- İlaç saatiniz geldi efendim.
" Siktir ya bu sefer de hemşireye mi yakalandık?" diye düşünürken Kevın içeri daldı. Hemşire'nin elindeki tepsiyi aldı ve
- Ben hallederim, siz gidebilirsiniz. dedi.
Hemşire başınla onaylayıp dışarı çıktı. Matty :
- Sen de kimsin?
- Kevın Carter.
- O benim şoförüm Matty, önemli biri değil.
- Alındım ama, dün gece öyle demiyordun.
- Ne diyorsun sen be ? Çık dışarı pislik herif!
Kevın gülümseyerek odadan çıktı. Matty sinirli gözüküyordu.
- O şerefsiz kim? Ne diyor? Dün gece ne oldu Victoria!
- Matty sakin ol!
Öyle çok sinirlenmişti ki duvara yumruk attı, eli kanıyordu. Birşey söylememiştim. Bagırıp çagırıyor, küfür ediyordu. Buna daha fazla dayanamicaktım.
- Ben gidiyorum Matty!
- Hayır gitmiyorsun, bana ne olduğunu anlatıcaksın.
- Peki. diyip onları anlattım.
- Kevın'ı öldürücem! onun kemiklerini tek tek kırıcam. gözlerini kaşıkla çıkarıp 700 yerinden bıçaklicam, delik deşik olucak ve sonra yaralarına tuz basıcam, evet biliyorum ölmüş olucak ama umrumda değil.