19-

447 16 5
                                    

Yeni bölümü baya geciktirdim farkındayım. Bunun için çok özür dilerim ama sizde bana hak verin okuma sayısı oldukça azdı. Vote ve yorumlar baya baya azdı. Biraz toparladık gibi.

İyi bir bölüm yazmaya çalıştım. İyi okumalar. Yorum ve votelerinizi eksik etmeyin. Sizi seviyorum :*

"Sizin hakkınızda her şeyi biliyorum."

"Bizim hakkımızda her şeyi?" diye bir soru yöneltti Bora.

"Evet. Niye ruh görmüşe döndünüz. Düğün günü Arasla tanışınca anladım her şeyi."

"N-nasıl her şey?" Bu sefer şaşkın bir şekilde soru sorma sırası bendeydi.

"Abi, Alina siz iyi misiniz Allah aşkına? Senin Alina'nın abisiyle eski bir arkadaş olduğunu hatırladım. Bundan yıllar önce tek güvendiğim insan olarak anlatırdın ya. Şimdi Alinayı nerden bulduğunu anladım. Her şeyi biliyorum yani."

Ah bildiği şey bu muydu? Birden üstümdeki bütün yük kalktı. Boncuk boncuk akan terimi elimin tersiyle sildim. Boraya baktım. O da bayağı rahatlamış görünüyordu.

"Ah doğru. Biz evet eski arkadaştık. Ah evet."

"Siz ne sandınız?"

Aynı anda 'hiiiç' diyince Baran şaşkınlıkla bize baktı. Bora ortalığı toparlamak için "Alina bizim abisiyle eski arkadaş olduğumuzu pek bilmiyordu da biz neyden bahsettiğini anlayamamıştık." diye bir bahane üretti.

"Ya ya eveet."

"Öyle olsun bakalım."

Telefonumun çalmasıyla irkildim. İzin isteyip masadan kalktım. Ah babam arıyordu.

"Alo kızım. Nerdesin?"

Kızım mı? Pardon da ne bu rahatlık. Hayır yani dün sarıldı diye kızı mı oldum ben şimdi onun?

"Kızım?"

"Neredesin?"

"Seni niye ilgilendirsin ki?"

"Görüşmemiz gerekiyor. Nerede olduğunu söyle."

"Görüşmek istemiyorum."

"Çocukluğun sırası değil Alina. Önemli bir konu!"

Hem suçlu olup hem de bana bağırmasından nefret ediyordum. Görüşmek istememenin neresi çocukluktu. Özellikle de onca şeyden sonra.

"Yarım saat sonra Kahve Diyarında. Bizim evin ordaki."

Cevap vermesini bile beklemeden telefonu kapattım.

Baranların yanına gidip "Benim gitmem gerekiyor. Babam aradı. Konuşmak istediği şeyler varmış." Baran tek kaşını kaldırıp bana baktı. "Seni bırakalım o zaman." dedi ve ayağa kalktı. Bora da 'hayırdır' bakışları atıyordu.

Arabaya bindiğimizde sessizliği bozan kişi gene Baran olmuştu.

"Babanla aranızda ne var?"

"Mesafeler ve soğukluk."

"Daha açıklayıcı olamaz mısın?"

"Uzun zamandır görüşmüyoruz. Şimdi de yakın olmaya çalışıyor."

"Onu affedemiyor musun?"

"Ah, hayır."

"Affetmelisin. Şuan babamla aramız eskisi kadar iyi değil. Eve geldiği bile yok. Bizimle ilgilendiğide söylenemez."

Babasını sadece akşam yemeğinde görmüştüm. Dün eve de gelmemişti. Düğünde de çok az görmüştüm. İnsanlardan olabildiğince uzaktı. Borayla sürekli tartışırlarken görmüştüm ama fazla ciddiye almamıştım. Ama Baran şuan babasından bahsedince Boranın ne kadar huzursuz olduğunu fark ettim.

Beklenmedik AşkHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin