3.Bölüm

119 43 27
                                        

MULTİ:MERT
Ezgi'ye her şeyi anlattıktan sonra bana ağzı açık bir şekilde tip tip bakmaya başladı. Bende başımı "ne var ya" dercesine salladım. O da;

-Kızım kesin bu seni seviyor yaaa. İlk günden kaptın he yakışıklıyı. Dedi. Ben şaşkın şaşkın bakarken nihayet konuşmayı akıl edebildim ve ;

-Kuzişim sen iyi misin? Acaba gelirken çikolatalı süt yerine başka bir şey mi içtin kuzum?

-Kanka ama bazı dizilerde görmüştüm. Ordan şey ettim.dedi

-Tövbe tövbe ya Allahım sen beni ne ile sınıyorsun? Kızım sadece arkadaşça tanışmak istedi. Zaten egolu. Ben egolu insanları hiç sevmem biliyorsun yani hatta nefret ederim. Zaten çocuk yakışıklı değildi. Dedim

Allah'ım şimdi çarpılacam sen affet. AMİN. Ezgi bana "sen olmamışsın" bakışı atarken de şunları da söylemeyi ihmal etmedi;

-Durucum senin gözlerinde bir problem var herhalde seninle biz bugün göz doktoruna gidelim istersen. deyince ben de;
-Off tamam yakışıklıydı oldu mu? Dedim. O da ;

-Aferin sana koçum benimm. Demesiyle ve benim sırtıma nazikçe(!) vurmasıyla az kalsın kemiklerim kırılacaktı.

-Ezgi bak kızım kaç saat uğraştığın saçını alıp ellerime dolarım o çok uğraştığın eyelinerı bozarım. dememle Ezgi hemen oturduğu yere sindi bende ;

-He şöyle koçum benim!!! dedim ve sırtına hayvan gibi vurdum.

O sırada da öğretmen sınıfa girdi. Herkes ayağa kalkarken bende kalktım. Sonra öğretmen "oturun" emri üzerine bizde sıralara oturduk.
Öğretmen;

-Evet arkadaşlar bugün sınıfımıza yeni kişiler gelmiş. Onları bir tanıyalım bakalım. dedi ve hemen Ezgi ayağa kalkıp;

-Ben Ezgi Barlas 18 yaşındayım babam holding sahibi annem mimar.

Ezgi ayağa kalktığında arkalarda bi çocuğun onu kestiğini gördüm. Çaktırmadan izlemeye başladım. Ezgiyi izliyordu. Ve izledikçe de gülüyordu. Sonra beni fark etti ve hemen ciddileşip önüne döndü. Bu işin peşini bırakmıyıcam diye söylendim.

Biraz daha onu izledim. Ezgi oturmuştu. Sonra beni dürttü. Bende kendime geldim ve hemen ayağa kalkıp kendimi tanıttım.

-Ben Duru Kaya 18 yaşındayım babam holding sahibi annem ise modacı. dedim ve yerime oturdum.

Öğretmen de kafasını sallayarak derse geçti. Ezgi'nin babası ile babam aynı işi yaptıkları için sık sık onlarla görüşüyoruz.

Allah'ım hiç bir şey anlamıyorum ben ya Ezgi ye döndüğümde gayet iyi dersi dinliyordu. Ben daha fazla buna katlanmamak için uyuma pozisyonuna aldım ve bugünkü çocuğu düşünerek uykuya daldım.

Birinin kolumu hayvanca çekmesi ile sıramda huysuzca kıpırdadım. Tekrardan hayvanca çekilmemle. Sıramdan doğruldum ve Ezgi ye sinirli olduğumu düşündüğüm yüz ifademi yerleştirdim. O da ;

- K-kanka niye öyle bakıyorsun? Valla bu sefer benim suçum değil müdürün suçu bahçeye çağırıyor bizi. dedi

Oflayarak hemen bahçeye çıktık ve sıramıza geçtik. 2 dk geçtikten sonra nihayetinde müdürümüz buraya teşvik edebildi. Müdür konuşmaya başlayınca onu dinlemeye başladım.

BUZDAN DUVAR Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin