Yeni bir güne-okul gününe-başlıyordum bu zorlu durumun bir parçası olan Neşe(ablam), yeni tanıştığımız ama kaynaştığım marulum Selen ve sportif kızım Asya ile başlıyorum bu güne. Hayatımda düşe kalka yaşadım hep şimdiye kadar ama iyikide böyle oldu çünkü kimse için göz yaşı dökmemeyi öğrendim. 5 yıl önceye kadar şu bildiğiniz saf, asosyal, utangaç, duygusal... Böyle biriydim işte ama annemin ölümü, babamın şerefsizlikleri gibi daha bir çok şey yaşadıktan sonra yıkılmayan umursamaz kimseye acımayan duygusuz birine dönüştüm. Sevgilim tabiki oldu, hoşlandığım o da oldu ama AŞK korktuğum bir ilişki. Yaşamak istediğim ama yaşamaktan korktuğum bir sey işte bu. Kendimden daha çok sevebileceğim birinin olmasını isterim tabiki ama bu sevgi karşılıksız olursa bu sefer bu kadar dik durabileceğimi sanmıyordum. Şunu far ettimde şu ana kadar gözümde siyah bir perde varmış. Hiç bir şey görememişim gün geçtikçe bu perde açıldı ve insanların ne mal olduğunu ilk görüşte anlar oldum. Gün geçtikçe etrafımdaki insanlar azaldı çünkü yeni görmeye başlamışım gerçek yüzlerini. Şimdi ise hiç bir şeyin yıkamayacağı bir duvar ördüm kendime.
kimsenin aşamadığı, zorlu bir duvar!!Sabah uyandım ablam bu akşam gelecekti ve bu gün lise 3. sınofın ilk günüydü. Sıcacık kalkmak istemediğim yatağımla vedalaştım ve üstümü giymeye koyuldum. Derslerimin iyi oluşu ve birazda eniştemin vesilesiyle kızların okuduğu Ankara Amerikan Kolejine başlıyorum. Allahtan forma gibi bir saçmalığoda yoktu. Okulun en sevdiğim yanı buydu. Altıma siyah kot üstüme bordo kolları yırtık yarım bir t-shirt giydim. Kıyafetlerde bordo ve siyahı kulanmaktan sanırım vazgeçmiyecektim.
Saçlarımı at kuyruğu yapıp deri ceketimi giydim. Makkaj yapmaktan pek hoşlanmadığım için hiç bir şey sürmeden odamdan çıktım. Aşağıya indiğimde kızlar hazırlanmışlardı. Asya tayt üstüne uzun t - shirt,Selen yırtık açık rek kot ve üzerine yeşil dar bir t - shirt giymişti. Selen saçlarını düzleştirip yarım topuz, Asya alttan topuz yapmış ve boynuna şal atmıştı. Rbirlerine göre gerçektende tarzları çok farklıydı ama sorun olmuyor gibi gözüküyordu.
Kahvaltımızı yaptık ve evden çıktık. Kızların arabaları vardı normalde benüm de vardıda şartlar gereği ablamda kaldı.
Binanın kapısına çıktığımızda derin bir nefes aldım gözlerimi kapatarak. Arkamda birinin nefesini çok yakın hissettiğimi de hızlıca arkamı döndüm"cCazibeme dayanamayacağın için bakıyorum gözlerini kapatıyorsun prenses"dedi aras elleri cebinde ukala bir tavırla "İnan senin kapıda olduğunu bilsem bırak gözlerimi kapamayı evden bile çıkmazdım. Malum görüntü kirliliği+ses kirliliği fala var ya" dedim sırıtarak.
Aras beyaz t-shirt altına siyah kot giymişti.
Evet şimdi hangi arabaya binecektim ki ben?
Asya nın arabasına mi? (%50)
Aras ın arabasına mı? (%0)
Selen in arabasına mı? (%50)
Ben karar verememiş düşünürken Selen ve Asya nın arabalarına bindiğini gördüm "Nereye ya" diye firar ettim arkalarından.
"sen Aras la gel Sudemcim malum çok iyi anlaşıyorsunuz"dedi ve gaz ayüklendi Selen. Benim adım da Sudem se bunun hesabını sorardım. Aras ın uzaktan gelen sesiyle irkildim"Gelmiyor musun?Sanırım ilk hünden geç kalmamızı istemessin"dedi cidi bir tavır bürünmeye çalışarak. Sözlerine cevap vermeyerek arabaya bindim.
Yol boyu sessiz süren yoculuğumuzdan kapının açılışıyla sona erdiğini farkettim. Kapıyı açan Ars ayıcığıydı.Arabadan inerekaiAras la uğraşmaya başladım "Hayırdı ayıcık ne bu kibarlık yoksa ayılıktan insanlığa terfi etmeye falan mı karar verdin? " diye soru yönelttim. Aras bana 'komik mi? ' dercesine bakıyordu okula girdiğimizde Selen ve Asya gelmişlerdi. Malum araba hız korkum olduğundan yavaş gelmiştik.Acaba ben hangi sınıftayım.?
Acaba sınıfım üst katlardamı?
Üst katlerdaysa çok mu üst katta?
Kantine çok uzak mı?Sorular kafamda uçuşurken bunların cevabının müdürde olduğunu düşünerek yanımda olan kızlara ve ayıcığa soru yönelttim.
"Müdürün odası nerde acep? " dedim hafif şivemi değiştirerek. Asya "Ne yapıcaksın acaba - pardon acep - müdürü"
"Çok özledim bi gidip hatrını falan sorcam " dedim sinirlenerek insan ilk gün geldiği okula müdürün yanına neden gider ki? "Ben müdürü aramaya gidiyorum sınıfımı öğrenmeye gidiyorum " dedim ve tam merdivenlere yönelecektim ki Aras ın sesini duydum
"11/C aynı sınıftayız hepimiz " dedi ve yanımdan geçti cool bir şekilde. Kızlar ve bende arkasından tabi.Sınıfa girdiğimde tüm bakışlar bende olduğunu görünce gözlerimi devirdim.
Sınıfta boş yer aradım. Arkada ikili masaların birinin ve yine ikili masadada bir tarafın boş olmasına sevindim.
Arkaya doğru yürüdüm kızlarda geldi ve ikili boş sıraya geçtiler ben ise bir arkalarında tanımadığım biri ile oturuyordum. Yerleştikten sonra Aras a gözüm kaydı bir kızın yanında oturuyordu okadar benziyorlardı ki... Yakışıyorlardı bu nedenle.Sınıfa esmer bir çocuk girdi ve arkasında 3 çocuk. Bu ne be mafya gibi. Yani tammam mafyaları ne kadar sevsemde okuldada mı? Esmer çocukla göz göze geldiğimizde gülümseyerek yanıma geldi ve oturdu. Bu neydi şimdi sanki istemediğim herşey başıma geliyormuş gibi hissediyordum.
Esmer çocuğun konuşmasıyla ona döndüm "Başka okuldan talip almıyorum"
Dedi. Şuna bak ya özgüven tavan yapmış "Bedenin egonu taşımada zorlanıyor " dedim önüme dönerek o da önüne döndü ve alayla"Tuzlu fıstık en sevdiğim ne kabuklu uzun süre yiyebilirsin nede kabulsuz yalan gelir kabuklu yersen ise tuzlu"dedi. Ben daha fazla buna dayanamazdım"kökten çözüm bulalım, hiç yeme o zaman gerizekalı "dedim ve ayağa kalktım ama ayaklarından geçemiyordum"ilk önce gelip yanıma oturmussun şimdide o kadar kolay gidemessin bebeğim "dedi. İğrenerek yüzüne baktım ve cevap verdim
"kusura bakma ya piç oturuyor diye yazmıyordu sırada" dedim . Adını bilmediğim çocuk sinirli bir şekilde yumruğunu sıkıyordu. Ne yani şuan korkmam mı gerekiyordu?Ars karşı taraftan kollarını açarak yanımıza gelirken konuşmaya başladı
"En sevdiğim düşmanım Şiyar"adının şiyar olduğunu öğrendiğim çocuk ayağa kalktı ve aynı şekilde kollarını açtı ve samimiyetsiz bir tavır aldı.
"En çok eğlemdiğim düşmanım Aras "Allahım bunlar ne güzel geçinip iltifat ediyorlar birbirlerine öyle!!
Arkadaşlar öncelikle merhaba. Bu benim işk kitabım açıkçası biraz acemiyim ama sizlerin yorumlarıyla, öğütleriyle ve onaylarıyla ilerleyeceğimi düşünüyorum umarım yanımda olursunuz*
ŞİMDİ OKUDUĞUN
**ATEŞ VE SU**
Ficção AdolescenteFarklı dünyaların insanları olan, hayatta genç yaşlarına rağmen ders çıkaran iki liseli aşkı... " Büyük aşklar kavgayla başlar" sözünün hikayesi ama sonunda AŞK ın kazandığı bir savaş hikayesi.