Aşağıya indik güle oynaya araba bindik yine o gözlüklerini taktı bende meraklı meraklı
'Nereye gideceğiz ?' diye sordum
'Süpriz' dedi sevinçle
Benim için bir şeyler yapmaya çabalıyordu ve çok mutlu gözüküyordu onu böyle görünce benim de suratıma bir gülümseme yayıldı. Sonra arabanın ikiz aynalarını baktım ve kötü görünüyordum sanki bir işaatın içine çok güzel bir papatya dikmeye çalışmak gibiydi gülümsemem. Ama ne olursa olsun o papatya çiçeği diken kişi inanıyorsa ve kendinden eminse işaatta olsa o çiçek orda dururdu hatta yeni çiçekler açardı yani bende kendime inanıcaktım her şeye her olumsuz etkene rağmen gülecektim.
Ben böyle kendi kendime konuşurken Kayra arabayı çaıştırıyordu, sonra da bir cd koydu müzik çalara. Müzik bir şey hatırlatıyordu bunu daha önce dinlediğime emindim.
♫Bizi tanıyan herkes bilir sen ve ben eskiden beri hiç derdimiz olmadan büyümüştük yan yana hani o çok sevdiğin filmi gördükten sonra kısacık kestirip saçlarını içtin ilk sigaranı♫
Kayra'da tekrarlamıştı müzikle bende bir şeyler hatırlıyordum küçüçüktüm belliydi elimde saç tarağı bu şarkıyı açıp söylüyordum ne kadar da neşe doluydum öyle ağzım kulaklarımdaydı sanki ordan oraya zıplıyordum ağzımda o şarkı acaba adı neydi ?
Kendini müziğe kaptırmış olan Kayra'ya döndüm ve
'Kayra' duymadı
'Kayra heyyy'
O hala 'ooo papatya yüzümün haline bak seninle kim kalıcak diyordu' tabi müzik bitince
'Efendim' dedi gülüyordu o da bu şarkıyı seviyordu belliydi.
'Kayra bu şarkının adı ne ?' dedim
'Papatya' dedi
Ben devamını söylemesini bekliyordun ama 'Papatya' demiş susmutu
'Efendim' dedim
Hiç bir şey anlayamamıştım oysaki ben o na şarkının adını sormuştum. Ben ona bön bön bakarken bir kahkaha batlattı ve güldüde güldü o kadar güldü ki karnı ağrımıştı.Karnını tutarak gülüyordu , bir yandan da direksyonu tutuyordu.
'Hayır ahahah hayır ahahah şarkı ahahah şarkının adı o '
Şimdi anlamıştım ama normal bir şeydi bu neden bu kadar abartmıştı ki neyse ben de güldüm o gülünce . Sonra durduk ve kimse gülmüyordu ortalık sesizlemişti camdan dışarı baktım ve ağaçlar kuşlar her şey bir bütün ve uyum içindelerdi çok güzel görünüyorlardı.
Araba durmuştu ve kocaman bir lunaparka gelmiştik. Lunaparka baktım baktım usulca hatırlıyordum evet hatırlıyordum kendimi ve bir çocuğu görüyordum resmen. Yeni tanışıyorduk sanırım bana elini uzatıp
'Merhaba ben Barış' diyordu
'Merhaba ben Papatya '
Çok küçücüktük çok eğleniyorduk gülücükler kahkalar yüzümüzden eksik olmuyordu.Onlayken mutluydum hatırlamamı bölen Kayra olmuştu.
'Papatya parka bön bön bakmayı bırakıp yanıma gelsene'
Barış kimdi ? O da acaba hala yaşıyor muydu ? Beni bu kadar mutlu ediyorsa benim için kesin önemli biriydi Barış'ı Kayra sorucaktım. Belki bir ümit biliyordur.Koşarak Kayra'nın yanına gittim
'Barış kim ?
' Iıı sey çarpışan arabalara binelim mi ?'
Kayra beni geçiştirmişti duymuştu ama duymamazlıktan gelmişti. Belliydi kesin tanıyordu Barış'ı ama nedense benim bilmemi istemiyordu.
'Kayra' dedim
'Tamam söz çarpışan arabalardan sonra' dedi ve elimden tutup çarpışan arabaların olduğu yere getirdi bizi hemen birine atladı ve masum gözlerle beni yanına çağırdı. Ama ben çok sinirliydim biliyordu ama bana söylemiyordu.
'Anlatmazsan binmem o arabaya' dedim
'Söz verdim bir bin sen hemen ardından anatacağım'
Yavru köpek gibi bana bakıyordu sinirim biraz daha yatışmıştı bu bakışın altında sonra yanına oturdum.
Arabalar çalıştı ve herkes birbirine çarpmaya başladı adı bu yüzden 'çarpışan araba' olsa gerek diye düşündüm. Herkes kahkalara boğuluyordu fakat benim aklım hep Barış denen o çocuktaydı. Kayra'ya baktım ve birden bire Barış'ı gördüm resmen nasıl olmuştu bir anda
'Barış?'
'Ne Barış'ı ben Kayra sana daha sonra anlatacağım şimdi eğlenmene bak'
'Pardon, kafam dalmışta' dedim ve bir anda bir araba bize tosladı
İçimden biraz daha dikkatlı olsana diye geçiririken Kayra
'Bekle sen. Ben göstericem ona' dedi ve bize toslayan arabaya vurdu. Çok eğlenceliydi. Bütün arabalara resmen teker teker çarpmıştık. Çok güzel geçiyordu fakat arabalar birden bire durdu. Kayra'ya baktığımda gözlerinin içi gülüyordu. Dönme dolaba baktım 'Barış' doğru ya Barış Kayra'ya sorucaktım.Yanıma baktım Kayra uçmuştu
Kayra' nın oluğu yere baktım ve pamuk şekercinin yanına gitmişti Kayra diye bağrıyordum ama duyan yoktu çok sinirlenmiştim bu sefer. Kayra' nın yanına geldiğimde nefes nefese kalmıştım, yorulmuştum. Elimi omzuna koydum Kayra yüzünü döndü bana elinde iki tane pamuk şeker seven gülüşüyle
'İster misin ?'
'Hayır saol, bana Barış'ı anlat'
'Tamam tamam anlatıcağım ama önce pamuk şekerlerimizi yiyelim'
'Off çarpışan arabalarda sonra anlatacağım demiştin. Söz verdin Kayra ! '
'Peki Papatya peki arabaya gidelim'
Sinirli ve sert çıkmıştı sesi bıkmış gibiydi ama ben haklıydım bana söz vermişti ve sözünü tutmamıştı sinirlenmesi boşunaydı. Elindekileri sert bir şelikde bir çöp kutusuna attı ve
'Hadiii' dedi
Kollarımı kenetledim suratımı astım ve Kayra'yı takip ettim. Biraz dolana dolana olsada bulmuştu sonunda arabayı yine kapımı açtı bindim sonra da yanıma oturdu.
'Bak Papatya Barış ....
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Papatyam olur musun ?
RomantizmSize Papatya yı anlatacağım Papatya çok güzel 17 yaşında bir genç kızdır Papatya nın bir hastalığı vardır bu da alzaymır bu hastalığından yararlanmak isteyenler olacak. İyi okumalar :) Sevginin çiçeğidir papatya... Tüm telif hakları bana aittir.