Hayranlık

5 0 0
                                    

Bir gün hayran olduğum bir adamın karşısına çıktım ve ona her şeyi anlattım. Önce beni tanımadı, sonra tanısa bile umursamadı. Çünkü varlığım o gün sadece tanrının umurundaydı. Minik bir ev kedisi gibiydim. Bir an evden kaçıp kurtulabileceğimi sanmıştım, sonra tüm dünyanın benim evim olduğunu anladım. Her yol ona çıkıyordu ve her kapının ardında, yüzünde  alışılagelmiş masum gülümsemesi ile merhaba derken de ona rastlıyordum. Tanıştığım her adamı o göndermiş sonra da elimden yine o almıştı. Bir süre sonra neden demekten vazgeçmiştim.  Birine kullanabileceğinden fazla güç verirseniz o saatten sonra yaptıklarını sorgulama, neden arama hakkını da elinizden alır.  Ona bir defa neden diye sorduğumda

" Çünkü yapabiliyorum. " 

demişti. O zaman okuduğum kitapta ki kısacık cümleye hak verdim. Tanrı bencildi ama bu onun suçu olamazdı. Ona bahşedilen güç sahip olması gerekenin çok üstündeydi ve yapması gerekeni yaptı. Yarattıklarına neden diye sormayı yasakladı. Neden mi? Çünkü yapabilirdi. Yaptı da. 

Şimdi hikayenin doğrusunu anlatmakla başlayayım. Hayran olduğum bir adam vardı evet. Karşısına çıkma cesaretine sahip olmayı bırak, nerede yaşadığını bile bilmiyordum. Onunla sadece birkaç kez yazışmıştım. Kendi fotoğrafını kullanmayan sıradan bir profili vardı. Birkaç ay yaptıklarını izledim, tanrı gibi, hiç müdahale etmeden. Daha sonrasındaki birkaç ay da onunla sohbet ettim. Hayranlık sürecini pekiştirense bu aylar oldu çünkü tanıdığım kimseye benzemiyordu. O zamanlar zaten tanıdığım kişi sayısı bir elim parmaklarını geçmiyordu ve bu bana az sayıdaki insanları rahatça gözlemleme şansı sunuyordu ki ben bu şansını sonuna kadar kullanıyordum. Artık onu hem izliyor hem tanımaya çalışıyordum.  Kafamda onun hakkında oluşan onlarca soru vardı yani belkide sadece kadınları nasıl etkileyeceğini bilen ve beni benden iyi tanıyan sahtekarın tekiydi, neden olmasın, çünkü yapabilirdi. Tüm bunlar onunla tanrı arasındaki bağlantıyı kurmamda ilk adım olmuştu. 

Bir gün farklı isimle yeni bir hesap ona merhaba demiştim. Kim olduğumla çok ilgilenmeyen bir tavrı vardı. Sorduğum sorulara her zaman ki sakinliği, ağdalı cümleleri ile cevap veriyor beni umursamadığını her kelimesi ile suratıma çarpıyordu. Bir gün daha böyle geçti hatta ben birkaç ayın daha böyle geçmesi taraftarıydım ancak o sabah ipleri eline almaya karar verdiğinden haberim yoktu. Günaydın dedi, ismimle hitap ederek bana. Şaşırmam gerekiyor mu diye sorduğumda şaşırdı. Kendisini belki de ondan daha iyi tanıdığımdan haberdar değildi. Nasıl anladığını sordum. Virgülden sonra bıraktığım boşluk beni ele vermiş. O zaman anladım tanrıdan daha güçlü bir varlık olduğunu. Benim hayran olduğum o adamı yaratan tanrıdan daha güçlüydü. Bu yüzden onunla bir daha hiç konuşmadım çünkü korktum, vazgeçtim şimdiyse çok umursamıyorum.  aradan dört yıl geçti. Tanrının yarattığı bir sürü insanla karşılaştım. Hiçbiri benden farklı değildi. Ben de asıl sevmem gerekenin tanrı olduğunu anladım, bu bir aşk hikayesi.  Ta ki tanrıdan daha güçlü olanı bulana dek. 

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Mar 02, 2019 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

İsimsiz Hikaye'den Biraz FazlasıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin