BÖLÜM 3

106 15 7
                                    

    Okulumda ismimden dolayi beni tanımayan yoktur. Genelde benim incindiğimi bildikleri için bilerek, dalga geçmek için kullanırlar ismimi. İlk tenefüse çıktığımız gibi zaten başlamıştı dalga geçmeler. Ama artık alıştığım için takmıyordum.

Gerizekalı erkeğin bir tanesi gelip tam önümde durdu ve kollarını iki yana açarak, sağ ayağını kaldırarak selam verirmiş gibi öne eğildi ve "Oooooo Sefa Hanım, nasılsınız? Saygılar hürmetler efendim. Şey koluma adınızı yazarmısınız?" derken kolunu göstererek " Ah bak tam şuraya , ama böyle kocamaan yazsın adınızı çok seviyorum da " hâla tek ayak üzerinde durduğu için dengesini kaybedip tam ayağımın üzerine düşüverdi birden.

Sonra düştüğünü belli etmemek için hâlâ ayaklarımın üzerindeyken konuşmaya devam ediyordu. "Bakın ayaklarınıza kapanıyorum lütfeen" dedikten sonra ona tekme attım. "Ben adımı koluna kocaman 'SEFA' diye yazarım ama altına da not olarak 'Şey ben gayimde Sefayı çok seviyorum yazarım haberin olsun." dedikten sonra bahçedeki herkes başımıza toplanmış olmalıydı ki beni alkışlıyorlardı.

Açelya kulağıma eğilmiş "Kanka keşke tekme atmasaydın ya yazık oldu çocuğa" dediğinde ise , ona dönüp "Kanka eğer çok istiyorsan sana da atayım bir tane" dedim. O da "Yok kanka şaka yaptım ya" diyerek benden uzaklaşmaya başladı. Sonraki teneffüsler ve dersler ise normal bir şekilde geçti. Çıkış saati geldiğinde Açelya ile birlikte toparlandık ve sınıftan çıktık.

Okulun merdivenlerinden inerken o sabahki benimle dalga geçen çocuğu gördüm. Gözümün içine içine bakıyordu. "Ne bakıyorsun be?" diye soru sormamla üzerime doğru koşmaya başladı. Ben ise korktuğum için koridorda yankılanan çığlığımla kıyameti kopartmıştım. Ama o pes etmedi. Koştu , koştu ve koştu. Tam bana çarpıcaktı ki ani bir frenle önümde durmayı başarmıştı. Kulağıma yaklaşıp "Sabahki sözlerim için özür dilerim. Yaptığımın kötü bir şey olduğunu yeni anladım.Bir daha asla olmayacak" dedi. O an ne olduğunu anlayamadığım için öylece kalakaldım. O ise uzaklaştı. Açelya ile, o çocuğun takledini yapıp kahkahalara boğulduk o , 10 dakikalık yürüyüşte. Sonra ise birbirimizi öpüp ayrıldık.

TUHAF TESADÜFHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin