1.BÖLÜM
Henüz Jack'ten yeni ayrılmanın acısıyla çöktüm denebilir hayata küsmüştüm nerdeyse.. Beni bıraktığında atlatmam gerçekten çok zaman aldı. Ama artık çok iyiyim annemle babam ayrıldıktan sonra omuzlarımdan bir yük kalktı denebilir. Annemle İngiltere'den Amerika'ya taşındık. Bu arada benim adım Serena ve 17 yaşındayım.
"hadi tatlım geç kalacaksın okula ilk günden !!"
"geliyorum"
"biliyorsun ki hayatım, 2 ay yokum Atlanta'ya gidiyorum. Uçağımın kalkmasına yarım saat var ben çıkmalıyım seni seviyorum" dedi ve sarıldı. Bende ardından odama gittim, dolabımı açıp dantelli beyaz tişörtümü ve altına kot şortumu giydim, üstüne de haraketli bir kolye ile gözlüğümü taktıktan sonra evden çıkarken krem rengi dolgu topuklu ayakkabılarımı giydim. Ve arabama binip okula doğru yola çıktım.
Serena'nın Ağzından :
Burası çok güzel ve kapıdan girdiğim anda bir kız yanıma gelip
"Merhaba ben Sally, sende Serena olmalısın." diyerek elini uzattı. "Merhaba" demekle yetindim. Tatlı bir kıza benziyordu, ısınmıştım. Bana dolabımı gösterdi ve sınıfına gitti. O anda tam dolabımın yanında dolabı olan bir çocuk vardı, yüzünü dolabın kapağından dolayı göremiyordum arkadaşça bir tavırla "Selam ben Ser..." evet dondum. Çünkü o bal rengi gözleri beni çok derinlere götürdü Tanrı Aşkına o nasıl bir tatlılıktı öyle ! "B-ben Serena." diye toparlayıp elimi uzattım. O da "Bende Justin, çok memnun oldum güzellik" dedi, ve sınıfa gitti. Zili duyunca hemen bende gittim. Ve sınfılarımız aynı çıktı !! Tesadüf müydü kader mi, bir tek onun yanı boştu bende yanına oturdum. Bana ilk sorusu : "bu harika dudaklarının bir sahibi var mı?" demek oldu. "Hayır." dedim utana utana.. Dersler çabucak geçti bende kitaplarımı toplayıp sınıftan tam çıkıyordum ki.. "beni takip et." dedi bir ses, evet Justindi bu. "Olmaz, gitmeliyiim" dedim ve koşarak okuldan çıkıp arabama atladım. 10 dakika sonra evdeydim. Ama dur!! ne!! inanmıyorum!! Justin tam bir deli. Beni takip etmişti. Arabası, arabamın arkasındaymış !
Justin'in Ağzından :
Hayır tabii ki onu takip etmemiştim. O dehşet dolu bakışlarından böyle düşündüğünü anlamakta hiç zorlanmadım. Evim onunkinin hemen sağındaydı bende bilmiyordum, bende en az onun kadar şoktayım. Ne yalan söyliyeyim çok güzel, sinir bozucu derecede masum ve saf. Ona deli oluyorum. Ve yarın ona açılmayı planlıyorum, umarım hislerimiz karşılıklıdır. Peki ya Vanessa? Ona aslında gerçekten aşık degilim sadece güzelliği için onunla birlikteyim ve ayrılacağım. Serena bugn beni ilk gördüğünde çarpılmışa döndü biliyorum. Çünkü benimde ondan farkım yoktu onu görünce karnımda uçuşan kelebeklere hakim olamıyorum ve bu beni delirtiyor. Ben Serena'yı tüm kalbimle istiyorum onun sadece benim olmasını istiyorum. Ben istediğimi her zaman alırım. Ama onu asla üzmeyeceğim ASLA! Ve Serena'nın beni dürtmesiyle kendime geldim.
"Justin ! İyi misin !?"
"Aman Tanrım öldürücü derecede güzelsin." bunu deyişiyle yine kızardım ve hoşuma gitmişti.
"Hadi bırak zırvalamayı da kalk ayağa."
"Haklısın, özür dilerim yarın okulda görüşürüz"
"Görüşürüz" dedim ve kapıyı açtım
"Kahretsin !!!"
"Ne oldu ?" (sormaya da nasıl korkuyordum anlatamam)
"Anahtarlarım içeride kalmış inanamıyorum ne yapacağım şimdi ben !"
"Ee yani istersen bu gece bende kalabilirsin, yarın da çilingir çağırırız"
"Ahh çok teşekkür ederim"
"Şeyy Justin.."
"Evet ?"
"Peki senin kusursuz dudaklarının bir sahibi var mı ?" (acayip utanıyordum ama gerçekti ki, ona sırılsıklam aşıktım ben..)
"Evet" bu cevabı hiç beklemiyordum gerçekten.
"Ya, ne güz.." evet.. Dudağıma yapıştı !! Bende seve seve karşılık verdim ve dudaklarımı geri çektim.
"Artık biliyor musun sahibinin kim olduğunu?"
"Evet" dedim şapşal bir gülümsemeyle.
Eve girdik, ben ona misafir odasını gösterdim bende odama girdim. Yattıktan yaklaşık 4-5 dakika sonra Justin geldi..
"Ne oldu?"
"Uyuyamadım"
"Bende uyuyamadım, geldiğin iyi oldu. İstersen aşagı inip bir şeyler içelim (içki gibi değildi bahsettiğim)
"Yo yo yo bence odanda kalmalıyız aşağısı tehlikelidir hem" diyerek göz kırptı.
"Belki de haklısın" dedim dudaklarımı büzerek. Anlayacağınız üzere yanımda yatmak istiyordu. Ne yani tek amacı bu muydu? Ben bunları düşünürken yanıma kıvrıldı.
"İyi geceler serena"
"İyi geceler Jus.." ve yine dudağıma yapıştı. Karşılık vermedikçe dudağını dudağıma bastırıyordu. En sonunda dayanamayıp bende ağzımı açtım. Sessizce :
"Sana karşı koyamıyorum"
"Koymana gerek yok" dedi.
Ve nefessiz kalana dek öpüştük sonra uyuduk.