Bugün olanlardan sonra kendimi gerçekten iyi hissetmiyordum. Doğru ve yanlışı sanırım ayırt edemiyorum. Acıma duygum gözümü kör etmişti bu yüzden çok pişmandım. Ama bir yandanda böyle yapmam gerektiğini düşğnüyordum. Hadi ama Lisa sonradan monji öğrenirse herşey daha kötü olacak. Kendi kendime düşüncelerle boğuşurken hiçbir şekilde harekete geçemiyordum. Gözlerimden süzülen yaşlar pişmanlığım içindi. Zaten Jungkook'tan uzak durmam gerekiyordu değil mi? Belkide en iyisi buydu.
Artık kalkmam gerektiğini hissettim ve kalkıp yüzümü yıkadım. Aynadan gözlerime bakınca şişmiş olduğunu farkettim. Hafif bir kapatıcıyla gözlerimi kapattım. Bugün dizinin son çekimi yapılacaktı.
Üstüme kot ve basit bir t shirt geçirip ayakkabılarımı giydim. Nasılsa sette üstümü değiştiriyordum süslenmeme hiç gerek yoktu.
Yine metroya doğru yürümeye başladım. Kulaklıklarımı evde unutmuştum. Ne kadar güzel (!). Sessiz ve sıkıcı bir şekilde metro beklemeye başladım. Metro geldiğinde bizimkiler her zamanki yerlerindelerdi. Jungkook kocamanca bana gülümsedi diğerlerinin ne yaptığını göremedim çünkü tek dikkatimi çeken jungkook tu. Günaydın diyip yerime oturdum. Monji jungkook un gözlerinin içine bakarak hevesle birşeyler anlatıyordu. Jungkook da onu dinliyordu. İkisine dışardan baktığımda yakıştıklarını shipper olarak söyleyebilirsin ama benimle daha çok yakışıyordu açıkcası. Yok canım ne egosu? Ama böyle bir şey olmayacak monji bana güveniyor.
-Lisa iyi misin?
-Ha e evet iyiyim neden
-dalgınsın geldiğinden beri kötüsün.
-Yok canım sadece uykumu alamadım önemli değil.
Sahte gülümsememi attığımda monji memnun bir yüz ifadesiyle kaldığı yerden anlatmaya devam etti. Jungkook sanki tatmin olmamış gibi bir süre garip bir bakış attı sonra monji nin asla sonu gelmeyen hikayesini dinlemeye başladı.
Sete geldiğimde hemen hazırlandım ve son kez senaryoya baktım. Artık ölüyordum. Keşke gerçek hayattada ölebilsem diye düşündüm. Bi anda kafama vurup saçmalama her şey daha yeni başlıyor dedim.
-Kendine zarar vermeye başladığına göre durum vahim ha?
Arkamdan gelen jungkook u görünce havaya zıpladım.
-Korkuttun.
-Ne düşünüyordun ki ben gelince Korktun?
Kollarını birbirine bağlamış bana bakıyordu.
-Sadece sahneyi düşünüyordum önemli değil neyse ben artık öleyim.
Saçma bir şekilde yürümeye başladım. Monji yüzünden onunla olabildiğince konuşmamaya çalışıyordum.
Kralla meydanda buluşacağımız için sözleşmiştik ve ben onu bekliyordum. Halk gibi giyinip gelecekti.Kralı gördüğümde birbirimiz yavaşça yaklaşmaya başladık tam o sırada sırtımdan okla vuruldum. Yere doğru düşerken kral beni yakaladı ve dizlerine doğru yattım. Şuan karakterime çok iyi bürünmüştüm. Yavaa sağ gözümden bir yaş aktı. Olanlardan sonra göz yaşı damlası sıkmama gerek kalmadan kendim ağlamıştım. Son kez krala gülümseyip kafamı sağa doğru bıraktım. Jungkook rolü gereği hayır gidemezsin falan diye bağırırdı. Yönetmen kestik diye bağırdığında herkes birbirine teşekkür etti çünkü son sahneydi. Yönetmenimiz yanımıza gelip.
-Dizi çekimlerini bitirdiğimize göre kutlamaya gidebiliriz.
Herkes onayladığında hazırlanıp çıktık. Ama içki içmeye geleceğimizi bilmiyordum. Ben hiç içmemiştim yahu!