Bölüm ithafı @grace_mia ya o hikayeme ilk vote veren kişi teşekkür ederim. Bu bölüm senin için. Uzun bir bölümle karşınızdayım.
Medya:Edilen iltifat sonrası Elisya
Şarkı : Sonfeci Bisiklet- Bikinisinde Astronomi
*************
Yemek salonunda kısaca göz gezdirirken Anka Bey'le göz göze geldim.Toparlarsın kızım ufak bir yutkunma dik bir baş ve kararlı adımlar yanına gidip oturdum ve masadakilerden özür dileyip (Arkadaşlar rusca konuşuyor tek tek yazmak zor oluyor bu nedenle her söylediğini rusca farz edin ayrıca Anka rusça bilmiyor onun konuşmaları türkçe)
Önüme gelen yemeğe odaklandım yemeklerimizi yedikten sonra tatlılar gelmişti ve masada koyu bir sohbet dönüyordu Anka Bey sohbete katılmıyordu buna anlam veremeselerde ben biliyordum.
Araf Anka Soykıran RUSÇA BİLMİYORDU! Onun bilmediği ve benim bildiğim birşey olması. Nedensizce hoşuma gitmişti.
Klaus'un bana ettiği iltifata teşekkür edip kizarmakla yetindim çok capkindi ama iyi bir adamdıda.
Bu yuzden sert tepkiler vermiyordum tabii Rus ortaklar olması da durumu fazlasıyla etkiliyordu.
Saçımı arkaya atip Anka Bey'e ufak bir bakış attım nedensizce. Ardından tatlımı yiyemeyecegimi anlayınca vazgeçtim ve geriye yaslanıp sohbeti dinlemeye basladim.
Bir süre sonra önümden çekilen tabakla şaşırmıştım tatlimi Anka Bey'in yemesi yeterince garipti bunu biliyordum ama asıl sorun tatlıyı benim catalimla yemesiydi.
-Araf Bey napiyorsunuz?
Diye fısıldadım isteyeceğim son şey dikkat çekmek olurdu.
-Tatlı yiyorum.
-Ciddi olamazsınız.
Deyip göz devirdim ve önüme döndüm. Ne hali varsa görsün mantığıylaBir süre daha sohbet edildikten sonra herkes odalara çekildi.
Odama geçip kısa bir duş aldım ve çıkıp pijamalarimi da giydikten sonra yatağa uzandım şu hayatta en nefret ettiğim şey duş sonrası sac kurutmakti.
Gözlerimi kapattığım an kapıdan gelen sesle dondum kapı yavaşça açıldı koridorun ışığı içeri vurdu.
Sakin olmaya çalıştım yanıma çöken ağırlıkla korkum ikiye katlanırken nefeslerim düzensizleşmişti burnuma gelen farklı kokuyla saçma bir şekilde mayışmıştım.
Gözlerim kapanırken son hatırladığım anlıma konan masum buse ve kapanan kapının sesiydi.
Gerinip kalktım ve telefonuma gelen bildirimle şifreyi girip açtım
Kimden: Sayko patronum
Seni bekliyoruz sahile ineceğiz ortalama beş dakikan var yetisemezsen yürürsün!Kime: Sayko patronum
Hemen geliyorum.Hızla hazırlanıp çıktım çantam güneş kremim cuzdanim telefonum kulakligim kitabım havlum tamamim diye düşünüp asansore bindim ve ustumu düzeltip asagi indim Araf Bey'in yanına gidip arabaya geçtim arka koltuğa oturup rahat bir pozisyonda takıldım.
Sahile geldiğimizde Vlada'yla sohbet ediyorduk Araf Bey ve Klaus'sa ingilizce konuşup anlaşıyorlar ve yüzme yarışı yapıyorlardı.
Onlar çıkınca biz girecektik çünkü tüm eşyalar buradaydı.
Bir süre sonra çıktıklarında oturduğumuz yerden kalktık ve deniz kenarına ilerledik
(Bikininin üstüne giydiği kıyafet)
Bir süre yüzüp eglendikten sonra denizden çıktık Araf Bey bana bakıp yutkununca anlamsızca ona baktım hızla havluyu alıp yanıma geldi
- Ne bu hal.
- Ne varmış halimde?
-tüm sahil sana bakıyor!
-Yani?
-Salaksin kızım sen!
