Sinirliydik.
İkimizinde siniri çenemize vurmuştu.
Ağzımızdan çıkan kelimeler ikimizinde kalbine saplanıyordu.
Çenemiz silah... Laflarımız kurşun...
"-Kıskanıyorum! Bu mu duymak istediğin?" diye bağırdı. Duymak istediğim bu değildi.Ne duymak istediğimi aslında bende bilmiyordum.
Sadece sinirliydim.
Sinirliydik.
- O benim ar...
- O sana arkadaş gözüyle bakmıyor! Naıl bu kadar salak olabilirsin? Şu saf, masal dünyadan ve çocukluğundan kurtul ve dünyaya dön. Senin masallarına genellikle zıt işleyen dünyaya!Masal dünyam,
Çocukluğum...
Dolmuş gözlerime inat duyduğum kelimelere ağızımdan bir gülüş çıktı. Kalbimi kurşun misali sözleriyle parçalamasının ardından başını yanımızdaki arabasına çevirdi. Sol elini yumruk yapmış arabaya yaslamıştı, sağ ayağı ile sinirden ritim tutuyordu. Ben gülünce yüzünü tekrar bana çevirdi.
Çatık kaşlarını daha çok çattı.
- Sen gerçekten iyi değilsin.
Ellerini saçlarının arasından hırçınca geçirdi. Yumuşacık saçları dağılmasına rağmen hala fazlasıyla güzeldi...
- Sen hala hayal dünyasında yaşayan bir çocuksun.
Gülümsemesini saatlerce izleyebileceğim dudaklarının arasından nefretle ve tükürürcesine çıkıyordu sözleri.
- Şu haline bak! dedi tiksinircesine bir surat ifadesiyle.
- Kafayı yemişsin sen. Böyle bir durumda bile gülüyorsun.
Durdum.
Her bir ayrıntısını ezberlediğim yüzünde dolmuş gözlerimi gezdirdim.
Daha fazla dayanamayan gözlerimden bir damla yaş firar ederken söylediğim son sözüm bu oldu:
"-Bağıra bağıra ağlasam geçer mi?"
ღ
ŞİMDİ OKUDUĞUN
cingulomania
RandomGökyüzüne doğru süzülürken yanında Ay ışığı kadar parlak olan biri daha vardı ve o an "Cingulomania"nın ne anlama geldiğini anladı. Sevdiğin ya da sevebileceğin birisine sarılmak için duyulan büyük arzu... Ⓒ 2020 | muna