Serena'nın Ağzından :
Gözümü hafifçe araladım o kusursuz yüz, o müthiş bal rengi gözler ve pespembe dudaklar ağlamaklı beni izliyordu. Aynı zamanda elimi sıkıca tutuyordu da.
"Nasil hissediyorsun birtanem?" dedi gözlerini kocaman açarak.
"Göğsümdeki ağrı dışında iyiyim, çünkü sen buradasın"
"O adi sürtük şu an hapiste. Bu güzelliğe dokunmasına izin vermemeliydim"
"Beni asla bırakma olur mu?"
"ASLA." dedi. Küçük burnunu öpüverdim. Ama sanırım bu ona yetmemiş ki beni öpmeye başladı. Karşılık vermedim. Nedense istemedim ama o durmadı devam etti. Tabii ki yine sonunda ona karşı koyamadım.Ve
"Sana neden karşı koyamıyorum ? Bu çok sinir bozucu." dedim
"Benim sana aşık olduğum gibi sende bana aşıksın güzellik sebebi bu." dedi. Aman Tanrım nasıl da kızardım.
Justin " hemen dönerim tatlım" deyip odadan çıktı. Geri geldiğinde taburcu olduğumu söyledi ve "çıkıyoruz burdan hadi hazırlan" dedi. Ve bana straplez, bele kadar siyah, diz altına kadar da krem rengi eteği olan bir elbise ve siyah platform topuklu ayakkabılar uzattı. Saçımı da kendisi yapmak istedi ve nasıl yaptığını anlayamasam da saçımı fiyonk yaptı. Giyindim ve çıkıp arabasına bindik ve onun evine gittik. Sally kapının önünde bizi bekliyordu. Evet o yanılmıştı ama acaba bunun farkında mıydı?
"Hey Serena!! Beni dinlemelisin."
"Evet acele et."
"Amacım sizin aranızı bozmak değildi Justin'le. Sadece onunla çıkan diğer arkadaşlarımın kalbi kırılmıştı aynısısnın sana da olmasını istemedim o kadar" dedi dudak büzerek.
"Beni korumaya çalıştığın için teşekkür ederim ama Justin benim kalbimi kesinlikle kırmaz. Ben ona çok güveniyorum. Şimdi izin verirsen içeri gireceğiz. Hoşçakal."
"Hoşçakal Serena."