5 dakikadır koşuyordum. Kalbim hala çok hızlı atıyordu ve soğuk havayla adeta savaşıyordum. Boğazım acıyordu ve öksürüyordum. Sadece eve ulaşmak ve sıcak yatağıma yatmak istiyordum.
İçeri girdim ve kapıyı kapattım. Annem koridorda beni karşıladı ve elimi tuttu. ''Nerelerdeydin?''
''Anne lütfen, hiç havamda değilim.'' Acıyı boğazımda hissederek yutkundum.
''Havanda değil misin?'' kaşını kaldırdı. ''Oturma odasına git. Seninle konuşmak istiyorum.''
''Beni yalnız bırakabilir misin? Hiç iyi değilim.'' dedim ve ağlamaya başladım.
Tuhaf bir şekilde bana baktı. ''İyi ama neden ağlıyorsun? Tatlım, neyin var?''
Odama koştum ve kapıyı kilitledim. Kapıyı çaldı ve açmamı söyledi, ama yapmadım.
''Jane söyle bana, neler oluyor sana?'' diye sordu.
''Anne lütfen sadece git. Yalnız kalmak istiyorum.''
''Senin annenim. Üzüyorsun beni.'' dedi. ''Erkek arkadaşın hakkında mı?'' diye ekledi.
Hıçkırarak ''Hayır anne.'' dedim.
''Belki okulla ilgili sorunların vardır, yada Angie'yle mi kavga ettin?'' diye sordu.
''Lanet olsun anne! Beni yalnız bırak!'' diye bağırdım.
Sonra bir daha sesini duymadım. Büyük ihtimalle gitmişti. Hemen Angie'yi aradım ve cevap verdi.
''Selam'' dedi.
Hıçkırarak''Angie, ölmek istiyorum.'' dedim.
''Jane neden ağlıyorsun?'' diye sordu. ''Angie beni öldürmeye çalıştı.'' dedim.
''Ne?'' diye bağırdı.
''Silahı alnıma dayadı.'' dedim.
''Aman tanrım.'' diye fısıldadı. Gözyaşlarımı silerek ''Angie ne yapacağımı söyle. Anneme her şeyi söyleyeceğim.'' dedim.
''Saçmalama kızım! Yapma'' dedi ''Ama neden Angie? Bununla tek başıma baş edemem. Edebileceğimi düşündüm ama edemiyorum.'' dedim.
''Jane beni duydun mu? Kimseye söyleme, inan bana pişman olursun.'' diye fısıldadı.
''Neden fısıldıyorsun?'' diye sordum.
''Annem beni ziyarete geldi'' dedi.
Telefonu kapatmak üzereyken ''Ah pardon, rahatsız ediyorum.'' dedim.
''Hayır, Jane biliyorsun ben her zaman senin için buradayım.'' dedi
''Evet, ama biraz annenle vakit geçir. Sonra konuşuruz.'' dedim ve kapattım.
Banyoya girdim ve kapıyı kitledim. Soyundum ve duşa girdim. Sıcak suyun vücudumdan akmasına izin verdim.
Justin'in sözleri kafamda dönüp duruyordu. ''Seni asla yalnız bırakmayacağım.'' ''Seni asla yalnız bırakmayacağım.'' Gittikçe daha da sinirleniyordum ve kafamı duvara yasladım. Su vücudumdan akıyordu ve ağlıyordum. Acıyı gidermek için haykırmak istedim.
10 dakika sonra duştan çıktım ve vücudumun etrafına bir havlu doladım. Biraz daha iyi hissettim. Banyonun kapısını açtım ve çığlığı bastım.
Justin kollarını kafasının arkasına koymuş yatağımda yatıyordu. Bir şey bacaklarımı kesmiş gibi hissettim.
Vücudum korkudan titrerken ''Burada ne yapıyorsun?'' diye mırıldandım.
Sırıtarak ''Bir selam bile vermeyecek misin, bebeğim? ve bir dahaki sefere camlarını kapa'' dedi.
Geri çekilerek ''Bak, annem alt katta. Eğer bir şey yaparsan, çığlık atarım.'' dedim.
''Bak bende ne var'' dedi ve cebinden silahını çıkarttı.
Yataktan kalktı ve bana yaklaştı. ''Lütfen bana zarar verme'' diye fısıldadım.
Cİldimi kokladı. ''Hmm taze çiçek gibi kokuyorsun'' dedi. ''Lütfen'' diye mırıldandım.
''Sana son bir şans vermek için geldim'' dudağını ısırdı. Lanet olsun çok kötüydü. Sanırım benden nefret ediyordu. Bana işkence etmek ve bok gibi hissetmemi istiyordu. Ama neden? Ona hiçbir şey yapmadım. Onu incitmedim.
Kemerini çözdü ve göz kırptı. İçimi çektim. Bütün oyunlarından sıkılmış bir şekilde ''Of beni becer sonrada yalnız bırak olur mu'' dedim.
''Hayır, hala ilk testi geçemedin'' sırıttı. ''Yere otur''
''Boğazım acıyor'' diye fısıldadım.
Kaşını kaldırarak ''Oradan umursuyo gibi mi duruyorum?'' dedi. ''Siktiğim aileni ve seni öldüreceğim'' dedi
Dizlerimin üstüne çöktüm ve penisini boxerından çıkarttım. Havlum yere düştü ve çıplaktım. Yutkundum ve penisini elime aldım.
''Unutma, son şansın, affetmem'' dedi.
Penisini ağzıma aldım ve emmeye başladım. Bu benim ikinci deneyişimdi, yani biraz daha iyiydim.
Kafamı tuttu ve bütün penisini ağzıma soktu. Tekrar öksürmeye başladım. Boğazıma vuruyordu. Öksürücekmişim gibi hissediyordum, ama aynı hatayı tekrar yapamazdım. Gözlerimi sıktım ve acıya izin verdim.
Sonra annemin sesini duydum. ''Tatlım, akşam yemeği hazır. Aşağı in''
Justin penisini ağzımdan çıkardı. ''Lanet olsun''
Nefessizce ''Tamam anne geliyorum'' dedim.
Annem ''Çabuk ol'' dedi ve tekrar aşağı indi. Penisini tekrar ağzıma soktu. ''Birilerinin bölmesine sinir oluyorum'' dedi ve saçımı tuttu.
Birkaç damla yaş yanaklarımdan aktı. ''Geliyorum'' dedi, ve sıcak sıvı ağzıma aktı.
''Yut'' diye emretti.
Ona itaat ettim ve yuttum. Boğazım yanıyordu. Dudaklarını yalıyarak ''Deneyim mükemmelleştirir'' dedi ve silahı cebine soktu. ''Kıçını kurtardın'' dedi.
Ayağa kalktım ve ellerimle göğsümü kapadım. ''Her an gelebilirim ve aramalarıma cevap ver'' dedi ve beni öptü.
Onu kızdırmamak için tekrar öptüm. ''Afiyet olsun'' dedi ve camdan dışarı çıktı.
Gözyaşlarımı sildim ve bir şeyler giydim. Hiçbir şey olmamış gibi davranmak, tüm acı sırrı ailemden saklamak zordu. Ama başka seçeneğim yoktu. Yapmak zorundaydım.
______________________________________________
Yayınlamadığımız için özür dileriim. Bundan sonra büyük ihtimalle haftada iki kere yayınlarız :D Yorum yapıp beğenmeyi unutmayın lütfen :3
-Selen