Deyip hızla havluyla bedenimi sardı.(Denizden çıktığı hali)
Beraber sezlonglara ilerledik ve oturup kurulandiktan sonra guneslenmeye karar verdim. Üstüme tisortunü atan Anka Bey'e döndüm.
- Ne yaptığınızı öğrenebilir miyim?
-Üstünü örtüyorum.
-Gerçekten mi!?! Şaka mı yapıyorsunuz siz?!
-Ne yaptığımı söyledim.
Sinirle gozlerimi devirdim.
-Bunu neden yaptığınızı söylemenizi istedim.
-Çalışanlarımdan birinin erkeklerin gözlerine ziyafet vermesini istemem.
Dedi ve hızla alanı terk etti.Tabii arkasında şaşkın bir ben bıraktı ama ne düşünüyordum ki ben buraya çalışmaya gelmiştim anlaşmalar bitmişti hala burda olmamın bir anlamı yoktu.
ARKADAŞLAR ASLINDA BÖLÜMÜ BURADA BİTİRECEKTİM ANCAK SİZE DE DEDİĞİM GİBİ BU BÖLÜM UZUN BİR BÖLÜM OLACAK...
-Saçma Sapan Bir Kız-Otele girdim ve asansöre ilerledim katima gelince indim ve hızla odama geçtim bir duş alıp vücudumdaki tuzdan kurtulunca üstümü giyip valizimi hazırladım ve yan odaya geçip kapıya yavaşça vurdum. Açılan kapıyla birlikte altında belinden düşmek üzere olan eşofmanı ve tişörtsüz kaslı vücuduyla Araf Anka Soykıran göründü. Hızla arkamı dönüp kızardım.
- Elisya? Neden geldin?
-ş... şey bir konu konuşacağım.
-Tamam bir dakika.
Deyip odasına girdi gerçektende bir dakika sonra kapı açılmıştı. Arkamı döndüm ve yavaşça gozlerimi açtım üstüne siyah. Bir tişört giymişti. İçeri geçip odadaki masaya ilerledik oturup bakışırken boğazımı temizleyip sessizliği bozdum
- Anka Bey bildiğiniz üzre çekimler yapıldı anlaşmalar imzalandı buradaki işimiz bitti ancak hala buradayız bunun yanı sıra gezip eğleniyoruz da fakat sizin de bildiğiniz üzre işlerimiz var ve burada kalmamız doğru değil yani en azından benim için uygun değil bu yüzden ben erken dönmek istiyorum.Dediğimde yavaşça yerinde kıpırdandı ve aynı şekilde boğazını temizledi.
-Peki sen dönebilirsin.
Dediğinde ya siz demek istesemde bu fikrin saçmalığını fark edip vazgeçtim ve hızla kendi odama geçip bavulumu aldım ve üstüme hırkamı giyip aşağı indim çıkış işlemlerini hallettikten sonra bir taksiye binip hava alanına ilerledim.Geldiğimizde para miktarını da ödeyip hava alanından giriş yaptım İstanbul uçağı için ekonomi sınıfı doluydu zaten bende ekonomi sınıfına binmezdim. Çünkü daima rahatsız bir yer olurdu. Biznes bir kişilik yer alıp işlemleri hallettikten sonra uçağa ilerledim ve cam kenarındaki yerime oturdum bir süre sonra yanıma oturan siyahlara bürünmüş adama dönüp anlamazca baktım bu Antalya sıcağında palto giymek? Herneyse dedim imkansızda olsa belki biraz üşüyordur. Telefonumu çıkarıp kulaklıklarımı da taktıkdan sonra gözlerimi kapattım ama uyuyamıyordum dayanamayarak size dahi söylemediğim şeyi adama söyledim
-Anka Bey?Yavaşça bana döndü gözlüğünü şapkasını ve paltosunu çıkarıp
-Efendim Elisya?
Dedi.Bir bölümün daha sonuna geldik
Vote ve yorum bekliyorum ayrıca beni takip etmeyide unutmayın
-Saçma Sapan Bir Kız...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Serseri Patronum
Literatura Feminina-Seveni arıyorum diyorsun, pezevengin birine gidiyosun ne ayak? ****** -Ben Ahmet Kaya değilim ağzına sıçar giderim. ***** Elisya Keskin iş arayan buldugundaysa kendi deyimiyle seçilmiş sayko patronundan zulüm gören bir kızdır. Araf Anka Soykıran...