4. Bölüm

108 42 11
                                        

...

Tam karşımdaydılar, Mert ve arkadaşları. Bi an şaşkınlıktan napacağımı bilemedim. Ezgi hemen farketti.

-Noldu Duru?

Öyle demesiyle kendime geldim.

-H-hiiç.

Ezgi bana "yaw he he" bakışı attı ve az önce benim baktığım yere baktı. O da şaşırdı ve ellerini ağzına kapatıp gözlerini büyüttü. Ve bana bakarak güldü.

-Ne gülüyosun yaa?

-Hiiç neye gülücem. Derken bile gülüyordu.

Ona göz devirip yemeğimi yemeye devam ettim. Açıkçası çok şaşırdım ve heyecanlandım. Bana ne olduğunu bilmiyordum ama onu ilk gördüğüm zamanda da böyle olmuştu. Daha fazla düşünmek istemedim. Ve düşünmeyi kesip yemeğe odaklanmaya çalıştım.

Tam yan masaya oturdular. Hay şansıma dedim içimden. O sırada Ezgi ye bakan o çocuğu gördüm. Aras erkekleriyle ne işi vardı onun? Tam bunu düşünürken Mertin bu tarafa baktığını gördüm. Hemen önüme döndüm. 

Yemeği bitirdik. Yan masaya baktığımda hala yemek yiyorlardı. O sırada Mertinde bana baktığını gördüm ve göz göze geldik. Hemen bakışlarımı yana çevirdim ve aceleyle yerimden kalktım. Tekrar masaya döndüğümde okulda Ezgiye bakan çocuğu ve Aras Kolejinden bi çocuğun Ezgiye baktığını gördüm. Ezgide farketmiş olacak ki tavırları değişti ve yüzü kızardı. Anlam veremedim ve hemen kalktık. Tam onların masanın yanından geçecektik ki Ezgi takıldı. Tam düşecekken Aras Kolejine giden ve Ezgiyi kesen çocuk onu tuttu.
Çok şaşırmıştım. Sanırım Ezgide öyleydi.

Ezgi Barlas

Yan masaya kafamı çevirdiğimde sınıftan bi çocuk ve Aras Kolejinden başka bi çocuğun bana baktığını görünce çok utandım. Duru kalkınca Zeyneple ben de  kalktım. Tam onların masanın ordan geçeceğimiz sırada ayağım takıldı. Ufak bi çığlık attım. Tam düşeceğimi beklerken birinin beni tuttuğunu fark ettim. Şaşkınlıkla başımı kaldırdığımda Aras Kolejinde olan çocuğu gördüm. Bir süre bakıştık. Kendime geldiğimde;

-T-teşekkür ederim.

-Önemli değil ufaklık. Bir daha ki sefere daha dikkatli ol. Dedi. O sırada sırıtıyordu.

Birbirimizden ayrıldığımız sırada birden elini uzattı ve;

-Mete ben. Dedi. Bende elimi uzattım ve;

-Ezgi bende. Memnun oldum.

O da sırıttı ve yerine geçtim. Sınıftaki çocuk bana ve Meteye sinirle bakıyordu. Yoksa.. iyice saçmalamaya başlamıştım. Hemen aklımda ki bu düşünceyi uzaklaştırdım Duru ve Zeynep'e döndüm. Sırıtarak beni izliyorlardı. Hızlıca yanlarına gittim. Ve yürümeye başladı.Duru kulağımda eğilip:

-Bana diyene baak. Dedi alayla.

Gözlerimi devirdim. O da konuşmaya devam etti.

-İlk günden 2 erkek kaptın bakıyorum.

Sinirli bir tavırla.

-Saçmalama. Hem biz Meteyle sadece arkadaşız.

Hemen ağzımı kapattım. Yanlışlıkla ağzımdan çocuğun adını kaçırdım. Duru kahkaha atmaya başladı. Ona en sinirli halimle göz devirdim. O sırada;

-Tabii canım. Bizde Mertle arkadaşız. Dedi. Aahaaa. O da kaçırmıştı. Demek tanışmışlardı.

-Bana diyene bak. Bakıyorumda adını çoktan öğrenmişsin. Dedim sırıtarak. Rahatsız oldu ve kızardı. Sonra;

BUZDAN DUVAR Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin