Bölüm 5

673 57 26
                                    

Üstümde sadece bol bir gömlek vardı. Banyodan çıktı. Altında bir havlu sarılıydı. Taş gibi göğüs kaslarının altındaki baklavalarının üzerinden bir damla su süzüldü. Kahretsin çok heyecanlıydı! Üstüme çıktı. Beni kendine çekti. Tanrım kaburgalarım çatlayacaktı. Güçlü kollarıyla beni yatakta bir o tarafa bir bu tarafa çeviriyordu ki odaya hayvanı girdi. Çok tatlı birşeydi ya.

'Ay canım' diyerek kucağına aldı. 'Sarılmaya ihtiyaci var canım ya' dedi.

Yeter artık dayanamıyorum. İsyan ettim.

'Ama biraz sabret' diye cevap verdi Edward.

'Ya niye sabredeceğim?'

'Böyle daha keyifli oluyo?'

'Seni tanımıyorum bile belki gaydırmasın'

'Dondurmam gaymak?'

'Gaydırı gubbak cemilem?'

'Aman ne diyorsun be? Gay diyorum gay. Yatak odandan Justin çıkıyor falan'

'Aşkım açıkladım ama'

'Aman hebele hubele asdfsedffs makaynakopukacikatoka'

'Vay Japonca da biliyormuşsun aşkım beni her dakika büyülüyorsun. Seni yeni bir boyuta göndereceğim hadi gay git bay'

Bu sefer laptobun içine girmiştim. Bahsettiği yatak odasındaki solucan deliği laptoptaymış. Bizim evin salonuna düştüm. Annem her zamanki gibi sinirsek bir şekilde benimle konuşmaya başladı. Menapoza girmeden evlenmenin, çoluk çocuk derken yaşlanıp ölmenin gerekliliğini anlatıyordu. Konuşmanın sonu beklediğim gibi çıkmadı bu sefer. Beni zorla evlendireceklerdi! Tanımadığım biriyle hem de.. Aman Tanrım. Aradan haftalar geçmesine nikah şekerlerini bile paketlememize rağmen damat ortaya çıkmamıştı. Blind date gibi birşey olacaktı anlaşılan. Her gece ağlıyordum. Lanet olsun. Sonunda damat teşrif etti.

Karşımda duran bebek yüzlü, büyük göğüslü, kaslı.. Dur biraz.. Ne?!  Eee göğüsler.. Bir dakika ee bu kadın.. 'Anne!?' dedim.

'Evet kızım ne oldu? Gay evlilik işte ne güzel. Artık sizler çok şanslısınız. Bizim zamanımızda yasal degildi. Lanet olası babanı çekmek zorunda kaldım yıllarca. Üstüne bir de sen oldun. Yoo hayır.. Benim kızım benim gibi olmayacak.'

Kız gayet seksi görünüyordu. Bu çok işime gelec...

Yazar

 Bella neredeyse küçük dilini yutacaktı. İstemediği biriyle evlenemezdi. O Edward'ı seviyordu. Hikayelerini bile yazdım.. Yani yazılmıştı. Onlar birbirine aitti. Karşısındakinin gereksiz yerlerinden dürtebilecek bir şeyi bile...

Bella

Ben gayet memnunum. Valla içten içe bunu istiyomuşum. Sanırım gay evliliklerin yasal olduğu bir ülkede dünyaya geldiğim bir evrene gelmistim. Kimbilir bu ahu gözlüyle ne fantaziden fantaziye...

Yazar

Hayır fantaziden fantaziye koşmayacaklardı. Bu onun evreni bile değildi. Nasıl kabul edebilirdi? Anne onun annesi değildi. Gökyüzü mordu. Hayır du bi girme araya lanet olsun!

Bella

Ya yazar mısın nesin? Sen girme araya biz birbirimizi gördük beğendik sana ne oluyor?

Yazar

Ya kızım sapık mısın? Tanrım nasıl bir karakter yarattım ben?

Bella

Ve Edward beni alıp yanına çekti. Yine yatak odasındaydık. Bi kot bi tişört giymişti. Yine bana kızdı.

'Yazarla niye tartışıyorsun?'

'Damarıma basıp duruyor hikaye başladığından beri.. Lanet olsun daha ne boklar yiyeceğimizi tahmin edebiliyor musun?'

'Seni cezalandıracağım. Hiç görmediğin bilmediğin bir yere göndereceğim seni.'

'Lanet olsun!'

Absürdistandan HikayelerHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin