Ay Işığı

Tim

Bahar ve Yavuz yola çıktıklarında onları takip eden colagin adamları vardı yavuza pusu kuracaklardı yavuz taksicinin yanına  oturmuş bahar ise arkada dışarıyi izlerken yavuz bir ara aynadan kendilerini takip eden bir araba olduğunu farketti ve şoföre"hizlan sakin durma" dedi.şöfor ne olduğunu anlamadan silah sesleri gelmeye başladı adam hızlandı.bahar korkarak başını eğdi

yavuz "bahar sakın kafanı kaldırma sakın, korkma" bahar denileni yaptı ve"neler oluyor kim bunlar ne oluyoor"diyordu takılmış plak gibi yavuz daha fazla dayanamayıp biraz daha sert ve tok bir sesle
"Bahar sakin ol ve dediklerimi yap bir şey olmayacak tamam mı "dedi bahara bakarak
Bahar yavuza bakarak sessiz bir şekilde "tamam" dedi
O sırada şoför vuruldu yavuz hemen arabayi kontrol etmeye çalıştı ve bir yerde durdu baharı da kolundan tutup arabadan dışarı çıkarttı
Colagin adamları peslerindeydi
Yavuz baharın bileğinden tutmuş çekistiriyordu bir yandan da nermiler havada ucusuyordu.
Yavuz bir bir hepsini indiriyordu ta ki biri arkalarından geldi ve silah dogrultup "indir silahını sarı " dedi yavuz indirdi Baharla aynı anda arkalarini dönerken yavuz hızlı bir hamleyle adamı etkisiz hale getirdi hemen ardından polisi arayip olayı haber verdi
Bu sırada bahar hala olayın şokunda

yavuz " iyi misin, iyi misin bahar?" Bahar yavuza şaşkın ve korku dolu bakarak "ii-iyiyim galiba"diyor o sırada yavuz baharın belindeki kanı görüyor "vurulmuşsun gel otur şöyle"diyip elini uzatıyor bahar telaslanip korkuyor"nasil ya hiç hissetmedim ahh"diyor
Yavuz "tamam sakin ol sıyırmış sadece korkma"diyip baharın elini tutuyor ve polislerin ve ambulansın gelmesi çok geçmiyor bahar ve Yavuz hastaneye gidiyorlar baharın önemli bir şeyi yok bir pansuman yapılıp  dinlenmesi için odaya alınıyor yavuz da yanında kalıyor sabah gözünü açtığında bahar yavuzu  koltukta uyurken görüyor bir süre dün gece yaşananları düşünüyor yavuza bakarak çok geçmeden yavuz uyanıyor ilk söylediği şey de "iyi misin bahar"
bahar "iyiyim iyiyim sen iyi misin ?"
Yavuz "ben iyiyim"
Bahar"kimdi onlar ne istiyorlardı?
Yavuz "boşver bahar bunları yaşadığın için Üzgünüm böyle olsun istemezdim"
Bahar"senin suçun değil hem ben iyiyim"
Yavuz"sana hemen yeni bir uçak bileti alalım ve hemen geri dön "
Bahar biraz bozulmuştu bahar içinden -sanki Biz gitmeyecez ne yapıcam böyle bir yerde burda nasıl yaşanır ki -diyordu
Yavuza "ben hallederim"dedi yavuz da "tamam" dedi
Kısa bir süre sonra erdem yarbay yavuzu aradı "yavuz hemen birliğe gel"dedi yavuz "emredersiniz Komutanım" dedi ardından bahara "hoşçakal"diyip çıktı

Yavuz birlikteydi toplantı odasında 6 yeni askerle birlikte oturuyordu ardından erdem yarbay konuşmaya başladı "yavuz Çolak için yeni bir tim hazırlandı ve bu timin komutanı sensin"
Yavuz "emredersiniz komutanim"
Erdem yarbay"arkadaslar komutanınız kıdemli Üsteğmen yavuz Karasu " askerlerin hepsi başıyla selam verdiği sırada erdem yarbay kalktı ve aynı anda tüm askerler de ayağa kalktı erdem yarbay " çocuklar göreviniz çolağı Türk adaletine teslim etmek  kolay olmayacak evet ama asla pes etmeyeceksiniz, anlaşıldı mi?"
Hepsi hep bir ağızdan"emredersiniz komutanim" dedi.erdem yarbay dışarı çıktı ardından yavuz ve diğerleri dinlenme odasına gectiler hepsi bir çesitti mesela hepsinin bir lakabı var genelde de Lakapları söyleniyor

HAFIZ:lakabı gibi hafızdır namazında niyazındadır.bilge gibi adamdır.Karabayırı avucunun içi gibi bilir. Yavuzdan sonra en rütbeli kişidir.

AVCI:zengin bir ailenin tek oğlu, attığını vuran türden kitap okumayı öğrenmeyi sever.

KARABATAK:istihbarat uzmanı her kılığa ayak uydurur 5 yabancı lisanı var.Üstüne üstlük çapkın.

KEŞANLI:tam bir deli babası dedesi hepsi şehit, şehit olmak için can atıyor ama yufka gibi bir yüreği var.

ÇAYLAK:timin en küçüğü annesinin kuzusu, annesi bilmiyor karabayira geldiğini tahrip uzmanı olduğunu işinin ehlidir bakmayın genç olduğuna

AŞIK:Bakmayın aşık dendigine alakası yok ama bir saz çalışı var ki sormayın timin sağlıkçısıdır.

Herkes kaynaşır birbirine ısınır çünkü hepsi bu vatanın çocukları ve hepsi kardeş..

Bahar hastaneden cikacakken eski bir arkadaşını görür ve başlarlar konuşmaya bahar neden burda olduğunu sorduğunda ise arkadaşının cevabı baharı alt etmişti
"İşimi yapıyorum yaptığım yerin ne önemi var ki ha burda ha istanbulda birilerine yardımım dokunuyor mu? ettikleri dualar bana yetiyor mu ?ee ben daha ne isterim o yüzden ben burda mutluyum " dedi  bahar bozulmuştu ama arkadaşı hak vermişti hem burdaki insanların daha çok yardıma ihtiyacı var diye düşündü istanbula gittiğinde ilk işi dayisini arayıp buraya tayinin çıkması için yardım etmesini isteyecekti
Yavuz oturmuş dinliyor gibi yapıyordu, Keşanlı şehit olacağının hayalini kuruyordu, hafız Kuran'ı kerim okuyordu, Avcı ile aşık da muhabbet ediyordu 
Çaylak annesiyle konuşuyordu bir kenarda antalyada turizm jandarma olduğunu söylemiş annesine telefonu kapatınca avci çaylağa"oglum niye yalan söylüyorsun kadına " dedi
Çaylak "komutanim napim üzülmesin diye annem korkusundan ölür uyuyamaz ki söylesem" dedi mahçup bir tavırla sonra Keşanlı kalkıp çaylağın yanına gitti "merak etme aslanım bir şeycik olmaz sana biz burda neciyiz" dedi sarıldı çaylağa "hem biri şehit olacaksa o benim benden önce giden olursa bozusuruz haberiniz olsun " dedi hafız "töbe töbe" dedi yavuz kalktı o sırada hepsi birden ayağa kalktı
Yavuz "iyi akşamlar arkadaşlar "
Tim " sağolun komutanim"
Timin hepsi biliyordu yavuzun kız arkadaşının öldüğünü kimse hiç bir şey demiyordu ama..
Yavuz odasına girdi cebinden kolyeyi çıkardı öptü kokladi su ile anıları geldi aklına hafif bir tebessüm etti..