Hayley benden uzaklaşarak kollarını salladı. Elini ileri savurunca karşısında bir delik oluştu. Bu daha önce gördüğüm hiçbir şeye benzemiyordu. Hayley yürüyerek o deliğin içinden geçti. Girmesiyle yok olması bir olmuştu. Arkamdan bir el omzuma dokundu. Arkama baktığımda Hayley karşımda duruyordu. Siktir. Ellerimi ağzıma götürdüm. Şok olmuş gibiydim.
"Işınlanıyor musun?"
"Galiba, bilemiyorum."
Luke, Adam, Alex'e baktım.
"Peki sizlerin özellikleri neler? Luke'un kini biraz anladık ama sizinkiler neler."
Adam biraz öne çıktı. Hiçbir şey yapmadan durdu. Gözleri...simsiyah. Tüm gözü sadece siyahtı. O anda güzel olan hava bir anda kapandı ve soğudu. Ardından yağmur başladı. Sonra yıldırımlar. Hiçbir anlam veremiyorum. Zaten vermekte zor. Tekrar hava eski haline geldi. Adam'ın gözlerine baktığımda ela gözleri geri gelmişti.
"Doğa olayları kontrolü gibi bir şey mi? Çılgınca!"
"Biliyorum"
Ardından Alex öne çıktı. Sanki yetenek yarışmasında boy gösteriyorlardı. Komik. Ortaya geçip yeteneklerimizi gösteriyoruz. Hiç mantıklı değil. Alex durduğu yerde hiçbir şey yapmadan öylece durdu ardından ağzından anlamadığım bazı sözler çıktı. Ne anlama geliyor. Bir dil mi yoksa öylesine bir harf cümbüşü mü? Kelimelerine devam ederken her yerde değişik türlerden hayvanlar belirdi. Kurtlar, tavşanlar, yabani köpekler, her çeşitten kuş... Vay anasını. Alex sözlerini bitirdiğinde tüm hayvanlar geldikleri gibi gittiler.
"Hayvanlara mı hükmediyorsun yoksa ben ufaktan sıyırmaya mı başladım?"
"Lily gerçekten Hayley'nin geçit açmasına, Adam'ın havayı kontrol etmesine takılmadın buna mı takıldın?"
"Haklısın ufaktan sıyırmaya başladım. Neden tek ben şaşırıyorum?"
Luke kafasını hafif bir şekilde salladı.
"Emin ol koruyucu meleğim bizde en az senin kadar şaşırıyoruz."
Koruyucu meleğim nedir ya? Dangalak mısın Luke? Çıldıracağım herkesin içinde koruyucu meleğim dedi. Hayley'e baktığımda kıkırdamaya başlamıştı bile. Şerefsiz Hayley. Bide en yakın arkadaşım olacak. Utancımdan yerin dibine girmek üzereydim. Hayley bunu anlamış olcak ki geri adım atmıştı ve Luke'a yeteneğini sordu. Luke öylece bana baktı.
"Benim yeteneğim sizin yetenekleriniz gibi görünür bir yetenek değil."
"Hadi ama göster Luke."
Hayley meraklının teki olmasan olmayacak demi. Luke yanında duran kısa bir ağaca dokundu ardından da bakışlarını bana dikti. Bakışlar.. o ela gözler. Galiba Luke'un bir yeteneği de beni etkilemek oldu. Bundan öncesinde etkilenmezdim ama artık her şey değişmişti. bakışlarını benden ayırmadan biraz sarsıldı yorgun gözüküyordu. Gözleri endişeliydi neden peki. Bana bakarken neden gözleri böyle. Yoksa...yoksa... Kontrolden mi çıkıyor. Daha yeteneğini yeni keşfetti. Bu kısa sürede yeteneği hakkında pek bilgi edinemedi. Luke'un elleri parlamaya başladı. Ardından da yüzü, kolları... Güneş gibiydi. Hayley, Adam ve Alex endişeli gözlerle Luke'a bakıyorlardı. Luke anlık bir sarsıntıyla yere yığıldı. Üzerindeki parıltı da sanki bedeninden kurtulmuş etrafa yayılıyordu. Ne yapacağımı bilemiyordum. Sabah araba kazasında olan olay umarım şimdide olur. Vücudumda anlayamadığım bir his, bir dürtü hiçbir fikrim yoktu. Sanki içimdeki güç kalbimden parmak uçlarıma hareket ediyordu. Kollarım o hissin gelmesiyle tepkimeye girdi ve havaya yükseldi. Luke'dan çıkan enerjide bize doğru geliyordu. Enerji bizden geçtiğinde hiçbir şey hissetmedim. Çok korkuyordum. Sadece aklımda olan şey Luke'tu. Beni öpen çocuk. Işık dalgası geçtiğinde. Etrafımda duran Hayley, Adam ve Alex'e baktım şaşkın bir şekilde bana bakıyorlardı.
