Masaya oturduk ve yemeğime gömüldüm.’’Yavaş ol Disney’’ dedi babam.’’Çok acıktım.Dokunmayın bana ‘’ dedim.’’Neler yaptın okulda’’ dedi Allen.’’Bugün Angel’la beraber okulu gezdik.Birbirimizle tanıştık falan.Sonra yanımıza Jim,Troy,Mark ve Andy geldi.Hepsiyle arkadaş oldum.Çok sıcak kanlılar.Çok sevdim hepsini.Ama ponponlar var.’’ Dedim gözlerimi devirerek.’’bir şey mi dediler’’ dedi abim.’’Hayır.Ne diyecekler ki’’ dedim gülümsemeye çalışarak.’’O kızlarla bir problemin olursa halledebiliriz’’ dedi babam.’Hayır teşekkür ederim.Ama o Jack denen çocuğun konuşma tarzını sevmedim.’’ Dedim.’’Bende o çocuğu sevmedim’’ dedi babam.’’Heyy arkadaşımı suçlamayın.İyi çocuktur’’ dedi abim.Telefonum titreyince pijamamın cebinden telefonu çıkarıp ‘’Alo’’ dedim.’’Disney ben Angel.Scott’la konuştuk.’’ Dedi ağlayarak.’’Hey ağlamada ne olduğunu anlat.’’ Dedim.’’Sen gittikten sonra Jim’le biz çimenlere oturup gülmeye başladık.Sonra bir süre konuştuk işte.Eve geliyordum…’’ dedi ve tekrar ağlamaya başladı.’’Evinin adresini söyler misin.Eğer müsaitsen yanına geleyim’’ dedim.Ağlayarak adresi verdi ve telefonunu kapadı.’’Abi beni Angel’ın evine bırakır mısın’’ dedim.’’O neden buraya gelmiyor’’ dedi babam.’’Erkek sürüsünün içinde rahat konuşabileceğini sanmıyorum ‘’ dedim ve odama çıktım.Küçük bavuluma yarın giyeceğim kıyafetlerimi ve 1-2 defter,kalem,silgi ve telefonumu koydum.Sonra montumu giyip aşağı indim.’’Abi hazırlansana ‘’ diye bağırdı.’’Bana bağırma.Seni Matt götürecek’’ dedi abim oturduğu yerden bağırarak.’’Hadi Matt.’’ Dedim ve evden çıkıp arabaya bindim.Matt arabaya binince mesajı ona verdim.1-2 dakika telefona bakıp arabayı çalıştırdı.Telefonumu alıp çantama koydum.’’Yarın ikinizi almaya geleceğim.’’ Dedi Matt.’’Tamam.Ama geç kalma’’ dedim.Kafasını tamam anlamında salladı.5 dakika sonra arabayı durdurdu.Arabadan indim ve direk kapıyı çaldım.Matt yanıma geldi ve kapının açılmasını bekledi.Angel kapıyı açınca Matt’i öpüp el salladım ve içeri girdim.Çantayı ve montumu koltuğun üstüne fırlatıp Angel’la koltuğa oturduk.’’Evet anlat.’’ Dedim.’’Scott eve gelirken kolumu tuttu.Sanırım içmişti bilmiyorum ama ‘’Bana acı çektirmekten çok mu hoşlanıyorsun.Evet seni seviyorum doğru ama lütfen hislerime biraz saygı duy.Gözümün önünde başka bir erkekle durma’’ dedi.Bende içmişsin falan dedim.O da evet içtim ama seni sevdiğimden içtim.Sende beni seviyorsun biliyorum dedi ama arkadaşlarımdan yüzünden nefret ediyorsun benden dedi.’’ Diye anlattı.’’Peki bir şey soracağım.Scott’u seviyor musun’’ dedim.Yüzüme bakıp hafif gülümsedi.’’Seviyorsun.Peki neden Scott’la sevgili olmayı denemiyorsun.İkinizde birbirinizi seviyorsunuz.’’ Dedim.’’Hiç düşünmedim.’’ Dedi.’’Bence bir düşün derim.Scott pek fena sayılmaz aslında.’’ Dedim.Kaşlarını kaldırıp bana baktı.’’Ciddiyim’’ dedim.’’Pekala.Yarın konuşacağım.’’ Dedi.’’O zaman film izleyebiliriz’’ dedi ve kumandayı alıp televizyonu açtım.’’Cips,falan alalım’’ dedi Angel.’’Açık market bulabilecek miyiz’’ dedim.Telefonu eline aldı ve sırıtmaya başladı.Koltuğa yayıldım ve telefonla konuşan Angel’ı dürttüm.Birden kahkaha atmaya başladı ve telefonda konuştuğu kişiden özür diledi.Yastığı yüzüme kapatıp gülmeye başladım.Angel telefonu kapatıp kahkaha atmaya başladı.’’Ah Disney adam yanlış anladı’’ dedi gülerek.Kapı çalınca Angel koşup kapıyı açtı ve poşetleri alıp parayı ödedi.Sonra kapıyı kapatıp yanıma uçtu.Cipsin birini bana verdi ve diğerini açıp azına tıkıştırdı.Cipse elimi daldırıp ağzıma tıkmıştım ki dışarıdan korna sesleri yükselmeye başladı.Sonra biri bağırmaya başladı.’’Angel dışarı çık’’ diye bağırıyordu.