Yaklaşık yarım saattir yoldayız ve hem heyecanimdan hem de utancimdan onunla rahat konuşamuyorum.Yani konusamiyorum derken uzun ve samimi cevaplar veremiyorum . Çünkü daha resmi olarak sevgili değiliz .Ama ikimizde birbirimize karşı bir seyler hissediyoruz . En azından ben ona karşı çok özel duygular icindeyim . Onunda boş olmadığı çok belli ama .Her neyse onun o güzel sesiyle ic sesimi susturdum ve ona döndüm . Bana geldiğimizi söyledi. Etrafa baktığımda manzara karşısında büyüyenlenmistim. Yesillikler arasinda masmavi bir nehir ve etrafta oturma banklari olan minik bir cennet vardı karşımda . Ben etrafa şaşkın ve hayranlıkla bakarken Çınar bana dönüp sürprizi mi begendin mi dedi. Ne diyeceğimi bilmiyordum begenmek ne kelime bayıldım buraya . Ama Çınar a sadece burası çok hoş teşekkür ederim demekle yetindim . Arabadan indi ve gelip benim kapimi actiktan sonra elimden tutup benimle gel dedi. Evet burası kesinlikle minik bir cennetti. Burada hoşuma gidebilecek hersey vardı. Her şey bir kenara yanımda Çınar varken kendimi cok iyi hissediyordum ve baska bir şey istemiyordum . Banklardan birine oturduk ve bana seni buraya niçin getirdiğimi biliyor musun ? dedi . Aslında tahmin ediyordum ama bilmiyorum neden dedim . Bana "burası benim icin cok özel bir yer , yalnız kalmak istediğimde hep buraya gelirim peki bundan sonra buraya birlikte benimle gelir misin ?" dedi. Ne demekti bu çıkma teklifi mi etmişti ? Ne demeliydim? Kisa bir süre sessizlikten sonra evet gelirim dedim . Mutlu olduğu gözlerinden belliydi. Elimi tuttu bana yakınlaştı , kalbim yerinden çıkacak gibi çarpıyordu . Kulağıma doğru yaklaştı ve teşekkürler prenses dedi. Aslında çok farklı birsey bekliyordum ama bu bile beni kendimden gecirmeye yetmisti . Evet kabul ediyorum bu esmer ,ela gözlü , uzun boylu sapsalı çok seviyorum . Acaba o da aynı şeyleri düşünüyor mu ? O da beni benim onu sevdiğim gibi seviyor mu ? Bu soruların cevabını belki ogrenemiyecegim ama cok merak ediyorum .
ŞİMDİ OKUDUĞUN
HAYALLER PARİS
Подростковая литература"Sana seni anlatan bir kitap yazacak olsam eminim ki bunu Paris de yapardım Ve muhtemelen bu yazıda kitabın Tam ortasına denk gelirdi. Yani demem o ki , yine kitabın ortasından konuşurdum sana..."