"Lily hayatımızı kurtardın. Teşekkür ederim canım arkadaşım."
"Önemli değil."
Benim hala aklım yerde öylece yatan Luke'daydı. Hemen yanına gidip eğildim. Yüzünü ellerimin arasına aldım. Gözü açıktı ve nefeste alıyordu. Yavaşça kulağına eğildim.
"Bir daha bana bakarak güçlerini kullanma olur mu?"
Sanki onun sevgilisiyim kendimi hemen kaptırdım.
"Hastaneye gidelim mi?"
"Hayır şimdi annem ve babam telaşlanmasın."
"Tamam o zaman biraz bizim evde dinlen. Bir şeyler yiyelim sonra gidersin. olur mu?"
"Tamam"
Diğerlerine eve gitmelerini söyledim. Tabi ki Hayley hemen kabul etti. Diğerleri de onunla beraber gitti.
*************
Mutfakta bulunan sandalyeye oturdu. Bende bir şeyle hazırlamak için tezgahın yanına gittim. Ona döndüğümde hala bana bakıyordu.
"Neden bana bakıp duruyorsun?"
"Canım istiyor. Olamaz mı?"
"Ne halin varsa onu gör. Ne yemek istersin?"
"Bilmem dışarıdan pizza söyleyelim mi?"
"Olur ben arıyorum."
"Tamam"
Telefonda pizzacının numarasını çevirip aradım. Açtıklarında siparişleri verip kapattım.
"Tamamdır. İçeri geçip bir şeyler izleyelim mi?"
"Tamam"
Mutfakta kıçını koyduğu yerden kaldırıp oturma odasına gittik. Koltuğa oturduk. Şimdi kalkıp kim film seçmekle uğraşacak. Çok yorgunum. Hayatım bok gibi. Bok gibi olması yetmiyormuş gibi daha tam anlayamadığımız ama hala takmadığımız güçlerimiz var. harbi bizim güçlerimiz var. Acaba filmin içinde falan mıyız. Yoksa kendimi baya kaptırdığım bir rüya mı. Galiba rüya daha mantıklı bir açıklama barındırmıyor zaten. Bugün yaşadıklarımda mantık arıyorum.
"Hey koruyucu meleğim burada mısın?"
"O koruyucu meleği al ve bir yerlerine sok."
Upsi! Ben az önce ne dedim. Hayatımdan biraz daha nefret ediyorum. Bu konuda baya başarılıyım.
"Kusura bakma Luke. Kendimde değilim."
"Tamam anladım. Sorun yok."
"Sen ban neden hep koruyucu meleğim diye hitap ediyorsun?"
"Çünkü sen benim koruyucu meleğimsin."
"Ben senin koruyucu meleğin falan değilim."
Tamam melek olduğumu biliyorum. Muhteşem bir insanım. Ona söylenecek bir şey yok. Acaba biz insanmıyız. Kaç tane bizim gibi insan var.
"Luke sence kaç tane bizim gibi insan var?"
"Bende bilemiyorum. Var mı onu da bilemiyorum."
Kafam artık çok karışıyor hem de çok. Baya çok. O karışıklıkta kapının zil sesini duydum. Tam yerimden kalkacaktım ki Luke beni durdurdu.
"Ben hallederim."
"Tamam"
Kapının açılma sesini duyabiliyordum. Ardından da kapanış sesi. Birkaç saniye. Ardından Luke odanın içine girdi elinde de pizzalar vardı. Pizza kokusu. Vücudumu bu kokuya teslim edebilirim. Muazzam yemek kokusu. Kendimi aç bir kurt gibi hissediyordum. Yemek yemek için her şeyi yapabilecek bir kurt gibi. Bu pizza için şu an insan bile öldüre bilirim. Açımmmmm!!!