İkimizde montları giyip dışarı çıktık.Dışarıda Scott ve Jack vardı.Scott ve Angel 1 dakika konuştuktan sonra yürümeye başladılar.Cips paketini Jack’e uzattım ve ‘’İster misin’’ dedim ağzıma tıkıştırarak güldü ve elini cipse daldırdı.’’Gece uzun olacak.’’ Dedim.’’Evet.Şu aşıkları anlamıyorum.’’ Dedi.’’İkiside birbirlerini seviyor ama söyleyemiyorlar.Çok saçma’’ dedim ve yere oturdum.’’Hasta olacaksın’’ dedi ve üstündeki paltoyu bana verdi.’’Teşekkür ederim’’ dedim ve cips paketini ona uzattım.’’Abimi nereden tanıyorsun’’ dedim.’’Okuldan tanışmıştık.4 yıllık arkadaşım.Ama o okula gelmeyi bıraktı.İşte böyle.Arada sırada okula gelirdi.Ama 1 aydır hiç görüşmedik.Dün görüştük o da senin sayende.’’ Dedi ve cipsi ağzına tıkıştırdı.’’Cola ister misin’’ dedim.’’Olabilir’’ deyince yerimden kalkıp eve girdim ve poşetteki abur cuburları ortaya koydum.Bir süre konuştuk.Eğlenceli bir çocuktu.Ve nihayetinde sevgililer el ele yanımıza geldiler.’’İşte bunu bekliyordum’’ dedim ve alkışlamaya başladım.Sonra hepimiz gülmeye başladık.İkiside önümüze oturdu ve cipsleri beraber tıkındık.Kahkahalarımız havada uçuşurken yan komşu levyeyle yanımıza geldi.Scott ve Jack arabalara binip gittiler ve bizde direk eve girdik.’’Hadi yatalım.Yarın okul var’’ dedi ve etrafı toparlayıp Angel’ın odasına çıktık.Yatağa uzanıp ışıkları kapadık ve deliksiz bir uykuya kendimi bıraktım.Sabah kalktığımda ise son derece mutluydum.Angel kahvaltıyı hazırlıyordu.Siyah beyaz çizgili kısa kollu uzun badimi giydim ve altına kot tarzında yarım taytımı giydim.Kol saatimi bilekliğimi takıp renkli topuklularımı giydim.Buklelerimi düzelttim ve çantamı alıp aşağı indim.Angel ‘’Biraz daha oyalanırsak geç kalacağız’’ deyince hemen masaya oturdum.15 dakikalık kahvaltımızı yapıp masayı topladık.O sırada Matt geldi.’’Bizimle gelmeyecek misin’’ dedi Angel çantasını hazırlarken.’’Matt’le gideceğim’’ dedim ve Angel’ı öpüp Matt’in arabasına bindim.’’Nasılsın’’ dedi arabayı çalıştırırken.’’İyiyim ama çok uyku var’’ dedim ve kafamı cama yasladım.Yolu izlerken gözlerim kapandı ve uykuya daldım.
-----Matt--------
‘’Disney telefonunu açmayacak mısın’’ dedim yola bakarken.Cevap vermedi.Disney’e baktığımda uyuyordu.Elindeki telefonunu alıp arayanı reddettim.Biraz daha hızlandım ve okula 1- 2 dakika içinde geldim.Arabayı durdurdum ve ‘’Disney okula geldik’’ dedim.Gözlerini açıp bana baktı.’’Geldik’’ dedim.Ağzında bir şeyler geveleyip arabadan indi.Okula girince ev döndüm.
-----Disney-----
Kantine girdiğimde bizim masada Jim,Andy,Mark,Troy,Jack,Scott ve Angela vardı.Yanlarına bir sandalye çekip oturdum ve kafamı masanın üstüne koydum.’’İyi uyuyamadın galiba’’ dedi Jack gülerek.’’Gece yarısına kadar konuştuk.Adam gelmeseydi hayla oturuyo olacaktık.’’ Dedim ve geriye doğru yaslandım.Bugün hiç kimseyi dinleyesim yoktu.Okulda ruh gibiydim sanki.Sadece Jim’in yaptığı birkaç espriye gülmüşümdür.Okul çıkışı nerdeyse bayılacaktım.Uykusuzluk ve yorgunluk bir arada yürümüyordu.Abimin arabasına bindim ve sorduğu sorulara saçma sapan cevap vererek araba koltuğuna uzandım.Uyandığımda ise kendi yatağımdaydım ve abim yatağımın kenarında oturuyordu.Ona baktığımı anlayınca gülümsedi ve ‘’Yemek yiyeceğiz’’ dedi.Yemek mi? Yemek.Evet Disney yemek.Koşarak aşağı indim ve sandalyeme oturdum.’’Heheyyyyy soslu makarna’’ dedim ellerimi birbirine çarparken.Herkes bana acayip bir şekilde bakıyordu.’’Bakmayın öyle uykusuzum,yorgunum,açım’’ dedim ve yemeğime daldım.Abim masaya oturunca herkes yemeğine başladı.
-Abi ?
-Efendim
-Yemekten sonra ormana gidelim mi?
-Ne yapacağız orda?
-Ahh yapma abi.Temiz hava almam lazım.
-Tamam
Yemeğimi yiyip yukarı çıktım ve üstümü eşofmanlarımı giyip montumu giydim.Başım üşümesin diyede şapkamı taktım ve aşağı indim.