Ölümler ve Yerine Gelenler

69 2 1
                                    



LİLA'NIN AĞZINDAN

   Hayatımın en kötü haberini alalı tam 3 koca gün oldu. Ailemin yokuluğuna alıştığım söylenemez. Evet kabul, perişan durumdayım. Alışmam gerek ama bu çok zor.

   Ailem kaza kurşunu kurbanı oldu. Tek yaptıkları bir kafede oturmaktı ve şerefsiz bir grup serseri  içip içip etrafı taramalı tüfekle taradılar . O gün annemle babamı kaybettim.

   Kendime bir müddet daha bu olayı sindirmek için zaman vericem. 18 yaşında ailesiz kalmak zor bir durum kabul ama hayatımı devam ettirmek zorundayım. Çünkü ailem böyle isterdi ve ben onların isteklerini geri çevirmeyeceğim.

1 HAFTA SONRA

     Yavaş yavaş iş ilanlarına bakarken kahvemide yudumluyordum. O kara günün üzerinden 1 hafta 3 gün geçmişti. Tamamen alışamasamda artık birşeyleri farkına varmıştım. Hayatımı devam ettirmek zorundaydım. Bu yüzdende iş başvurusu yapmam gerekecekti.

     Üniversitenin ilk yılındayım ve okulumu etkilemeyecek bir iş bulmak zorundaydım. Yani ya part-time ya da gece yapabileceğim bir iş olacaktı. Aynı zamanda özel üniversitede okuyordum. Ama neyse ki ailem ne olur ne olmaz diye 4 yıllık eğitim ücretimi ödemişlerdi. Bu beni bir nebze rahatlatıyordu.



   İş ilanlarının arasında bir barda barmenlik işi gördüm. Bu kulübün daha önce duymuştum. Temiz biryer olduğunu bildiğimden dolayı bu işin bana uygun olacağını düşündüm.

    Telefon numarasını çevirip aradım. Telefondaki adam bana bugün görüşmeye gelebileceğimi söyledi. Onaylayıp telefonu kapattım ve kulübün yolunu tuttum.

   1 SAAT SONRA

    Kulübün tabelasının önünde durdum. "Çıkmaz Sokak" ismi çok garip ve anlamlı diye düşünmeden edemedim. Daha fazla oyalanmadan içeriye girdim. Öğle saatleri olduğundan dolayı temizlik yapılıyordu. İçeride birkaç çalışan dışında kimse yoktu.

Çalışanlara iş görüşmesi için geldiğimi söylediğimde beni kulüp müdürünün yanına yönlendirdiler.

Müdürün odasından girdim.

-Merhaba ben iş görüşmesi için gelmiştim.
-Merhaba geç otur bakalım, birşey içer misin?
- Hayır teşekkür ederim.
-Pekala, barmenlik zor iştir. Gece geç saatlere kadar çalışman gerekir. Başarabileceğine inanıyor musun?
- Evet, bu işe ihtiyacım var. Üniversitede okuyorum ve sabah öğrenim görüyorum. Bu yüzden gece çalışmak zorundayım.
-Pekala o zaman şartlardan bahsedeyim sana. Burda iş 12 de başlar. 4-5 gibi biter. Sen bar kısmında içkilerle uğraşıcaksın ve servis yapacaksın. Sana yardım edecek Emrah isminde bir çalışanım var. Birazdan onunla tanıştırırım seni. Maaşın ise aylık 4.500 tl. Şartlar sana uygunsa bu gece başlayabilirsin işe.
- Evet , şartlar çok iyi. Tamamdır bu gece başlıyorum o zaman.
- Tamam, gel seni Emrah ile tanıştırayım.

GECE SAAT 01.00

   Emrahtan herşeyi kısa bir süre içinde öğrenmiştim. Kulüp son derece doluydu. Herkes son sürat eğleniyordu. Emrah ile içki isteyenlere zar zor yetişiyorduk.

    Ben bir müşterinin içkisini koyarken gözüm birine takıldı. Dağılmış bir görüntüsü vardı. Son derece çaresiz ve yorgun görünüyordu. Bar kısmına doğru yaklaşıp tam önümdeki bar taburesine oturdu.

- Ben bir viski alabilir miyim?
-Tabi.

Viskisini koyup ona uzattım. Daha tezgahı silmeden önüme bardak kondu ve aynı adam bir tane daha istediğini söyledi. Tekrar doldurdum ve geri verdim.

GECE SAAT 04.00

Kulüp yavaş yavaş boşalıyordu. Birkaç kişi kalmıştı. Bunlardan biri ise deli gibi içen Arat. O kim diye sorucaksınız. Hani bara gelip tam önümdeki sandalyeye oturan ve sürekli viski isteyen varya heh işte o. Sürekli içki isterken tanışma fırsatımızda oldu. İsmimi sordu kendi ismini falanda söyledi.



Kulüpte Arar dışında kimse kalmamıştı. Arat barda sızıp kaldı. Uyandırmaya çalışsakta nafile. Ceplerini aradım belki telefonu yanındadır diye . Ama cüzdandan başka hiçbir şey yoktu. Onu burada bırakamazdım.

Mecburen binbir zorlukla taksiye bindirdim ve benim evime doğru yol almaya başladık.

  

TesadüfHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin