True Love ♦♦♦

#Bölüm 4

  Ertesi gün Alli'yle Avm'ye gitmeye karar verdik. Alışveriş yapmaya cidden bayılıyorum.

-''1 saat sonra burada buluşalım.'' Tamam anlamında kafamı salladıktan sonra ikimizde farklı mağazalara ayrıldık. 

   Uzun bir arayıştan sonra önü taşlı kot şort ve üzerine beyaz parlak salaş bir tişört aldım. Bu kıyafetlerime uyan ayakkabım olduğu için alma gereği duymadım.  Saatime baktığım da 1 saatin dolmasına 2 dakika vardı.  Hızlı adımlarla buluşacağamız  yere gittiğimde Alli'nin beni beklediğini gördüm. 

-''Miranda benim tek bir eksiğim kaldı. İç çamaşırı.'' Son yeri söylerken sesini kıstığı için ikimizde kıkırdayarak mağazaya girdik. Alli kendisine iç çamaşırı bakarken bende gözlerimi raflarda gezdiriyordum. Ahh! bir dakika o da ne ? Tanrım ! bunu hangi kadın giyer ? Elime alıp iğrenerek incelemeye başladığımda arkamdaki boğuk erkek sesiyle olduğum yerde donup kaldım. 

-'' Elindekilerde gayet ateşli ama bunların sana daha çok yakışacağına eminim.'' Hızla arkamı döndüğümde elinde siyah sütyen takımını tutan bir Harry vardı. Gözlerim yerinden çıkacakmış gibi Harry'e bakarken şaşkınlıktan zar zor çıkan sesimle konuşmaya çalıştım. 

-'' S-senin burada ne işin var ?'' kekelemem onu güldürmeye yetmişti. 

-'' İç çamaşırlarını gördüm güzelim. Bence bunlara ihtiyacın var.''  Elindeki sütyen takımını sinirle elinden aldım ve Alli'nin yanına gittim. Alli'de o sırada kasada ödeme yapıyordu. Bende gidip Harry'nin seçtiği siyah sütyen takımını ödeme yaptım. Tam mağazadan çıkarken Harry arkamdan ;

-'' İyi seçim'' diye bağırdı. Utancın verdiği etkiyle yüzüm kıpkırmızı yürümeye devam ettim. 

-''Sana seslenen Harry değilmiydi ? '' 

-''Evet.'' konuşurken starbucksa varmıştık. İkimizde kahvelerimizi alıp masaya oturduk. 

-'' Onun kadın iç çamaşırı mağazasında ne işi vardı ki ? '' 

-'' Ben nereden biliyim. Belki sevgilisine iç çamaşırı almak için gelmiştir.'' Bunu söylediğimde ilk önce biraz sırıtsada tekrar ciddi haline geri döndü. 

-'' Ondan hoşlanıyorsun.'' 

-'' Ne ? Saçmalama. Hem bugün senin çenen açıldı. Hadi gidelim.''

     Otele geldiğimizde ikimiz de bugün aldığımız kıyafetleri giydik. Ben saçlarımı düzleştirirken, Alli'de makyajını tamamlıyordu.  İkimizde hazır olduğumuz zaman pilaj partisine gittik (gece). Alli'yle birlikte mini barın taburelerine oturduk ve aldığımız içkileri içmeye başladık. 

-'' Harry sana bakıyor.'' Gözlerimle etrafı taradım ve sonunda zümrütlerini buldum. Gözlerimiz buluştuğunda bana gülümseyip göz kırptı. Herkes Harry'lerin oturduğu yere toplanınca bir kız bana seslendi. 

-'' Hey Grey ! Arkadaşınla birlikte bizimle D-C oynamaya ne dersiniz ? '' Allison'a baktığımda çoktan oynayanların yanına oturmuştu. Bende kalkıp Alli'nin yanına oturdum. Adını bilmediğim kız şişeyi çevirdi. Karşısındaki çocuğa geldi ve çocuk cesaret cevapını verince öpüştüler. Ahh!! böyle olacağını bilseydim hiç bulaşmazdım şu oyuna. Karşımdaki kız çevirdi ve şişe bana geldi. D-C ?? sorusuna doğruluk cevabını seçmemle pişman olmam arasında ince bir çizgi oluştu. 

-'' Söyle bakalım Grey şu ana kadar kaç kişiyle yattın ? '' Soruyu duymamla gözlerim yerinden fırlıcak düzeye geldi. Ne cevap vereceğimi düşünürken Harry'nin ciddi bakışlarını üzerimde hissettim. Allison'da zor duruma düştüğümü görünce beni kurtarmak amacıyla ; 

-'' Telefonuma mesaj geldi. Bizim gitmemiz lazım.'' dedi ve kolumdan çekiştirerek ayağa kaldırdı. Partinin olduğu alandan uzaklaştığımızda Alli'ye sarıldım ve ''teşekkür ederim'' diye fısıldadım. Ardından ayrıldık ve tam 2 adım atmamla arkamdan Harry'nin bağırışını duydum. 

-'' Miranda dur ! '' durduğumda yanıma geldi ve ellerini dizlerine koyup dinlenmeye başladı. Nefes nefeseydi. Muhtemelen  koşmuştu. 

-'' Efendim ? '' Kafasını kaldırdı ve gözlerimin içine bakmaya başladı. 

-'' Gerçekten bakire misin ? '' 

-'' Bakire olup olmamam seni neden ilgilendiriyor ? '' 

-'' Çünkü bilmek istiyorum.'' 

-'' Bu sorunun cevabını asla öğrenemeyeceksin.'' 

    Harry'den Devam;

-''  Bu sorunun cevabını asla öğrenemeyeceksin.''  dedi ve arkasına bile bakmadan gitti. Onun gitmesinin ardından bende partiye geri döndüm. Herkes D-C oynamaya devam ediyordu. Mini bara gidip viski söyledim ve oturup içmeye başladım. Aklım Miranda'daydı. Gerçekten bakiremiydi ? yoksa benden başka bir adamla... dudakları o şerefsizin teninde. Hayır ! o asla öyle birşey yapmaz. Bunu düşününce sinirden farketmeden elimdeki bardağı kırdım. Herkes bana doğru baktı ve bir sürtük gelip kendi elinin içine almaya çalıştı. 

-'' Styles iyi misin ? '' Hayır değilim. Miranda'nın dudaklarının başka bir adamın üzerinde gezdiği düşüncesi beni delirtiyor.!  Oturduğum yerden kalktım ve partiyi terk ettim . Normalde parti bitene kadar asla parti alanından ayrılmazdım ama bugün farklı birşeyler var. Ama g-galiba Miranda'ya aşığım. Peki ama bunu ona söyleyebilecekmiyim ? Daha kendime bile yeni itiraf etmişken... 

   Selam arkadaşlar. Yeni bölümle yine karşınızdayım. Bu bölümle ilgili düşüncelerinizi yoruma yazmanızı istiyorum. ♥