Yine sisli bi sabaha uyanmiştim Karadenizde yasamanin en cokta bu yönünü seviyordum ; yağmur , sis , yesil ...
Belkide yeşilin en güzel tonlari buradaydi .
Yada bana öyle geliyordu .( Temsili ev )
Ben beş kişilik bi ailenin ortanca çocuguydum . Aslında Akdeniz bölgesinde oturuyorduk ama babam emekli olduktan sonra oy birligi ile aldigimiz kararla karadenize taşınmistik. Burada üç katli bi evimiz vardi abim ogretmen oldugu için sadece izin gunlerinde geliyordu . Kardesim lise sondaydi ve bende bu yil okulumu bitirmis atama bekliyordum. Ilk tasindigimizda kardesimi ikna ettim ve çati katındaki odaya ben yerleşmiştim . Burası küçük sevimli bi odaydi iki tarafinda kacaman yuvarlak pencereleri ortasina benim istegim uzerine pufuduk bir yer yatagi yatagin etrafi yukardan inen tüllerle kapliydi , cok iyi degil ama beni idare edecek bi bilgisayar , ahsap bi elbise dolabı ve onun renginde bi masadan oluşuyordu .
( Resim temsili )
Ben kore hayraniydim surekli kore dizileri izlerdim ve cok iyi sayilacak bi korecem vardi .
İşte hayatımın tamda bugün değişeceğini kim bilebilirdiki
Sabah herzamanki gibi kalktim ve bahçenin sağ tarafinda ormana açilan patika yoldan hergün yaptığım gibi yürüyüşe cikmistim . Havanin soguk olmasina aldırmıyordum , yürüdükçe ferahlıyor ve sabahın o nemli havasini , hafif çisenti gibi yağmurunu tenimde hissediyordum . Bu benim en sevdiğim şeydi babamin ısrarlarına , ormanın ne kadar tehlikeli olduğunu anlatmasına rağmen aldırış etmiyordum . Bi saat yürüdükten sonra en çok huzur buldugum yere gelmiştim hemen hemen her renkte çicekler vardi küçük ama sıcacık hissettiren bir yerdi burasi . Çiçeklerin arasina uzandımve yine hayal kurmaya basladim bu benim en sık yaptıgim seydi . Koreyi düşünüyordum yine . Orada olmayi hayal ediyordum . Cok saçma ama orada şarkıcı olmayi hayal ediyordum .
Biraz uzandıktan sonra içime kötü bi his geldi ve hemen kalktim . Sebepsiz yere koşuyordum hemen eve varmak istemiştim . Yolda surekli ağaçlara çarpiyordum ama aldırış etmedim hic , daha sonrasındaysa olan olmuştu ayagim yerdeki bi köke takılıp düştüm :
Bi süre soğuk ve ıslak toprağın üzerinden kalkamadim üşüdüğümü hissettikçe ayağimdaki ağrıda artmişti . Sonunda ayağa kalktim- Kahretsin ayagimm !
Ayağımı burkmustum . Eve az kalmıştı yavaş yavaş eve vardım . Eve gittiğimde saksının altındaki anahtarla kapiyi açmıştım . Okullar tatil olduğu için abim eve gelmişti ve kardesiminde okulu yoktu sabahlari sürekli geç kalktıklari içinde rahatsız etmek istemiyordum . Direk buzdolabina yöneldim ayagima biraz buz koymak için . Ve dolabın üzerinde bi not buldum
- İz biz alışverişe gidiyoruz , akşam gelmeyeceğini söylemiştin o yüzden seni beklemeden çıktık . Dolapta yemek var biz gelene kadar kendine lütfen dikkat et iyi eğlenceler kızımmm :)
Mesajı okuduktan sonra sadece :
- Aman ne güzel ! İyi eglenceler anne
diyebilmiştim ..
Ayağima buz koyup biseyler atıştırdıktan sonra odama çıkıp kendimi yataga birakmıştım . Kulaklıkları takıp muzik dinliyordum . İçimde huzursuzluk yaratan o his hala gitmemişti bu yuzden muziği kulağım sagır olurcasına açtım ve hiçbişey düşünmemeye çalıştım .
Bu sırada zil çalmış ama ben müzik yüzünden duymamıştım . Telefonun çalmasiyla yataktan dogruldum ve o sırada kapı sesinide duydum . Telefonu açınca komşumuz Ayşe teyze :
telaşlı bi sesle- Kızım nerdesin kapıyı calıyoruz yoksun dedi
-Geliyorum Ayşe teyzem müziğin sesinden duymamışım
Kapıyı açtıktan sonra baktım herkes aglıyor cok korkmuştum
- Ne oldu niye ağlıyorsunuz
-Kızım sakin ol sabırlı ol lütfen
-Neden sakin olmalıyım . Bana anlatın yoksa annemlere mi bişey oldu
Gözümden yaşlar çoktan süzülmeye başlamıştı bile . Ne yapmam gerektigini bilmiyordum. O sırada sağlık gorevlileri gelip o aptal sakinleştirici ignelerden birisini hemen yapmasalardi gözlerimden kan gelircesine ağlayabilirdim belkide ..
O gün bütün akrabalarim bize gelmişlerdi annemler alışverişten donerlerken heyelan olmuş ve arabada toprakla birlikte kaymıştı . Kahrolmuştum kendime kızıyordum surekli neden onlarla gitmedim , neden bende olmedim ....
Sabah cenaze islemleri vardi mezarliga ailemi o canımdan daha cok sevdiğim insanları topraga vermeye gidiyordum .
Tabutlari mezarlarin yanlarina koydular tam defnedilirken mezarin icine yattim-Benide gömün lütfen onlarsız yaşamak istemiyorum !
O sırada teyzem
- Kızım yapma böyle çık dışarı herkes sana bakıyor
- Nefret ediyorum herkesten ! kimin baktığı umrumda değil ölmek istiyorum benide gömun yalvarırımm lütfen
Amcamlar gelip beni mezardan çıkardı ne kadar aglasamda ne kadar bağırsamda kimse beni dinlemedi .
Aradan bi ay geçti akrabalarımızın beni yanlarına almalarına ısrarla karşı cıkıyordum . Hegün bi kaç kez ailemi ziyaret ediyor ve onların yanına en kısa zamanda gitmek için dua ediyordum . Hala inanamıyordum onları kaybettiğime günler hatta aylar öylece gecip gidiyordu . Hergün ne yapmam gerektiği hakkinda sürekli düşünüyor ama hepsinin saçma olduğunu düşünüp vazgeciyordum .
En sonunda karar verdim
KOREYE GİDİYORUM !!!
Hayalimi gercekleştirecektim . Burada hergün ızdırap cekiyordum ve yalnızdım orada da yalnız olcaktım ama en azından hayalimi gerceklestirebilirdim .
Bütün hazırlıklari tamamladim . Biletimi aldim ve eşyalarimi hazirladim . Bu evi birakmak istemiyrdum ama yapmam gerekti simdi gidemessem bidaha asla gidemeyecektim ..
Sabah penceremden içeri süzülüp yanagima dokunan sıcacık güneşle uyandim hersey güzel görünüyordu . Sanki doğa bana yaptığım şeyin dogru olduğunu söylüyordu . Üzerimi giyindim , kahvaltı yaptım ve valizimi alarak kapiya yöneldim . Evi ve aileme ait olan hicbiseyi satmamıştım onlarin hatiralarini korumak istiyordum . Sonkez sicak yuvama baktim ve dışarı cıktım . Herzaman yaptıgim gibi anahtari saksının altına koydum . Ailemle de vedalastıktan sonra havaalanina doğru yola koyuldum . Biraz bekledikten sonra ucak geldi peronlardan gecerek ucağa bindim ve koltuğuma oturdum . Sonunda kaderimin değiştiğini hissedebiliyordum ...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
PARLAYAN YILDIZ 🌟☄
Teen FictionSiyah , gökkuşağının içinde neden bulunsun ki tüm gece onun esiri altındayken . Koreye gidip parlayan bi yildizin acikli ama bi o kadar da ilginc hikayesi .