Neler oldu

11 1 0
                                    

Hala şaşkınca bakıyordum. O ise ateş şaçan gözleriyle bakıyordu. Ona ne oluyordu ki?
Sert bir şekilde beni kolumdan tutup çekti. Aral ilk başta olanları anlamayıp sonradan kendine geldi ve hemen ardından oda arabadan indi. Aral bağırarak "bırak kolunu!"  O ise alayla sırıtıp beni kenara itti ve arala kafa attı. Ani bir çığlık atmamla egehan kafasını bana çevirdi. Uras olsa daha skandal olurdu sanırım. Ama egehanın ne işi vardı. Ve onu ne ilgilendirirdi.

O sırada aralda ona bir yumruk attı, ardından bir tane ve bir tane daha. Şaşkınca daha doğrusu şok içinde sadece onlara bakıyordum. Birbirlerini aralıksız yumrukluyorlardı. En sonunda bağırmamla ikiside durup bana baktı.

"yeter! Ne yapıyorsunuz siz, kendinize gelin?"

Ardından kafalarını geri çevirdiler ve birbirlerine vurmaya devam ettiler. Etraftaki insanlardan yardım istemek için yürümeye başladım. Onları uanlız bırakmak ne kadar akıllıca bilmiyorum ama yapacak tek şey buydu sanırım.

" egehan ne alaka ki selen? "

" hiç bir fikrim yok ama çok yıpranıyorsun, küçük bir tatile ne dersin hem senin için daha iyi olur gececim" (selen)

"bencede tatlım" (güneş)

"hayır" deyip kestirip attım.

Selen tekrar ağzını açtığında bir şey demesine izin vermeden koşar adımlarla odama çıktım. Yatağıma uzandım ve gözümü kapattım. Saat bire geliyor olmalıydı.

Alarmın sessiyle uyandım. Alya olmayınca herkes alarmla uyaanıyordu. Çünkü selen, güneş ve ben uukumuza baya düşkünüz sanırım. Kısa bir duştan sonra rutin işlerimi halledip dolabımın önüne geçtim. Gri kot şortumu ve siiyah trn çorabımı giydim. Üzerime ise siyah kollarında beyaz şerit olan sweatshırtümü giydim. Siyah bilekte olan bağcıklı botumuda giydiğim makyaj için aynamın karşısına geçtim ve rimel, eyeliner, bordo bir ruj sürüp çantamı aldım. Aynanın karşısına tekrardan geçip kendimi süzdüm. Fazla siyahımsıydım. Ama içimdeki karartıyı dışıma vurmak rahatlaşmıştı. Fazla zaman kaybetmeden aşağı indim. Kızlarla kahvaltımızıda yapıp okula gittik. Tabi kahvaltı boyunca kızların *gece bu halin ne, sencede fazla siyah değil misin, ne oldu da bu kadar siyah giymeye karar verdin, yakışmış ama için kararmış gibi anlaşılıyor* gibi sözler. Okula geldiğimizde dersler sıradan geçmişti. Bizimkiler plan yapmaya başlamışlardı bile lunaparka gidiceklerinin kararını verdiler ve arabaya binmeye başladılar. Ben yerimde öylece duruyordum. Canım gitmek istemiyordu. Evde yatıp ağlamak istiyordum şuan. Bana taylor görmüş anti taylorcular gibi bakmaya başladılar ve selen bağırmaya başladı.
"gece hadi binsene seni bekliyoruz"

Oflayarak söze girdim. "ya brnim canım istemiyor siz gidin, hem eğlencenizi mahvetmek falan istemiyorum"

Hrp bir ağızdan saçmalama gibi sözler sarfettiler. Selen inip beni çekiştirmeye başladı. O sırada gelen sesle ikimizde yerimizde durduk. Selen yavaşça kolumu bıraktı. Arabadakiler ise şaşkınca bizi izliyorlardı. Bi el omuzuma dokununca irkildim ve yavaşça arkama döndüm. Ama o benim bir şey dememe izin vermeden söze girdi.

"geceyle bizim bir planımız vardı. Siz eğlenmenize bakın" dedi. Bileğimden çekip beni peşinden sürüklemeye başladı arabasına bindiğimizde çalıştırdı ve sürmeye başladı. En sonunda kendime geldim ve sesimi yükselterek "ne yaptığını sanıyorsun sen?" "bak tamam bi kere öpüşmüş olabiliriz ama bu senin beni zorla bir yere götürmeni gerektirmiyor. Ve ben...  benim kafam karışıktı o zaman sende birden şey edince şey oldu işte.
Ve dahasıda olmaz anladın mı?"
Alayla küçük bir kahkaha attı ve "bir kere mi ya da doğru soru ne oldu?" diye bir soru yöneltti. Ben ise sadece sustum ve onu izlemeye devam ettim. Suratındaki sırıtma silindi ve arabayı birden durdurdu. Ben şaşkınca savrulurken eliyle kafamı tuttu.
Ve yüzümü kendi yüzüne yaklaştırarak nefesini fudaklarıma üfledi. Aa hadi ama bu tahrik edici.

"sana bir şey sordum" dedi. Ben hala gözlerine bakıp susmaya devam ederken birden gözleri dudaklarıma kaydı ve ardından öpmeye başladı. Donup kaldım. O öpmeyr devam ediyordu. Ben ise ne karşılık veriyordum ne de ittirip buna bir son verebiliyordum. Ellerim havada duruyordu. Tam ittirecekken dokunmadan kendi geri çekildi. Alayla sırıtıp söze de girmeyi eksik etmedi tabiki.

" istediğini kanıtlamış olduk, bana karşı koyabilirdin"

Sinirle " ben şaşırdım sadece ve itecekken kendin çekildin zaten, beni öpmeye bir son ver derdin ne senin?" dedim. O ise benim aksime sakince ve her zamanki alayla sırıtıp

"üvey kardeşimi öpmek hoşuma gidiyor" dedi. Ve arabadan indi arkasından bende indim. Burası onun evi olmalıydı. Söze atıldım

"buraya neden geldik üvey kardeşim ?"

"alışsan iyi edersin, artık seninde evin"

dediği şeyi idrak etmeye çalışırken olduğum yerde donup kalmıştım. Ağzımda açık kalmış olucak ki

"ağzını kapat ve buraya gel" dedi.
Tabi durur muyum hemen konuştum

"ne saçmalıyorsun sen?"
Cevap vermeden yanıma geldi ve beni kucağına aldı. Şuan aralın kusursuz olan kıçıyla bakışıyoruz. Bağırarak çırpınmaya başladım ama indirmiyordu. En sonunda beni indirdi. Şuan uyandığım o odadaydık. Ona anlamaz bakışlarımdan birini attım.

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Dec 05, 2017 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

İÇİNHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin