metaını (çıkarını) isteyerek: "Sen mümin değilsin." demeyin. Oysa Allah'ın katında ganimet çoktur. Daha önce siz de öyle idiniz, o zaman Allah (lütufta bulunup) sizin üzerinize nimet verdi. O halde iyice araştırıp açığa çıkarın. Muhakkak ki Allah, yaptığınız şeylerden haberdardır.

3-) Enam suresi 54. ayet

وَإِذَا جَاءكَ الَّذِينَ يُؤْمِنُونَ بِآيَاتِنَا فَقُلْ سَلاَمٌ عَلَيْكُمْ كَتَبَ رَبُّكُمْ عَلَى نَفْسِهِ الرَّحْمَةَ أَنَّهُ مَن عَمِلَ مِنكُمْ سُوءًا بِجَهَالَةٍ ثُمَّ تَابَ مِن بَعْدِهِ وَأَصْلَحَ فَأَنَّهُ غَفُورٌ رَّحِيمٌ

Okunuşu :
Ve izâ câekellezîne yu'minûne bi âyâtinâ fe kul selâmun aleykum ketebe rabbukum alâ nefsihir rahmete ennehu men amile minkum sûen bi cehâletin summe tâbe min ba'dihî ve asleha fe ennehu gafûrun rahîm(rahîmun).

Manası :
Ayetlerimize inanan kimseler sana geldiği zaman, onlara şöyle de: "Selam üzerinize olsun. Rabbiniz, kendi üzerine "rahmeti" yazdı. Öyle ki; sizden, kim cahillikle bir kötülük yapar, sonra onu yaptıktan sonra tövbe eder (mürşidin önünde) ve ıslah olursa (nefs tezkiyesi yaparsa), o taktirde muhakkak ki O (Allah), Gafur'dur (mağfiret edendir), Rahim'dir (rahmet nurunu gönderendir)."

4-) Enam suresi 127 ayet

لَهُمْ دَارُ السَّلاَمِ عِندَ رَبِّهِمْ وَهُوَ وَلِيُّهُمْ بِمَا كَانُواْ يَعْمَلُونَ

Okunuşu:
Lehum dârus selâmi inde rabbihim ve huve veliyyuhum bimâ kânû ya'melûn(ya'melûne).

Anlamı :
Rab'lerinin katında onlar için selam yurdu (teslim yurdu) vardır. Yapmış olduklarından dolayı, O (Allah), onların dostudur.

5-) Araf suresi 46. ayet

وَبَيْنَهُمَا حِجَابٌ وَعَلَى الأَعْرَافِ رِجَالٌ يَعْرِفُونَ كُلاًّ بِسِيمَاهُمْ وَنَادَوْاْ أَصْحَابَ الْجَنَّةِ أَن سَلاَمٌ عَلَي

Okunuşu:
Ve beynehumâ hicâb(hicâbun) ve alâl a'râfi ricâlun ya'rifûne kullen bi sîmâhum ve nâdev ashâbel cenneti en selâmun aleykum lem yedhulûhâ ve hum yatmeûn(yatmeûne).

Anlamı:

İkisi (cennet ve cehennem) arasında bir sur , A'râf üzerinde de birtakım adamlar vardır. Cennet ve cehennemliklerin hepsini simalarından tanımaktadırlar. Cennetliklere, "Selâm olsun size!" diye seslenirler. Onlar henüz cennete girmemişlerdir, ama bunu ummaktadırlar.

Günün ayeti

"Kendilerine Kitab verdiğimiz kimseler, onu gereği gibi okur (ve hayatlarında uygularlar). İşte ona gerçek iman edenler bunlardır. Onu inkâr edenlere gelince, işte asıl kaybedenler de onlardır."

(Bakara, 2/121)

"Zâtı kusurdan, sıfatları noksanlıktan ve fiilleri şerden sâlim olan."(İmam Gazâlî)

AYETLERLE ESMA-ÜL HÜSNA Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin