Gözlerimi açtığımda sabah olduğunu fark ettim. Üzerime düşen ağırlıkla kalkmaya çalıştım. Gördüğüm şey ile gözlerim kocaman açıldı çünkü suga'nın kafası ve bacağı üzerimde duruyordu. Allah kahretmesin birde şort giyip yatmıştım. Şu yatışa bak resmen üstüme çıktı. Öküz işte ne olucak üzerime çullanmış. Suga'yı bacağımla itekleyerek yataktan aşağıya attım. Birkaç küfür savurdu. Buna aldırış etmeden kıyafetlerimi alıp banyoya gittim. Havanın güzelliğinden yararlanarak kot şortum ve t-shirtümü üzerime geçirdim. Hafif makyajımı da yaptıktan sonra odaya gittim. Suga'ya baktığımda hala uyuyordu. Kimse hala uyanmamıştı. Bende uyuyacaktım ta ki camış suga üstüme çıkana kadar. Ona ceza olarak ayağından tutup çekiştirmeye başladım. Ne cesaretse artık. Suga'yı uyandırmak onun anadan girip babadan çıkan küfürlerine maruz kalmak demekti. Ama uyanması lazımdı. Bugün koreyi özlediğimden dolayı benimle birlikte koreyi gezeceğine söz vermişti. Kafama gelen yastıkla kendime geldim. Gözlerimi devirerek Suga'ya baktım. Sinirle onu odanın dört bir köşesinde çekiştirdim. Öküz ya çok ağırdı. Ta ki ayağıma takılan o şeye neyse artık o... Bir bu eksikti. Ben suganın burnuna o ise benim gözlerime bakıyordu. Çocuğun üstüne yapışmışmıştım. Suga'nın gözlerine baktığımda piç smile 'lar ( ;-) ) pana gülüyordu. Hızla ayağa kalktım. Mavi kafa işte ne olucak birde gülüyordu. Ne beklersin mavi kafadan. Merdivenlerden söylene söylene iniyorum ki burnuma gelen nefis yemek kokularıyla moralim düzelmişti. Çok açım. Mutfağa geçtiğimde jin' in nefis yemeklerini özlediğimi fark ettim.
" Yakında kendimden utandıracaksın beni"
dedim. Adam resmen kız olmama rağmen benden çok çok daha iyi yemek yapıyordu. Jin'in hazırladığı masaya oturdum. Elimle bir kaçamak yapacaktım ki elime inen şaklakla elimi geri çevirdim. Herkez acımasız olmuş açım ben 😞.
" Oppa' larını bekle Mira "
jin türklüğünü ortaya çıkarmıştı. Sorun şu ki jin türk değildi. Her neyse işte. Merdivenlerden inen jimin, jungkook ve rap monster 'ı görünce mutlu oldum. Ama sonra diğerlerinin gelmediğini görünce yüzüm asıldı. Çünkü yemek yiyemeyeceğim.
" Ne zaman uyanacak bunlar"
" İstersen uyanmasını beklemeyiz"
diyen jimine şeytani bakışlarımı yönelttim. Hızla ayağa kalkıp elime su ile dolu olan şişeyi aldım ve jimin, jungkook ve ben yukarıya doğru yöneldik. İlk olarak j hope ve luna'nın odasına daldık. Elimde olan su şişesinin yarısını j hope'un üzerine boşalttım. J hope tükürerek uyandığında kahkahalarımı tutamadım. O kadar eğlendik ki. Hala gülüyordum. Odadan atıldığımızda rap monster'ın odasına gittik. İçeriye parmaklarımızın ucuna basarak girdik. Jimin telefonundan BTS ~ Fıre müziğinin nakaratını açıp rap monster 'ın kulağına dayadı. Rap monster gözleri pörtlek bir şekilde uyandı. Ama tipini bir görseniz çok komikti. Şapşik ya. Hızlıca koştuk çünkü rap monster peşimizden kovaladı. Suga' nın odasına attık kendimizi. Kapıya dayalı ve kapının kolunu tutuyordum. Tam arkamı dönecektim ki gözümü bir eller kapladı. Kendimi kurtarmaya çalıştım.
" Sexsi vücuda bakmak istemiyorsan rahat dur "
kim sexsi vücuda bakmak istemez ki. Ne yalan mı. Ama ne kadarda terbiyeli bir jungkook değil mi. Eller gözlerimden ayrıldığında. Suga'ya baktım. Bana göz kırmıştı. Ne oluyordu bu çocuğa çok tatlı oldu. Suga ellerini gözümü etrafında hareket ettirerek daldığım düşüncelerimden beni uyardı. Ve odadan çıktı. Aishhh rezil oldum. Etkisinde kalmışım. İşte biz buna swag etkisi diyoruz. Hep birlikte mutfağa gittik. Herkez yerlerine oturduğunda bize bakan ölümcül bakışlardan rahatsız olan jimin arkama saklanmıştı. Gülecektim fakat korktuğum için gülmedim tabiki.
" İntikam kötü olacak"
diyen rap monster 'a baktım. Suga ayağa kalktığında bense ayağa kalktım ve onunla çıkışa yöneldim. Arabaya bindik ve yol kısa dahi olsa uykuya daldım.
Merhabalar. İyisinizdir umarım. Kitabı yazıyorum fakat oyları görünce moral bozukluğu yaşıyorum. Belki kitabı devam ettirmem. Kitap yazan arkadaşlar beni anlıyordur. Teşekkür ederim..
Koreyi gezmeye nereye gideklerdi ??
Mirayı gittiği yerde ne bekliyordu??
Suga'ya neler oluyordu??
