- Sen benim sevgilim misin?
- Evet neden bu kadar şaşırdın ki?
- Bu kadar yakışıklı biri benim nasıl da sevgilim olur ilginç.
Sevgilimmiş. Nedense ona çok fazla inanmadım. Evet tamam hafızamı kaybettim ama ne bileyim sanki ona olan duygum aşk değil de çok farklı bişeymiş gibi geliyor. Neyse yakında öğreniriz.
Matty'nin ağzından :
O Kevın'ı öldürücem. Vücudunda kırılmadık kemik bırakmicam. Ne demek benim Victoria'ma zarar verir? Bir araba kullanıcak onu da becerememiş.
- Nicola hemen arabayı hazırla hastaneye gidiyorum.
- Tabi efendim sizi benim bırakmamı ister misiniz?
- Hayır ben kendim kullanırım.
Nicola daha fazla üstelemeden kabul edip yanımdan çekildi.
Telefonu elime aldım ve o gerizekalıyı aradım.
- Alo? Kevın? Hastanede olmakta çok şanslısın ben senin biyerlerini kırdıktan sonra zaman kaybetmez hemen tedavi olursun sonra bende bidaha kırarım.
- Mutlu Olucaksan söyleyeyim zaten kolum kırıldı.
- Bugün aldığım en iyi haberdi bu. Peki Victoria?
- Hafızasını kaybetti sen dahil hiç bişey hatırlamıyor.
Ne? Victoria artık beni hatırlamıyor mu? Bir anda basımdan aşağı kaynar sular döküldü ayağım gaza yüklendi ne yaptığımi bilmiyordum. Nasıl olur da beni hatırlamaz. Direksiyon hakimiyetini kaybediyordum. Victoria!
#########################
- Bugün ikinci hafıza kaybımız.
- Başını çok kötü çarpmış ölmemesi büyük şans.
Başımda iki doktor konuşuyorlardı. Çok fazla ne dediklerini anlamıyordum. Başımda çok büyük bir ağrı vardı. Heryerim kırılmış gibi ağrıyordu.
- Bana ne oldu?
- Geçici bi hafıza kaybı yaşıyorsunuz. Ama kendinizi toparlamanız 1 ay da sürebilir 1 yıl da.
Hiç bişey hatırlamamak çok farklı bi duyguymuş. Çocukluğumu hiç yaşamamış gibiyim. Annemi babamı hiç tanımıyorum şu an. Kapıdan giren biri ben babanım dese inanırım mesela.
İçeriye biri girdi. Orta yaşlı takım elbiseli saçları hafif kırlaşmış bi adam.
- Matty, ben baban. Bizi çok korkuttun oğlum iyi misin? Bir ağrın filan var mı? Eğer istersen seni çok daha iyi bir hastaneye götürebiliriz?
- Kaza yapan biri nasıl hissediyorsa öyle hissediyorum. Siz gerçekten benim babam mısınız?
Başını yukarı aşağı salladı. İnanmayıp de ne yapacaktım ki?
##################
Akşam olmuş ben burda fazlasıyla sıkılmıştım. Kalkıp biraz gezmeye karar verdim.
Elimde serumumla gezmeye başladım. Hiç hastanede dolaşmamıştım. Bir odanın kapısı açık kalmıştı. Bakmak için içeriye girdim. İçeride çok güzel bi kız yatıyordu. Hasta adına baktım. Victoria Madison yazıyordu. Victoria gözlerini açtı beni görünce biraz korktu.
- Sapık mısın ya ne işin var senin burda hemen çıkar mısın lütfen bak birilerini çağırıcam.
- Sakin ol biraz sıkıldım dolaşmak için çıktım dışarı senin de kapın açık kalmış kapatmak ve sana merhaba demek için girdim.
- Dediysen çıkabilir misin artık?
- Sana zarar vermicem neden bu kadar sorun çıkartıyosun ki? Sende yanlız kalmışsın arkadaşlık ederdik olmaz mı?- Hayır erkek arkadaşım gelir şimdi yanımda başka bi erkek görmesini istemiyorum.
Victoria'nın ağzından :
Uyandığımda yanımda o çocuğu görünce biraz korktum. Kevın'dan daha uzun boyluydu. Omuzları fazlasıyla genis kaslıydı. Kumral bi çocuktu beyaz bi teni vardı. Yüzü çok kusursuzdu. Giderken arkasını döndü ve :
- Ben Matty.
Dedi, arkasını tekrar dönüp gitti. Umarım onu birdaha görebilirim