1. Bölüm

106 15 25
                                    

     Her yıl düzenli olarak yaptığımız şehir seyahati son olarak İzmir'i vurdu. Babam her ne kadar artık burada yaşayacağız seyahatler bitti desede ben hiç inanmıyordum. Bir iş adamı olan babam sürekli oradan oraya gittiği gibi bizide peşinden sürüklüyordu. İlk başlarda ne kadar eğlenceli gibi gelse de bir süre sonra işkence haline geliyordu.  İzmir'e geleli bir ay olmuştu ve ben nerdeyse her yeri tek tek gezmistim. Babam sağolsun.  Bir ay olmuştu olmasına da bir hafta sonra okul denen illet açılıyordu. Yeni insanlar yeni hocalar ayyy içim daraldı.
Okuduğum kitabı yanımdaki sehpaya koyarak oturduğum puftan kalktım.

"Geceee annecim gelir misin biraz."
Kalmaz olsaydım. Üzerimdeki pjamalari umursamadan odamdan çıkarak merdivenlere yönelidim. Zıplayarak merdivenleri inip salona daldım. Tabi herkes şok.   Kendimi babamın yanına atarak kedi misali sürtündüm.

"Hiç sirinlik yapma sevineceğin birşey söylemeyeceğiz." Aha Acaba hafta sonları da mı okul var? Yada artık spor salonuna gitmek yok mu? Ne oluyor yaa

" Söyleyin artık baba ne oldu?"
"Hafta sonu davet var. Ve sende en güzel şekilde bizimle geliyorsun." Beynimden vuruldum ama ölmedim de benim mi haberim yok. Babam her ay düzenli olarak düzenlenen davetlere ne olursa olsun annem ile gidiyordu. Ne kadar soysete içinde olsakta annem diger kadınlar gibi değildi. Hep kendini geride tuttu. Her ne kadar benim de gelmemi isteseler de böyle şeyleri hiç sevmezdim. Ailem kadar Esra'da çok ısrar ederdi. Çocukluk arkadaşım bazen gerçekten süslü olabiliyordu. Tabi canı isterse. İçimden bir ses cumartesi günü kargalar yemek yemeden bizim eve damlardı. İstemediğimi söylesem boşa kürek çekmiş olacağımı bildiğim için kabuk ettim. İlk başta şaşırsalar da başka çarem olmadığını onlarda biliyorlardı.

Konuşmanın üzerinden iki saat geçti ve ben spor salonuna gitmek için hazirliyordum. Çantama gerekli olan kıyafetlerimi ve ayakkabımı koyduktan sonra omzuna alarak odadan çıktım. Bizimkilerin bahçede oturduklarını ve birşeyler konuştuklarını görünce hiç bozmadan evden çıktım. Eve her ne kadar yardımcı almasakta babam şöförsüz olmaz dediği için annem ile kabul etmiştik. Kemal abi eskiden  dedemin yanında çalışıyordu. Dedem ölünce gitmek istemiş ama babam bırakmamıştı. Yani çocukluğumdan beri benide Esra'yı da çok sever. Bir süre sonra spor salonunu önünde durunca Kemal abiye görüşürüz diyip arabadan indim. Salona girerek soyunma odalarına doğru ilerledim. Bizim gruptan olan bir kaç kıza hafif tebessüm ederek hızla üzerimi değiştirdim. Eldiven kullanmayı sevmediğim için bandajlarımı takarak kum torbalarının olduğu odaya girdim. Kimse yoktu. Bu da benim işime gelirdi. Su matarami kenara koyarak ısınmaya başladım. Bir süre germe hareketlerini yaptıktan sonra kum torbasına yönelerek enerjimi boşaltmaya başladım. Eldiven olmadığı için bileklerim sızlasada umursamadan devam ettim. Bir süre sonra arkamda hareketlilik olduğunu hissedince yavaşça geriye doğru baktım. İki kolunu önünde bağlamış beni izleyen meteora uzaylı görmüş gibi baktığımı anlayınca kendime gelerek bir kaç adım yaklaştım. Şu matarami elime alırken beni izleyen meteora sorarcasina bir bakış attım.

"Bileklerinin sağlığını hiç düşünmüyor musun sen?" Bunu etrafımdaki herkes söylüyordu ama ben pek umursamıyordum.
" Bunu söyleyen ilk kişi değilsin. Ve son kişi de olmayacaksın."
" İnsanların dediklerini biraz önemse de zarar görme." Küçümseyici bir bakış atarak çantasına yöneldi. Sinirle matarami bırakarak kum torbasını yumruklama ya devam ettim. Sanane ister bileğimi kırarım ister kopartırım sanane. Bu güne kadar bandaj ile spor yaptım birşey olmadı simdi mi olacak. Sinirle torbaya vurunca biraz hızlı vurdum sanırım bileğim büküldü.
"Ahhh!!!" O anki acı ile bağırınca meteor koşarak yanıma gelip bileğimi ellerinin arasına aldı.

"İşte diğerleri gibi bende dedim sana zarar görecek bileklerin diye. Ne diye söz dinlemezsin ki?" Bir yandan söylenip bir yandan da bandajı açıyordu. Acıyan yere eli gelince ufak bir çığlık attım.

"Çok acıyor mu?
"Yok ben zevkine çığlık atıyorum. Hep senin yüzünden oldu zaten."
" Ben ne yaptım be kendin ettin kendin buldun. Allah Allah."
"Allah Allah'ta kulları.. neyse senin yüzünden oldu tabi. Önce gel işime karış sonra sinir et. Sana sinirimden hızlı vurdum torbaya ondan oldu."
"Neyse hadi hastaneye gidelim bir baksınlar."  Ayaga kalktıktan sonra bana elini uzattı. Elimi uzatıp yanlışlıkla burkulan bileğimin üzerine abanınca can havli ile ismini bilmediğim çocuğa tutundum. Onunda boş anina gelmiş olacak ki dengesini kaybedip üzerime düştü. Ahhh yine bir sakarlık yine Gece Akkaya. Nerdeyse birbirlerine değecek olan burunlarımız yüzünden nefes almakta zorlanıyorum. Bakışları gözlerim ve dudaklarım arasında gidip gelirken ne yapacağımı şaşırdım.

"Kalk artık üzerinmden ha ne dersin?"
Hızlı bir şekilde üzerimden kalktı ve bu esnada nasıl olduysa beni de kaldırdı. Su matarsmı alarak onu takip ettim. Bileyim haddinden fazla açıyordu. Ve ben ağlamamak için kendimi sıkıyordum. Soyunma odasından çantamı alarak. Dışarı çıktım. Kapının önüne beni beklediğini görünce yanına gittim.

"Senin gelmene gerek yok. Şoförü ararım gelir zaten."
"Aklım sende kalır. Bütün gece acaba ne yaptı diye seni düşünmek istemiyorum.".     Hah hasbam.  Düşünmezsen düşünme. Biraz ileride bekleyen taksiye doğru ilerlemek için adım atmıştım ki bir kol buna izin vermedi.

"Arabam şurada gel hadi."  Arkasından ilerlerken bir anda durunca sırtına çarptım. Bana bakmadan 'ailene haber ver." Birde emir veriyor paşam. Arabanın kilidini açarak sürücü koltuğuna geçti. Kapı açmasını beklemiyordum zaten. Kapıyı yavaşça açarak koltuğa oturdum. Beklemeden arabayı çalıştırdı ve yola koyulduk. Buraya yakın bir tane hastane vardı zaten. Çantadan telefonumu çıkararak anneme kısa ve öz bir mesaj attım. Babam duyarsa evi hastane gibi yapardı şimdi. Hastanede ki işimiz bitmişti ve benim bileğim sarılı bir hal almıştı. Beni evime bırakmayı teklif etse de teşekürler ederken reddettim.
Kemal abi bir süre sonra araba ile önümde durdu. Bir an önce eve gidip uyumak istiyordum. Yol boyunca Kemal abinin hafif hafif kızmasına maruz kalsamda sonunda eve gemistik. Hızla eve girip sessize odama gitmek için merdivenlere yöneliştim ki babam içerden reddedilemez bir şekilde seslendi.

"Gel bakalım Gece hanım. Biraz konuşalım." Salak ayağına yatarak
"Ne konuşacağız babacığım?" Diye sordum.
Babam elindeki dergiyi önündeki masaya koyarak bakışlarını bana çevirdi.

"Sana kaç kez dikkatli ol dedik kızım. Sen neden insanları biraz dinlemiyorsun ha güzelim?" Bu sefer adam haklı beyler dağılın.

"Sakarlığım tutu yine baba. Bilerek olmadı. Ben kaç seneden beri torba dövüyorum . Bir haftaya geçer merak etme." Babamın yanına giderek yanağını hızlı bir öpücük konudurdum. Birşey demesine fırsat vermeden merdivenlere yönelip kendimi odama attım. Üzerimdekileri çıkartarak ılık bir duşa girdim. Bir saatlik duşun ardında pjamalarımı giydim. Uzun zamandır elime almadığım kemanıma doğru ilerledim. Çantasından çıkartarak tellerine dokundum önce. Keman çalmayı dedem den öğrenmiştim. O calar hemde dinlerdim küçükken.  Birgün yanına çağırdı beni. Kendi kemanının yanında bir tane daha keman vardı.
'Bu kadar çok seviyorsun hep dinleyerek olmaz bu sefer sen çal ben dinleyeyim' demişti. Yavas yavas öğrenmiştim bende. Geceleri notaları ezberleyip gündemleri odamdan çıkmayıp  keman çalardım. En son dedemle birlikte çalıştığımız melodiyi çalmaya başladım. Eski zamanlarda balolarda çalıyormuş gibi bir oraya bir buraya giderek çalmayadevam ettim. Teller her haraket ettiğinde ben biraz daha hızlandım.  Bir süre sonra parçayı bitirerek derin bir nefes aldım.

"Uzun zamandır çalmıyordum. Unuttun sanmıştım." Ne zaman odaya girdiğini anlamadığım Esra'ya dönerek gülümseyip yataga oturdum. O da yanıma oturdu.

"Dedem ile çaldığım son parçayı unutacağımı hiç sanmıyorum."

    Evet arkadaşlar Laz Kızı'na duyuru olarak bir bölüm atmıştım. Onu okumayanlar için buraya bir not bırakıyorum. Diğer kurgumu değiştirmeye karar verdiğim için onu yazmaya ara verdim.  Uzun zamandir aklimda olan Sakar Güzeli'ni sizlerle paylaşmaya karar verdim.
   

      Umarım beğenirsiniz. Yeni bölüm en kısa zamanda gelecek. Öpüldünüz.😚😚😚
       

SAKAR GÜZELİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin