İnsanların renk seçimlerinin çoğu zaman karakter yapısı, psikolojik durum, alışkanlıklar gibi birçok yanlarına ışık tuttuğunu söylediklerini duymuşsunuzdur. Çıkarım yapmanın ve akıl yürütmenin sanatında, yöntem daha somut ve kesin kanıtlara dayanarak hareket etmek olduğundan, bu tür iddialara her zaman biraz şüpheyle yaklaşmışımdır. Doğrusunu söylemek gerekirse, bu konularda çok fazla araştırma yapmış biri de değilim ama en azından bu başlık altında yapabileceğim iddialı bir yorum varsa o da şudur: Bana göre, insanların renk seçimlerini akıl yürütme sürecinde delil olarak kabul etmek, bizi ancak tahmin yürütmek, duygular gibi belirsiz dürtülere kapılmak gibi, hatalı sonuçlara yöneltecek bir alışkanlıktır. Çünkü; bu konudaki az-çok bilgiyle kişinin karakteri gibi özellikleri hakkında bir izlenim edinmenin; diğer işaretleri de bu dar, saplantılı bakış açısıyla değerlendirmeye ve tamamen yanlış sonuçlara ulaşmaya neden olacağını düşünüyorum. Yaratıcı, esnek bir yaklaşıma dayanan fikirlerin önünü kesecek ve bütün sistem, renk tercihinin kişiyle ilgili ilk akla getirdiği izlenim üzerine işleyecek. Bir dayanak olarak kabul edilemez, ancak basit varsayımların doğrulanabileceği bir ipucu olabilir. Örneğin kırmızı, turuncu gibi canlı renkler tercih eden kişinin daha renkli ve canlı bir kişiliği olduğunu söylemek zor olmaz. Veya siyah gibi koyu renk tercihleri de biraz karamsarlığa, daha genel olarak belki olgun ve ağırbaşlı karakteri ifade edebilir. Dediğim gibi, bu tarz gözlemler delil niteliği taşımaz, belki daha büyük bir varsayımı doğrulatmak için yararlı olabilir. Bir dakikalık gözlem ardından ulaştığınız sonuçların, gözlemlediğiniz kişinin karakteriyle çelişkili olup olmadığını kesinleştirmenin bir yolu, küçük bir doğrulama yöntemi gibi.
Destek olmak için takip ederseniz sevinirim.
İnstagram: ygtsglm
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Sherlock Holmes Teknikleri
NonfiksiÜnlü dedektif Sherlock Holmes'un gizemli tekniklerini anlatan bir mini klavuz.