1.Bölüm

11 0 0
                                    

"Ada hadi be kızım, bi çantayı on saatte topladın okulu kilitleyecekler kalacağız burda."

"Saçmalama Hazal. Ne abarttın ya" diyip çantamı koluma taktım.

Hazal'ın koluna girdim. Yürürken benim ağır kanlı oluşuma söylenip duruyordu. Gözlerimi devirmekle yetiniyordum.

Hazal benim çocukluk arkadaşım, hatta tek sırdaşım. 5. Sınıfta herkes annem olmadığı için dalga geçerken yanıma geldi, sarılıp kulaklarımı o küçük elleriyle kapadı. O gün bugündür hep yanımda. Bazen her ne kadar fazla konuşsa da...

"Ohaa Ada çocuğa bak. Beyaz atlı prensimi buldum. Yeni mi gelmiş bu! Hadi sen eve git, akşam uğrarım yanına. Ben hayallerime koşacağım"

Diyerek uzaklaştı yanımdan birşey dememe izin vermeden. Ah evet biraz ayran gönüllü.

Bu sene bizim son senemizdi. Üniversite sınavına hazırlanıyordum ve hiç böyle prensli beyazlı işlere vakit ayıramazdım.

Kulaklığımı takıp, evin yolunu tuttum.
Evin önüne geldiğimde durup evimi incelemeye başladım.

Gecekondu bir evdi. Tek katlı, boyası aşınmış, ufak bir bahçesi olan neredeyse yıkılacak gibi duran bir evdi.

Kocaman bir iç çekip içeriye girdim. Babam hala gelmemişti. Büyük ihtimalle mesaisi vardı.

İki odalı evin kendime ait olan odasına girip üzerimi değiştirdim. Evde olan malzemelerle kendime birseyler hazırlayıp yedim.

Kapının açılma sesini duyduğunda çalışma masanda duran saate baktım. 02.43'ü gösteriyordu. Ders çalışırken zamanın nasıl geçtiğini anlayamamıştım.

Babam gelmişti. Normalde bu kadar geç kalmazdı ama çok üzerinde durmadım. Yanına gidip "babacımm" diyerek sarıldım.

"Güzel kızım"

İşte duymak istediğim kelime buydu. Tüm yorgunluğum uçuvermişti. Babam benim için bambaşkaydı. Bana hem anne hem baba olmuştu.

Beni doğuran kadınla ben 1 yaşındayken ayrılmışlar. Pek konuşmaz benim yanımdayken o kadından ben de artık farkında olduğum için soru sormuyorum o kadınla ilgili.

Belli ki beni bırakıp gitmişti. Hiç yüzünü görmedim. Ona benziyor muyum? Nasıl bir kadındı hiç bir fikrim yoktu. Merakta etmek istemiyordum. Sadece bu şehirde yaşamadığını biliyordum.. Düşüncelerimden sıyrılıp babamdan ayrıldım.

"Aç mısın"

"Yok aç değilim nur yüzlüm. Aslında seninle bir konu hakkında konuşmam gerekiyor."

"Tabi babacım konuşalım."

Diyip elinden tutup koltuğa çektim, oturdum.

Ellerini birbirini kenetlemiş, başını önüne eğmiş bir vaziyetteydi. Sanki nasıl konuşacağını bilmiyormuş gibi.

"Canını sıkan şey ne baba?"

"Ben... ben nasıl söyleyeceğimi bilmiyorum A-ada."

Babamı ilk kez böyle görüyordum, yüzüme bakmıyor ve ilk kez çaresiz görünüyordu.

" Ada ben bugün an..annenle konuştum. Daha doğrusu bizi bulmuş. İş yerime geldi. Seni yanına almak isti..."

"Hayır! Hayır! Devam etme. Ben daha fazla dinlemek istemiyorum. Uykum geldi uyuyacağım."

Hızla kalktım, kolumdan tuttu.

"Ada ben sana sorunlarından kaçmayı değil savaşmayı öğrettim. Lütfen otur ve beni dinle, benim için zaten zor daha fazla zorlaştırmayalım kızım. Seni ne kadar çok sevdiğimi biliyorsun Ada. Senin için yapamayacağım hiçbir şey yok. Senin hep iyiliğini istedim ve bu kararı verirken de iyiliğini düşünerek verdim"

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Dec 04, 2017 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

Sen Hep Mavi Kal~(Düzenleniyor)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin