Ben Ne Yaptım?

11 2 0
                                    

Elçin'in ağzından

Kendime geldiğimde dudaklarımda bir ağırlık hissettim. Gözlerim iyice açıldığında ne tepki vereceğimi bilemeden birden tokat attım. Birden ayağa kalkıp hızlıca ordan uzaklaştım. Ellerimle gözyaşlarımı silerken olanları düşünmemeye çalıştım. Telefonum yine çaldığında boğuk gördüğüm isimle cevap verdim. Voleybol oynayacaktık bugün.

"Tamam geliyorum Lina! Ayrıca sen ne ara gittin?"

"Sen sevdiceğinle konuştuğunda."

"Tamam sus. Ayrıca o benim sevdiceğim değil. O ne be öyle. Hayatta öyle bi şey demem ben."

Evet öyleydim. Odunun tekiydim. HİÇ PİŞMAN DEĞİLİM. AKLIM HALA YAPAMADIKLARIMDA.

"Tamam neyse hadi görüşürüz. Ayrıca taytı ben aldım. Sen zaten şort giyiyorsun tay sevmezsin. " yalaaan. Sırf tayt giymek için öne sürdüğü bahaneye bak. Kesin şortun bi şeyini beğenmedi.

"Tamam"

Kızlarla sanırım bedenlerimiz yakın. Ama tişört bol gelse iyi olur. Tişörtlerimi genellikle bol giyerim. Şort giyersem. Özellikle erkek tişörtleri offff beeeeğ. Neyse biraz hızlı olmalıyım beni öldürür bu kız.

"Ha bu arada edebiyat dersi boşmuş. Şimdi oynayalım dedik. Senin kızları da ikna ettim. Onlar da oynayacak. Çabuk ol. Bb öptüm."

Telefonu yüzüme kapattı...Geldiğimde, Lina giyinmişti. Bekler mi hiç? Beni gördüğünde el salladı. Göz devirdim. Amele gibi ne el sallıyorsun kızım. Millet buraya bakıyor. Evet dikkat çekmeyi sevmem. Benim aksime Lina çok sever.

"Al şu şortu ve tişörtü giy gel. Şurda soyunma odası var. Bekliyorum. 5 dakikan var."

Şorta baktığımda siyahtı. Güzel düz bir şort. Lina şortun neresini beğenememişti anlayamadım. Şortu inceledikten sonra elime tişortü alacakken bi kız dondurmasını tişörte döktü. Kaşlarımı çatıp kıza baktığımda kız gülmemek için kendini zor tutuyordu.

"Ya sabır. Neydi bu?" diyip kıza döndüm.

"Tatlım pardon ya. Yanlışlıkla oldu. Kusura bakma." diyip bu sefer içinde tuttuğu kahkahayı dışarı saldığında göz devirdim.

"Tamam sen soyunma odasına git. Ben getireceğim." Lina'nın söylediği şeyle ona döndüm.

Sonra arkamı dönüp soyunma odasına doğru yürümeye başladım. Toka getirmiş miydim ben yanımda ya. Sağa döndüğümde ikinci odaya girdim. Oturdum. Şortu giyip tişörtü mü beklesem acaba? Yoksa şortu tişörtle beraber mi giysem? Beş dakika duvarları ve tavanı inceledikten sonra şortu giymeye karar verdim. Lina'nın yapacağı iş böyle olur işte. Yarım saat oldu hala bekliyorum.

Şortu giydim ve okul kıyafetimin üstüne baktım gözyaşı olmuş ama çok az izi kalmış. Ah ben gözlerimi unuttum. Kesin kızarıktır şu an.

Ayağa kalkıp kapıdan çıkacakken birisine çarpmamla arkaya doğru sendelemem bir oldu. Kafamı kaldırdığımda, yüzüm kızarmaya başladı. Bunun burda ne işi var yahu? Bu arada adını hala bilmiyorum. Köprücük kemiğin mi var senin ah bayılacağım şimdi. Boğazındaki o kemiğin çıkması tamam evleniyoruz galg hadi yigidim tamam sustum. Gamzeleri de var ama yaaaa. Tamam bu sefer cidden sustum. Toplandığımda mahçup bi şekilde başını kaşıyarak elinde tişörtle yanıma yaklaştı. Ben ne yaptığına bakarken benim onu izlediğimi fark etmiş olacakki bana tekrar baktı. Az önce oturduğum yere tişört koymuştu. Ah bi de onunsaaaağ. Öhöm Öhöm neyse.

"Şey Lina tişört lazım dedi de ondan şey etmiştim ben. Yani bırakıp gideceğim. Görüşürüz." Kapıya yaklaşıp kafasını çevirdi. "Bu arada utandığında yanaklarının kızarması tatlıymış. Ayrıca neden utandığını da anlamadım." diyip çıktı. Arkasında kaşları havada kalakalmış ve daha da çok kızarmış bi kız bıraktı. Daha önce fark etmemiştim köprücük kemiğini ve boğazındaki o müthiş kemiği. Ve ayrıca öptün be sen beni. Ne yapsaydım?

Bulutu Seven Kız Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin