Alzheimer Hastalığı
günlük yaşamsal aktivitelerde azalma ve bilişselyeteneklerde bozulma ile karakterize, nöropsikiyatrik semptomların ve davranış değişikliklerinin eşlik ettiği nörodejeneratif bir hastalıktır. Demansın en sık görülen tipidir. Bu hastalığı ilk olarak Alois Alzheimer tanımlamıştır.
Erken semptomlardan biri hafıza kaybıdır.
Tanıtım
Sizlere Papatya adında 15 yaşında Alzheimer hastası bir kızı anlatacağım. Papatya adı gibi kendiside narin zarif saftır. Fakat eski sevgilisi Kayra hastalığından yaralanıp ona oyun oynayacaktır. Bu durumumda Papatya’ nın yaşadıklarını sizlere anlatacağım. İyi okumalar !
Benim Bir Abim mi Vardı?
Gözlerimi kırpıştırarak araladım, başımda yeşil önlük giymiş olan doktorlar vardı. Doktorlar hiç de gülümsemiyorlardı aksine çaresiz bir ifade vardı gözlerinde. Bir tane kadın doktor diğer doktora endişeli endişeli ne yapacaklarını soruyordu.
‘Tamamen alzheimir hastalığı var doktor. Alın bu da beyin tomografisi’
Diyerek elindeki siyah şeffaf kağıdı uzattı. Doktor baktı baktı ve yüzünde bir gülümseme belirdi.
‘Hayır, hayır bir umut daha var’ dedi
Sevinçle. Ben hala hiçbir şeyin farkında değildim. Ne olmuştu bana ne olacaktı? Alzheimir alzaymır mıdır nedir o da neyin nesiydi? Ben etrafıma bön bön bakarken doktor kafasını bana çevirdi ve gülümseyerek söze başladı.
‘Bak kızım, şu anda nerede olduğunu neden burada olduğunu ve bir çok şeyi hemen hemen bilmiyorsun. Sende bir hastalık başlamış bu hastalığın adı ‘alzheimir’ dedi.
Ağzımı açtım tam soru soracakken doktor sözümü kesti.
‘İlk beni dinle küçük hanım’ dedi
‘Ama çok şanslısın ki bu alzheimir hastalığı sende ölüm riski taşımıyor. Öyle olsaydı yemek yemeği unutup aç kalman gibi merdivenin başına geldiğinde adım atmayı unutman gibi ve ya en kötüsü nefes almayı unutman gibi ölüm riski olurdu fakat bunların hiç birisi sende olmayacak. Hatta geçmişini hatırlatan eşyalar görürsen geçmişini bile hatırlayabilirsin’ dedi.
Sonrada burada beni tanıyan birinin olduğunu ve bana bakacağını söyledi ve doktor çıktı, kapıdan içeri uzun boylu yeşil ışıldayan gözleri olan bir erkek girdi. Yanıma oturdu ve sevecen bir gülüşle sözüne başladı.Gözlerini gözlerimi sabitleyerek.
‘Benden korkma, sana zarar vermeyeceğim. Alzheimir hastalığın olduğundan beni unuttun fakat ben senin öz abinim. Seni birazdan taburcu edecekler o zaman seni evimize götüreceğim’ dedi.
‘Sizin yani bizim evimiz nerde ki ?’ dedim.
‘Gidince görürsün’ dedi ardından mırıldanarak ben bir doktorla konuşayım dedi ,ve elini kapının koluna doğru götürürken bana dönüp ‘görüşürüz’ dedi ve odadan çıktı. Benim bir evim mi vardı? O cidden benim abim miydi? Oysaki hiç benzemiyorduk birbirimize. Etrafa bakındım amma da sıkıcıydı oda. Saate baktım 04.40’dı baya da olmuştu ama buraya geldiğimde saat kaçtı onu bile bilmiyordum. Ben ne diyordum ya sonra etrafına aval aval bakarken gök gürledi ürpererek örtünün altına girdim titriyordum sonra gözlerimi kapattığımda, küçük bir kız gördüm o da örtünün altına girip ağlıyordu gözlerimi sımsıkı yumdum ve hatırlamaya çalıştım o kız bendim gök gürlemesinden korkuyordum sonra da koşarak babama sarıldım benim bir babam vardı. Acaba neredeydi? İyi miydi? Ama yanıma gelen çocuk yani abim eve gideceğimizi söylemişti babam da olurdu herhalde. Şunu fark etmiştim ben de abimin adını bile bilmiyordum. Birden bire bir daha gök gürledi yerimden sıçladım. Kapı aralandı nihayet birileri gelmişti.Abim sandığım çocuk sevinçle
‘Hadi bakalım gidiyoruz’ dedi ve hemen ardından ‘Aa ben sana daha adımı söylemedim daha. Benim adım Kayra senin adında Papatya’ dedi
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Papatyam olur musun ?
RomanceSize Papatya yı anlatacağım Papatya çok güzel 17 yaşında bir genç kızdır Papatya nın bir hastalığı vardır bu da alzaymır bu hastalığından yararlanmak isteyenler olacak. İyi okumalar :) Sevginin çiçeğidir papatya... Tüm telif hakları bana aittir.