Billdip - İlk Hikayem

Bölüm 3- Fesatlaşmayalım.

     Smut yapsam mı yapmasam mı diye çok düşündüm. Söylemicem merak edin. * kötü gülüşü* Hızlıca başlayayım. Heyecanlıyım baya. Bu arada Bill'e sahte isim olarak Bob'u seçmemin nedeni b ile başlıyo aklıma başka bir şey gelmedi. Bob  yazınca garip oluyorum.

  Bill'in gözünden:

Hava kararıyordu. Evde sadece çam ağacı ve ben vardık. Oturmuş televizyon izliyorduk.

Gece 00.00 oldu. Çam ağacı yanımda , bir az uykusu var gibiydi. Neden bilmiyorum ama şu anda çok huzurlu hissediyorum. En son böyle hissettiğimde kardeşimle beraberdim. Will nerelerdesin?!

Ama hala neden bu kadar huzurlu ve mutlu hissettiğimi bilemiyordum. Yoksa olabilir miydi? En büyük düşmanımdan yani Dipper'dan (dikkatinizi çekerim ilk defa 'Dipper' dedi) hoşlanıyor muydum? Hayır ona aşıktım! Onu düşünüyordum son zamanlarda. Onu izilemekten keyif alıyorum. Ve onunla mutluyum. Ama eğer benim kim olduğumu öğrenirse beni hala sever mi? Dipper'ın gay olduğunu biliyorum. Bir dakika Dipper gay ve burada benim dibime sokulmuş bir şekilde oturuyor! Bunun anlamı beni seviyor mu? Bunları düşünürken elime sıcak bir şey deydi. Bu çam ağacının eliydi.

''İyi misin Bob?'' dedi.

''Evet neden olmayayım ki?'' dedim. Yüzüm kızarmıştı bir az. Bana yaklaştı yüzü kızarmaya başlamıştı.

''Bunu duymak güzel.'' dedi ve yüzüme o kadar yakındı ki birden dudaklarıma küçük bir öpücük kondurdu. İkimiz de kızarmıştık. Dik dik onun gözlerine baktım. O da benim gözlerime baktı.

''Beğendin mi?'' diye sordu. Ben de ona bir az daha yaklaşıp.

''Hayır'' dedim. Moreli bozulduğu ve utandığı belliydi. Belini tutup kendime yaklaştırdım ve.

''Doğru yapmadın çam ağacım~'' dedim ve dudaklarına yapıştım. Başta gözleri fal taşı gibi açılmıştı. Bir süre sonra karşılık vermeye başladı gözlerini kapadı ve ellerini boynuma attı. 5-6 saniye öyle kaldık. Ayrıldığımızda ise gözlerime dik dik baktı ve.

''Sen olduğunu biliyordum Bill'' dedi. Buna fazlasıyla şaşırmıştım.

''Neden bir şey demenin peki?'' diye sordum.

''Televizyon izlemeye başladığımızda aslında televizyonu izlemekten çok seni düşünüyordum o anda anladım senin Bill olduğunu. O anda anladım ki sana aşık olmuştum. Ben de karşı koyamadım.'' dedi. O kadar kızarmış ve utanmış görünüyordu ki. Onu yatırdım ve üzerinde kendimi konumladım. Dudağına uzun bir öpücük kondurdum.

''Ah- Bill- B-bacağım'' dedi. O anda aklıma gelmişti bacağının kırık olduğu. Ben de tekrar oturur konuma geldim. Yavaşça bacağını tutum ve iğleştirmeye başladım. Bir az geçte olsa dik dik bana baktığını fark ettim. Daha sonra zihnini okumaya karar verdim. Saçları ne kadar yumuşak gözüküyor okşamayı çok isterdim. Hala anlayamıyorum. Bill nasıl kaçtı. Onun heykelini gömülü görmüştüm. Her neyse kimin umrunda o şu anda burda. Beni seviyor ve sanırım ben de onu seviyorum hem de çok. Peki amcamlar geri döndüğünde ne diyeceğim ya da Mabel'a. Aslında Mabel beni anlayacaktır ama Ford amcamı Bill'i yok etmemesi için nasıl ikna edeceğim. Bütün bu sorular başımı ağrıtıyor.

''Şimdilik bütün soruları bir kenara bırak ve uyu çam ağacım. Oldukça yorgun gözüküyorsun.'' dedim. Daha da kızardı. Büyük ihtimalle zihnini okuduğumu anladı.

''Bunda utanılacak bir şey yok ki.'' dedim. Bacağını bıraktım. Sabaha kadar iğleşirdi. Daha sonra onu odasına kadar taşıdım. Yatağına yatırdım. Sonra da yanına geçtim. Ona sıkıca sarıldım. Saçları yüzüme geliyordu. Saçları o kadar güzel kokuyordu ki. Gerçek bir çam ağacı gibi. Saçlarından öptüm ve kısa süre içinde uykuya daldı. Aklıma o dediği gelmişti. 'Hiçbir şey göründüğü gibi değildir'. Bana neden öyle garip hissettirdiğini şimdi anladım. Ben dışımdan bir şeytanım ( Dorito formundan bahsediyor) ama içimde Dipper'e deli gibi aşığım. Daha sonra ben de uyudum.

Bu bölüm diğerlerine kıyasla daha kısa oldu. Devamını getirebilirim ama burada bıraksam mı diye düşünüyorum. Sizce ne yapmalıyım? (560 kelime)

Acemi yazar qaçar~