Abimin koluna girdim ve evden diğerlerinin çıkmasını bekledik.Evet diğerleri…Ailece ormana gidiyoruz.Bacaklarım donuyordu.Abimler tabii rahattı.Ohh…Vücutları gayet sıcak.Soba gibiler.Ben şu anda ölüyordum.Zombilere benziyordum kesin.Bir tek babam gelmemişti.O da zaten evden gitmek için hazırlanıyordu.Allen’ın koluna da girip yürümeye başladık.Temiz havayı içime çektim ve azcıkta olsa rahatladığımı hissettim.’’Üşüyor musun’’ diye sordu abim.’’Evet ama temiz hava iyi geldi.’’ Dedim ve biraz daha abime sokuldum.Orman karanlık ve sessizdi.Sessizliği bozan Allen oldu.’’Okul nasıl gidiyor’’ dedi Allen.’’Harika ama çok yoğun bir enerji var ve bu beni oldukça rahatsız ediyor’’ dedim.’’Ne gibi bir enerji’’ dedi Allen.’’Tuhaf.’’ dedim sadece.Arkadan kükreme sesleri gelince çığlık atım arkama baktım.’’Ahh korkuttunuz beni’’ dedim bizim çocuklara bakarak.Hepsi homurdanmaya başladı.Şimdi hepsi bana gülüyordu.Bunu hissediyordum.Abim kahkaha atmaya başlayınca koluna vurdum ve önden yürümeye başladım.Abim arkadan bağırmaya başlamıştı.Koşmaya başlayınca abimin dönüştüğünü hissettim.Bende kedi olup ormanda koşmaya başladım.Herkesin tek tek enerjisini hissedebiliyordum.Açıkçası kendimi güvende hissediyordum.Sonra orman bir an sessizleşti.Parfüm kokusu…Bu koku tanıdıktı.Ama kimin bilmiyordum.Sonra ardından gelen pençe havaya savrulup yere düşmeme neden oldu.Bir pumaydı.Gördüklerime göre.Gözleri yeşildi ve kesinlikle dişiydi.Ayağa kalktım ve pumanın üstüne saldırdım.Tabii ki de güçlü bir pençeyle sırtımı ağaca çarptım ve o acıyla insan halime dönüştüm.Yerden kalkmaya çalışırken ağlamaya başladım.Lanet olsun belim çok acıyordu.Sırtımı yaprakların üzerine koydum ve dizlerime karnıma doğru çektim.Bizimkilerin seslerini duyunca ‘’Abi!! Yardım et’’ dedim ağlayarak.Bir-iki dakika sonra herkes başıma toplandı.’’Noldu’’ dedi abim.’’Belim acıyor’’ dedim ağlayarak.Ben ağlarken abim herkese bir şey söylüyordu.Sonra bizimle bir tek Allen kaldı.’’Şimdi seni kucağıma alacağım Disney.’’ Dedi abim yüzümdeki saçları geriye doğru itti.’’Hayır…hayır’’ diye sayıklamaya başladım.Abim beni tek bir hamleyle kucağına alınca belimdeki kemiklerin kırıldığını hissettim.Acı yüzünden nefes de alamıyordum.’’Bunu sana kim yaptı’’ dedi Allen sinirle.’’Dişi bir puma.Ama tanıdık’’ dedim zar zor.Abim arabaya bindi ve belimi dizlerinin üstüne yatırdı.Gözlerimi kapadım ve derin derin nefes aldım.Boğazım acıdığı için sürekli öksürüyordum.Ama bana bunu yapanı bulacağım ve kendi elimle öldüreceğim.Okuldan birinin olduğunu biliyordum.Gözlerim kapalı olduğu için ne olduğunu bilmiyordum ama acı hareket ettikçe daha da katlanılmaz bir hal alıyordu.
