1.Bölüm

109 4 1
                                    


Gecenin soğuğu bedenime pusu kurmuştu. Merdiven basamaklarını 2'şer 2'şer hızlı bir şekilde atlayarak iniyordum. Ayça'nın evden çıktığımı farketmemesini umdum ve daha sonra bunun imkansız bir şey olacağını düşündüm. Son beş basamak kala üst kattan bir kapı kilidinin çıkardığı sesi duyumsadım. Kapı aralandı. Merdiven aralıklarına yaklaşıp örgü beremi kafamdan savuşturarak yukarıya göz gezdirdim. Birden Ayça'nın yüzünü görmeksizin bir tutam sarı buklesi gözüme iliştiğinde irkildim ve dengemi toparlayamasaydım az kalsın aşağıdaki bodrum katına düşecektim. Bunu yaptığım için kendime teşekkür ettim. Son beş basamağı az önceki hızlı tempom yerine yavaş bir konuma aldım ve sonuca vardım. Tekrar merdiven aralıklarından yukarıya baktığımda boş ve karanlık bir ortam görmemden dolayı mutluluğumu kapıyı özgüvenle açmama bağlayarak dışarıya çıktım. Esen rüzgarın sert tepkisini üzerimde hissettiğimde ürperdim. Beremi tekrar başıma geçirdiğimde şişme siyah montumu sıkıca benimseyerek yürümeye başladım.Ayça benim en yakın arkadaşımdı. Bu zamana kadar her derdime bir teselli mutluluğuma mutluluk katmıştı. Onu tanıdığım için kendimi hep şanslı hissederdim. Bu gece güzel ve kısa bir yürüyüş için salkım sokağının kıyısında yavaş adımlarla bu eşsiz sokağın eşsiz güzel kokusunu içime çekiyordum. Ayça'nın bana kızma nedeni ise bu soğuğun pençesinde , mezarlığın hakim kıldığı ara sokaklardan geçmemdi. Bu durum onda endişe uyandırıyordu. Bana bir şey olacağından korkuyor bunu yapmama izin vermiyordu. Ama ben çok bunalıp böylesine güzel bir ortama ihtiyaç duyduğumda hiç düşünmeksizin bu sokakta yürümeyi tercih ediyordum. Cebimden kulaklığımı çıkartıp , telefonun girişine taktım. Telefonun ekranını aydınlattım ve şarkı listemi açtım. Tam bir şarkı yürütecektimki bir cam kırığına bastığımı farkettim. Birden irkilip korktuğumda olayın dahada kötüsüne henüz uğramamıştım. Başımı yere eğip , bastığım cam kırığını yavaşca çömelerek yerden aldım. Bu sanki bir içki şişesinin kırığına benziyordu. Elimdeki küçük kırığı bütünleyen şişe parçaları yerde dağınık halde duruyordu. Bu zamana kadar her zaman buradan geçmiş , hiç bir zaman böyle bir şeye rastlamamıştım. Kulaklıklarımı çıkarmaya karar verdiğimde Telefona olan bağlantıyıda kabloyu çıkararak kestim. ''Hey'' tam o sırada solumdan gelen ses ile yerimden sıçradım ve dengemi kaybederek korkuyla yere kapaklandım.

-

Yorum yapıp oy vermeyi unutmayın lütfen. Çok güzel bölümler ve farklı bir konu sizi bekliyor. Pişman olmayacaksınız. 

:))

Kabir AzabıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin