Her zamanki gibi geçen günlerin ardından bugün Jimin okuldan sonra arkadaşları ile dışarı çıkacağını söylemişti.
O da var mıydı acaba aralarında...!?
Her yerini dağıtmak istiyordum onun..!?
Bencillik olup olmaması umurumda bile değildi...
Gebermesini istiyordum...Jimin'e izin verdikten sonra ne kadar içerideki salonda sadece saate bakıp oturduğumu bilmiyordum.
Ama sonunda anahtarıyla içeri giriyordu.
Gelmişti.'Ahh hoşgeldin Jimin..?
İyi eğlenebildin mi..?'Yaloalayarak yürüyordu..
Ahh hadi ama içmiş olamazdı değil mi...!?
Yok artık.. gözlerden sakındığım Jiminim ilk içkisini bile içmişti.
Tam düşecekken belinden tuttuğumda:"Yapma şunu"
Demişti.'Neyi Jimin..!?'
"Yardım etme bana..."
Bundan da mı rahatsız oluyorsun oğlum..
Ahh iç sesim bir türlü susmuyordu."Neden bana miniğim demiyorsun artık...??"
'Çünkü sen artık birini seviyorsun...
Aşkını yaşa Jimin..'Üstüme doğru gelmeye başlamıştı.
Sırtım duvarla buluştuğunda anlamıştım ki artık daha fazla gelemezdi.
Santimler kalmıştı aramızda.
Sessizce.:"Bana yanıp tutuştuğunu biliyorum...
Aptal değilim.
Ama sen aptal bir ahmaksın..."Yavaşca dudaklarıma yaklaşmıştı.
Ve evet...
Öyle bir öpüyordu ki dudaklarımın morardığından emindim,
ama sesimi dahi çıkarmıyordum.
En son onu ittiğimde..:'Ne yapıyorsun Jimin..!?
Sen benim oğlumsun...
Saçmalama..!!'
Demiştim.
Bundan nedret etsem de içindeki duygu karmaşasını önlemek istemiştim...
Lanet olsun ki demiştim."Unutmuşum ya..!
TABİ BEN SENİN OĞLUNUM...
BUNDAN NEFRET EDİYORUM BEN SEVGİLİ BABACIĞIM.
SİNİRLENDİĞİN NOKTA NE ANLAMIYORUM Kİ:
BABACIK DEMEMEM Mİ..!?
DERİM BEN, ONU DA DERİM...
NASIL OLSA SALAK OLAN BENİM DEĞİL Mİ..!?
HER ŞEYE İNANIYORUM APTAL GİBİ...!'Hay-- Onu demek istemedi-- NEREYE GİDİYORSUN BU SAATE..!?'
"Bilmiyorum.
Bir kaç güne dönerim,
gelme sakın...!!"Kapıyı çarptı ve çıktı.
O kadar...
Ne anlatmaya çalışmıştı bana..!?
Ahh Jimin bulmaca gibisin..
Çöz çöz bitmiyorsun...