(ERTESİ GÜN-----SABAH SAATLERİ)
Uykusuzluk içinde yatağımda duruyordum.Abim yanımdan ayrılmıyordu ve en acımasız gerçeğide canım çok yanıyordu.Tam gözlerimi kapatmış uykuya dalacakken odaya biri girdi.Gelen Angel’dı.Yanıma oturdu ve sıkıca sarıldı.’’Disney ne oldu sana’’ dedi buruk bir sesle.’’Önemsiz.Yok bir şey.’’ Dedim sadece.’’Önemsiz olsaydı burada yatmazdın.’’ Dedi gözlerini devirerek.’’Of Angel.Senin sevgilinin yanında veya okulda olman gerekmiyor mu’’ dedim.’’Seni görmeden bir yere gitmeyeceğim’’ dedi gülerek.Güldüm ve ‘’Enişteme selam söyle.’’ Dedim sırıtarak.’’Peki.O zaman ben okula gidiyorum.Yanında kalmak isterdim ama okula geç kalacağım.Yarın tekrar geleceğim görüşürüz’’ dedi ve tekrar öpüp odadan çıktı.Hava dünden beri baya bir soğumuştu.Hangi şahıs odamın penceresini açacak kadar ileri zekalı.Benim burada kıçım donuyor onlar aşağıda keyif yapıyor.’’Abi!!!’’ diye bağırdım.1 dakika sonra odaya girdi ve ‘’bir şey mi isteyeceksin’’ dedi.’’Camı örter misin.Kim açtı bunu bu soğukta.’’ Dedim sertçe.’’Ben açmıştım ve unutmuşum.Kusura bakma.’’ Dedi ve camı örttü.Sonra yanıma gelip üstümü kalın battaniyeyle örttü ve yanıma oturdu.Abimin elini tuttum ve gözlerimi kapayıp uykuya daldım.Belim yüzünden 2 gündür doğru düzgün uyuyamıyorum ve yatağa hapsolmuş durumdayım.Tabii oda ziyaretleri de yanında cabası.Şanslıyım ki bir kediyim.Yoksa bu kırıklar çabuk iyileşmezdi.Her gün 3-4 tane ilaç içiyordum ve abimin zoruyla yemek yiyiyordum.Okulu özlediğimi itiraf ediyorum.En azından beni güldüren Jim,Jack,Troy,Andy ve daha birçok arkadaşım var.Sonra kafamı dağıtmamam ve zamanın geçmesine yardımcı olan bir o kadarda sıkıcı dersler var.Telefonumu masanın üstünden alıp balon patlatma oyununu saatlerce oynadım.17. seviyedeydim ve bırakmayacaktım.Yaklaşık 4 saatlik bir emeğin oyunuydu bu.Her şey heyecanla devam ediyordu.Kendimi oyuna o kadar çok kaptırmıştım ki 1 saat önce abimin içmem için masaya koyduğu ilaçları ancak abim geldiğinde anlayabilmiştim.Abim sinirle yanıma geldi ve elimdeki telefonu alıp sertçe masaya koydu.’’Bu ilaçları içmezsen nasıl iyileşebilirsin söyler misin Disney’’ diye bağırdı abim.’’Heyy bağırma.Sadece unutmuşum.’’ Dedim sinirle.’’Bana bunları içeceğini söylemiştin.’’ Dedi ses tonunu biraz alçaltarak.’’Unuttum diyorum sana ‘’ diye bağırdım.’’Bana bağırma ve ilaçlarını iç.’’ Diye bağırdı abim.’’Sende bana bağırma.Ayrıca sen böyle davrandıkça hiçbir ilacı içmeyeceğim’’ diye bağırdım.’’Hayır içeceksin ve bir daha bana bağırdığını görmeyeceğim’’ dedim abim aynı ses tonuyla.’’Hayır bağıracağım.Sen bana bağırdıkça bende sana bağıracağım.’’ Dedim daha yüksek bir sesle.’’Ne halin varsa gör.’’ Dedi ve kapıyı çarpıp odadan çıktı.’’Kendi geliyor bağırıyor.Sonra bana bağırma diyor.Şuna bak.’’ Diye bağırdım peşinden.Hiçbir cevap gelmedi.’’Birde kapıyı çarpıp çıkıyor.’’ Diye ekledim sonrasında.’’Disney kapa çeneni oraya gelirsem senin için çok fena olacak’’ diye bağırdı abim aşağıdan.’’Gelsene…gelsene.Burada bekliyorum’’ dedim alaylı bir ses tonuyla.Abimin,Allen’ın ve Matt’in sesini duydum.Sanki tartışıyorlardı.’’Bekliyorum.Oradakilere bağırmana gerek yok’’ dedim bağırarak.Allen odaya girdi ve ‘’Disney kapa çeneni.’’ Dedi ve odadan çıktı.Masanın üstünde duran boş bardağı kapıya fırlatınca kırıldı ve her yer cam oldu.İlaçları da yere atıp Yerimden kalkmaya çalıştım.Ama kalkamıyordum.’’Lanet olsun’’ diye bağırdım sinirle.Genelde bizim kavgalarımız böyledir.Birbirimize vurmayız ama sadece bağırırız.Klasik abi-kardeş kavgaları.Ama bu sefer abime küstüm.Bu halde bana bağırıyordu.Konuşmayacaktım.Çok kararlıydım.Telefonu tekrar elime aldım ve oyunuma kaldığım yerden devam ettim.Çok sürmedi en fazla bir saat sonra odaya abim girdi.Gayet sakin görünüyordu.’’Kedicik ben özür dilerim.’’ Dedi sakin bir ses tonuyla.Birşey demedim.Oyunuma döndüm ve abimin odada olmadığını hayal ettim.Abim elimden telefonu alıp masaya koydu.Şu masayı iyileştiğimde kıracağım.’’Beni duydun mu.’’ Dedi.’’Evet duydum.Odadan çıkar mısın’’ dedim düz bir ses tonuyla.’’Özür dilerim Kedicik.Biliyorum ahmağın tekiyim.’’ Dedi ve yatağımın ucuna oturdu.’’Git buradan ‘’ dedim ağlayarak.’’Ağlama Disney.Özür diledim.Ayrıca seni ağlarken görmeye dayanamıyorum’’ dedi.’’Git buradan.Seni görmek istemiyorum.’’ Dedim ve elimle kolunu ittim.’’Disney çocukluk yapma.Sende bana bağırdın’’ dedi.’’Odadan çık lanet olası.Sana ihtiyacım yok.Aslında kimseye ihtiyacım yok’’ dedim bağırarak.’’Dinle lütfen..’’ sözüne devam etmesini beklemeden ‘’Sana odadan çık dedim Trace Black.Seni görmek istemiyorum.’’ Dedim ağlayarak.Tam bir şey diyecekti ki dahada şiddetli ağlamaya başlayınca odadan çıktı.İnşallah ayağına cam batmıştır.Ağlayarak ışığı kapattım ve battaniyeyi yüzüme çekip gözlerimi sildim.3 gündür bu odada tıkılı kalmak harika bir şeydi.
(2 GÜN SONRA)
Dolabımdan gri,uzun ve ince derin V yakalı kazağımı altına giymek için koyu mor bir pantolon ve süet botlarımı çıkarıp 5 dakikada giyindim.Uzun kolyemi takıp çantamı hazırladım.Nihayet bugün okula gidecektim.Angel her gün yanıma gelse de diğerlerini özlemiştim.Telefonumu cebime sokup arabamın anahtarlarını elime aldım ve aşağı indim.Herkes kahvaltı yapıyordu.’’Ben gidiyorum afiyet olsun’’ dedim.Abim ’’Kahvaltı yapmayacak mısın’’ dedi ve yanıma geldi.’’Ah hayır.Sanırım aç değilim’’ dedim ve abimi yanaklarından öpüp sıkıca sarıldım.Başımı öptü ve ‘’İyi dersler’’ deyip kapıyı açtı.Abime el sallayarak arabaya bindim ve direk okula gittim.Arabamı boş bir yere park edip bizimkilerin yanına gittim.Herkes beni çok özlemişti anlaşılan.Herkese teker teker sarılıp Andy’in yanına oturdum.Bizim takım yine tamdı.Andy’in omzuna kafamı yaslayıp patatesinden ağzıma attım.Masadaki anlatılanları dinleyen Troy’un yüzünü görünce kahkaha atmaya başladım.Kimse niye güldüğümü anlamadı ama herkes gülmeye başladı.Troy’sa 1-2 dakika bize bakıp sırıtmaya başladı.Yüzümü Andy’in omzuna gömüp kahkaha atmayı sürdürdüm.Angel ve Scott koşarak yanımıza geldiler ve ‘’Ders boş gençler.Bugün okul tatil’’ diye bağırdılar.Bankın üstüne çıktım elimdeki su dolu şişeyi şampanya niyetine masanın üstünde patlattım.Haliyle herkes ıslanmıştı.Masadaki diğer suları alıp masadan atladım ve koşmaya başladım.Herkes elinde su şişesiyle beni kovalıyordu.Aradaki farkı açınca su şişesini üstlerine tekrar sıktım.Ama karşıma Jim çıkınca olduğu yerde durdum.Herkes birbirini ıslatmaya başlayınca bende Jim’in boynuna atladım ve cephaneleri herkesin üstüne boşalttık.Jim gülmekten yere düşünce bende yere düştüm ve su şişesini Jim’in üstüne boşaltarak yere oturdum.O da elindeki son iki şişeyi üstüme dökünce halimiz berbattı.Birbirimize bakıp gülmeye başladık.Bizimkiler yanımıza geldi ve yer oturdular.’’Hiç adil değil’’ dedi Angel üstünü sıkarken.’’Ben şampanya patlatmıştım sadece ‘’ dedim gülerek.’’Ne yapacağız şimdi.’’ Dedi Andy.’’Mecburen evlere gideceğiz.1 saat sonra sinemada buluşuruz.Böylece günümüz daha çabuk geçer’’ dedi Jack.’’Bana uyar.Eve gidip üstümü değiştirmem lazım.’’ Dedim saçlarımı sıkarken.’’Tamam o zaman.Herkes eve.1 saat sonra sinemeada.Ekeni öldürürüm ‘’ dedi Angel ve Scott’la birlikte arabaya bindiler.Ben de arabama binip hızlıca eve sürdüm.Bakalım abim ne diyecekti halime.Bu soğukta delirdiğimizi düşünür heralde.