Not:
Okuyan, takip eden, yorum yapan herkese teşekkürlerimi sunuyorum. Yeni bölümün gelmesi için 500 okunma istiyorum size Sezen Aksu dan bir parça armağan ediyorum, keyifli okumalar...
Boranın şaşkınlığı kısa sürdü, hemen doğruldu yanıma.
"Miray! iyi misin? Kahretsin!"
Boran beni kucağına aldı, arabaya bindik ardından hastanenin yolunu tuttuk. Ben hem bebeğe bir şey olacak korkusuyla, hemde Boran onu istemiyor korkusuyla gidiyordum. Kanamam olduğunu fark ettim, kapadım gözlerimi...
Gözlerimi açtığımda tavanda ki beyaz ışığı görmemle gözlerim kamaştı, ovaladım gözlerimi. Hafif sancım vardı, etrafıma bakındı yanı başımda uyuyan Boran'ı gördüm. Ellerim refleks olarak karnıma gitti direk, Boran'ı sesimle uyandırdım.
"Uyanmış sın, çok şükür."
"Bebeğimiz, o-o iyi değil mi?"
Bir süre baktı yüzüme, gözlerindeki hüznü silmeye çalışsa da yapamıyordu.
"Soruma cevap versene, iyi desene! Ona bir şey olmadı değil mi?"
"M-Miray."
"Ne Miray? İyi desene, bir şey söylesene!"
"Ben çok üzgünüm."
"Hayır, doğru değil yalan söylüyorsun! Ölmedi o, daha çok küçük ölemez! Beni bırakıp gitmez, yalan söylüyorsun bir şey olmadı ona!"
Göz yaşlarım hıçkırıklara dönüşüyordu hıçkırıklar çığlığa, benimle birlikte ağlayan Boran'ı iteledim.
"S-senin yüzünden oldu değil mi, sen beni itmeseydin ben takılmazdım takılmasaydı'm düşmezdim! Hepsi senin yüzünden bebeğimiz öldü, sen nasıl bir insansın!"
"Miray ne dediğini farkında mısın sen, ben kendi bebeğimin ölmesini neden isteyim. Bilmiyordum, nereden bilebilirdim ki? Asıl sen eve geç gelmeseydin bunlar olmayacaktı!"
"Senin yüzünden, hepsi senin yüzünden! Çocuğumuzu öldürdün!"
"Miray kendine gel! Sakın bir daha böyle bir şey deme, asıl hepsi senin yüzünden! Senin bu ahmakça kaçışın olmasaydı, eve gelip izah etseydin durumu bunların hiç biri olmayacaktı!"
"Ben çaresizdim, istemeyeceğini düşünüyordum korktum söyleyemedim. Seni de bebeğimizi de kaybetmekten korktum anlıyor musun! Ama şimdi onu kaybettim!"
Boran hem üzgün hem sinirden çakmak çakmak olan kahveleriyle bakıyordu bana, bende aynı şekilde sinirli ama perişan olmuş gözlerimi dikmiştim ona.
"Sen bizim bebeğimizi istemeyeceğimi nasıl düşündün, nasıl böyle bir fikre kapıldın? Beni böyle bir insan olarak mı tanıdın, tek diyebileceğim şey koca bir yazıklar olsun! Asıl bebeğimiz senin kurbanın oldu!"
Deyip kapıyı sertçe çekti gitti, ben arkasından bağırmakla kalmıştım;
"Hayır benim kurbanım olmadı o, sen iteledin beni ben takılıp düştüm. B-ben bilemedim! Allah kahretsin!"
Deyip içim dışıma çıkana kadar ağladım, gözlerim kızarıp şişmişti. Ovaladım yaştan kurumuş gözlerimi, belki de Boran haklıydı. Eğer dikkat edip düşmeseydim ona bir zarar gelmeyecekti, belki de her şeyi en baştan söyleseydim bunların hiç biri yaşanmayacaktı. Ne yani? Şimdi bebeğim benim yüzümden mi ölmüştü? Bunu düşünme fikri ile daha da sızladı yüreğim, dolmaya başladı kurumuş gözlerim yine.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Set Aşkım (MirBor +18)
Romantikİki set arkadaşı gibi görünen Miray ve Boran'ın, nasıl teslim olduklarını anlatan şehvet dolu bir kitap. Tutkunun maceranın ve aşkın eksik olmadığı bir kitap.