Su'yun ölümünden sonra ki gün mezarlığa gidip defnettiler. Yavuz'un yanında hem abisi hem komutanı hem arkadaşı Erdem yarbay vardı.yavuz zor da olsa ayakta duruyordu her ne koşulda olursa olsun bir özel harakat askeri asla güçsüzlüğünü, acısını, nefretini, kinini belli etmezdi.
Dualar okundu, başsağlığı dilendi ve herkes bir bir gitmeye başladı. Su'yun ailesinin aglamaktan gözünde yaş kalmadı ama yine de oğulları gibi gördükleri yavuzu teselli ettiler.
Su'yun babası "sakın ola kendini suçlama oğlum allahın takdiri ilahisi böyleymiş " dedi ağlayarak ve Yavuza sarıldı birlikte ağlamaya başladılar.Annesi ve babası da gittikten sonra mezarlıktan erdem yarbay ve Yavuz kaldı sadece erdem yarbay" o şehit oldu yavuz bunun için sakin üzülme gurur duy" dedi yavuz artık ağlamıyordu mezartasini öptü.. ve erdem yarbayla ordan ayrıldılar
Bahar ruhsuz, bitkin, Üzgün bir şekilde hastaneye geldi Su'yun ölümü onu çok etkiledi..odasına giderken annesini gördü annesi " bahar " bahar "efendim anne" dedi bitkin bir şekilde annesi " bahar sen nasıl böyle bir şey yapabilirsin yetkin olman bir hastaya nasıl müdahale edersin soruşturmayı nasıl hallediceksin" bahar "ne diyorsun anne sen ben birinin hayatını kurtarmaya çalışıyordum evet yetkim yoktu ama yetkisi olan kimse de yoktu, öylece ölmesini mi izleseydim." Annesi sinirli bir şekilde " ama öldü" dedi bahar " ben elimden geleni yaptım anne tamam mı ve sen birinin hayatını kurtarmaya çalıştığım için soruşturma açılmasına göz yumuyorsun bu hastanenin başhekimi olarak öyle mi " dedi annesi şaşkın ve mahcup bir şekilde bahara bakarak"tamam ben halledicem ama bir daha böyle bir şey istemiyorum bahar dedi"bahar hiç bir şey söylemeden odasına girdi.
Yavuz patlamayla ilgili soruşturmayı yakından takip ediyordu.karabayirdaki çolak'in emri verdiğini ögrenmişlerdi.hemen karabayira döndü yavuz. Erdem yarbay dinlen gelme dediysede dinlemedi.. askeriyede ki odasında dinleniyordu.Dinlenmek dediysek oturmuş sabit bir yere bakıyor..
Bahar ise onlugunu giymiş odasından dışarı bakarken ellerini cebine attı ve eline bir şeyin geldiğini farketti bakınca Su'yun kolyesi olduğunu hatırladı..
Belki önemlidir, değerlidir diye düşündü hastane kayıtlarından ailesinin numarasına ulaştı aradı bulusmak istediğini söyledi ve evlerine gitti
Ailesi telasliydi doktor telefonda hiç bir şey soylememisti bahar içeri girip oturunca anlatmaya başladı "kızınız benim masamda öldü.cok zor biliyorum çok Üzgünüm, inanın elimden geleni yaptım ama olmadı.." ailesi baharın sözünün bitmesini bekledi gözü yaşlı sonra babası konustu"allah razi olsun kızım kader bu bundan ötesi yok acımız büyük."dedi
Bahar kolyeyi çıkararak"bu kolye kızınıza ait sanırım önemlidir diye getirmek istedim" dedi babası görünce kolyeyi daha çok ağlamaya başladı ve ekledi"bu kolye kızımın nisanlisiyla birlikte aldığı kolye aynisindan onda da var sen en iyisi bunu gerçek sahibine ver kızım " dedi. Bahar " tamam olur nerde peki kim ? " dedi babası" karabayırda Üsteğmen yavuz Karasu " dedi bahar "tamam teşekkür ederim tekrar basınız sağolsun " dedi ve gitti.
Bahar hemen ucak bileti aldı ve gitti.Yavuz üniformasini giymiş aynaya bakıyordu, şanlı Türk bayrağına uğruna gözünü kırpmadan canını vereceği Türk bayrağına o sırada bir asker geldi
"Komutanım bir bayan geldi sizinle görüşmek istiyormuş" dedi
Yavuz şaşırdı kimseyi beklemiyordu zaten gelecek kimsesi de yoktu ama yinede "tamam geliyorum" dedi
Bahar kışlada oturmuş yavuz karasuyu bekliyordu kimdi nasıl biriydi bilmiyordu sadece emaneti teslim etmek istiyordu.
Ve Yavuz "benimle görüşmek istemişsiniz" dedi arkası dönük bahara bahar arkasını döndü ve "yavuz Karasu ?"
Yavuz "evet benim siz ?"
Bahar"ben bahar kutlu"yavuz şaşkın bir şekilde Baharla el sıkışırken bahar ekledi"ben doktorum yani su doganerin doktoruyum patlamadan sonra ben müdahale ettim ve malesef.." yavuz sözünü kesti baharın mahçup olmuştu yavuz "kendinizi suclamayın eminim elinizden geleni yapmışsınızdır" dedi bahar hemen "evet emin olun elimden geleni yaptım " dedi sonra bir sessizlik oldu bahar böldü bu sessizliği "şey ben bunu vermeye gelmiştim aslında" dedi kolyeyi vererek
Yavuz çok şaşırdı gözleri doldu ama tuttu kendini sonra ekledi"cok çok teşekkür ederim benim için çok değerli"dedi
Bahar " bende öyle olabileceğini düşündüğüm için getirmek istedim rica ederim"dedi sonra bir süre bakışıp acı bir tebessüm ettiler.daha sonra bahar" benim gitmem lazım 2 saat sonra uçağim var " dedi yavuz da hemen arkasından "tamam bekleyin üstünü değiştirip hemen geliyorum" dedi bahar " Hayır hayır gerek yok taksiyle giderim ben "dedi yavuz ise "buraya kadar zahmet edip gelmişsiniz bende buna karşılık sizi birakayim lütfen" dedi bahar daha fazla reddedemeyecekti tamam anlamında kafasını salladı yavuz üstünü değiştirmeye gitti bahar da arkasından ona baktı
Acısını içinde yaşıyor hiç bir şey belli etmiyor dimdik sapasağlam duruyor diye düşündü içinden kısa bir süre sonunda yavuz geldi ve kışladan ayrıldılar havaalanına doğru taksiyle yola çıktılar...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Ay Işığı
RomanceBazıları mutlu olmak için yaşar bazıları ise mutlu etmek için, bazıları umutla yaşar bazılarını umut öldürür, bazen acıdır sizi ayakta tutan bazen de sevgidir. Ne acınız sizi ruhsuz yapacak kadar büyük olsun ne de sevginiz sizi değersiz kılacak ka...