0.3

42 16 4
                                    

İzbandut korumaları es geçerek mekana giriş yaptım. 

Gözlerim arkadaşımı arıyordu. 

Gergin bir şekilde etrafa bakan arkadaşımı gördüğümde hızlı adımlarla yanına ilerledim. Yanına varmam ile soruyu sormam bir oldu:

- Nerede?

Üzgündüm,

Kalbim ağrıyordu...

Bir aydır ben, ben değildim. 

Bir ay önce hiçbir şey söylemeden beni bırakan her şeyim dediğim adamla şu anda hiçbir şey olmamıza rağmen  aynı mekanda aynı havayı solumak bile kalbimi hızlandırıyordu.

- Sakin ol. dedi arkadaşım.

 Sakin ol...

Söylemesi ne kadar kolaydı?

Derin derin nefes alıp verdim, kendimi dizginlemeliydim. Omzumu sıvazlayıp destek olan arkadaşım yaklaştı ve parmağıyla bar masasını gösterdi.

- İşte orada. 

Yavaşça gözlerim parmağını takip ederken onu gördüğüm anda elim ayağım boşalmıştı sanki.

Kalbim artık dört nala koşuyordu.

Kokusunu özlemiştim, 

Kolları ile beni sarıp huzur vermesini,

Sesini,

Varlığını...

Onu özlemiştim işte... 

Her bir detayını ezberlediğim yüzünü,

Yoğun bakan  gözlerini özlemiştim...  

Bar taburesine oturmuş, kendisine içki hazırlayan barmaid ile gülüşüp, konuşuyordu. 

O kusursuz kare gülüşünü sergiliyordu. 

Ben onun baktığı aynayı bile kıskanırken mükemmel gülüşünü sergilediği kadını nasıl olurda kıskanmamam beklenirdi? 

Yavaşça ona doğru ilerlemeye başladım. 

Tam yanındaki tabureye oturdum. 

Belime doğru uzanan salık saçlarım yüzümü kapatıyordu. 

Sesi kulaklarıma dolunca gözümden bir damla yaş firar etti. Bana servis yapan o kadın değil bir başka çalışandı. Barmen ne istediğimi sorunca su istemekten başka bir şey gelmemişti aklıma.

Sanki bütün bir şişeyi içsem de içimdeki yangın sönmeyecekti.

Boğazım yanıyordu,

Kalbim,

Ciğerlerim,

Gözlerim... 

Önüme koca bir bardak su gelince titreyen ellerimle bardağı kavradım ve bir dikişte içtim. 

İşe yaramıyordu. 

Koca bir bardak dolusu su bile içimdeki yangına bir odun daha ekliyordu sadece. 

Saçlarımın arasından ona bakmak istiyordum delice.

Ama yapamadım...

- Selam, hangi rüzgar senin gibi güzel bir kızı attı buralara? diyen bir ses çalındı kulağıma. 

Sesin kaynağı içimi ürpertti,

Kulaklarım bir süre çınladı, 

Anında midem bulanmıştı bile.

cingulomaniaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin