Masumcan altında hissettiği ıslaklıkla yatağından fırladı. Evet, altına kaçırmıştı. Kahkahalar eşliğinde yorganı camdan aşağı salladı, üvey abisinin kafasına düşmüştü ama Masumcan bunu farketmemişti. Birden odasının camına atılan meteor ile irkildi ve camdan aşşağıya baktı. Bu üvey abisinin sinirli ve bir o kadar da seksili suratıydı. Ona bakarken içindeki fil oynuyordu sanki, abisinin sevimli haline kıkırdadı ve elindeki çarşafı görünce durakladı. Utancıyla camı kapatıp kendisini odasına kilitledi ve 29402809292752794729248 gün odadan çıkmadı. Odadan çıktığında takvim 289.12.20.018'i gösteriyordu, aylar uzamıştı... Koşarak aşağıya indi ve üvey abisi çarşafla orada duruyordu. "Aaa ne var şekerim, altı üstü bi çiş, amma yaptın haa" dedi. Bunun üzerine üvey abisi "Şakilşoko moko hokoş" dedi. Aynı zamanda yoldan geçmeye çalışmakta olan bir yürüyen uçak masumcanla üvey abisini görünce siren çaldı ve şoför camdan bağırdı "Ağzına Sokarro Çekillo Yoldonno"
BU MASUMCANIN SONUYDU!
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ÜVEY ABİME AŞIĞIM #2
Ngẫu nhiênüvey abimle gece gündüz yaylı bi yatakta zıplamaktan yorulmuş kendime yeni heyecanlar arıyor idim. aradığım heycanın üvey abimin kuzeninin en yakın arkadaşının yengesinin oğlunun dedesinin torunu olacağını kim bilebilirdi ki? RASTGELE İÇİNDE #901...