Adaşım olacak oruspunun yaydığı dedikoduları dinlerken güldüm.
-Hayır, yok öyle bir şey. Biz sadece arka-
Durdum. Biz neydik? Arkadaşlığımız geçmişte kalmıştı. Şu anki durumumuz için bu terim uygun olmazdı. Öyleyse neydik biz? Komşuyuz desem. Saçma mı kaçardı? Kafamın içinde söyleyebileceğim yalanları sıralarken beni kurtaran Yoongi bey olmuştu. Etrafımdaki kız grubunu yarıp yanıma gelmişti.
Sebepsiz yere kolunu belime doladı ve beni kendine yaklaştırdı. Ne bok yiyor bu deli? Kurtarmaktan çok ateşin içine mi atacaktı yoksa beni?
-Chaeyoung ismine özel bir ilgim var sanırsam, dedi. Yanağıma bir öpücük bıraktığında istemsizce titremiştim. Neden? Ne yapıyorsun Yoongi? Öpücüğün ardından etrafımızdaki kız grubu ikiye katlanmıştı. Bunu fırsat bilerek yanıma yaklaştı ve kulağıma sessiz bir nefes verdi.
-İdare etsen olmaz mı? O sürtüğe acı çektirmek istiyorum.
Evet şu an yardım dileyebileceği tek kişi bendim ve sanırım bir seferlik buna göz yumacaktım. Kafamı onaylarcasına salladım. Ardından göz kırparak yanımdan kalktı. Bana minnettar olmalıydı.
.
Günün bitmesini dileyerek koridorda ayaklarımı sürüyerek ilerlerken etraftaki fısıldaşmaları da duyuyordum. 'Okul başkanına bak.' 'Hiçbir çıkma teklifini kabul etmiyordu.' 'Baksana Yoongi'yi seviyormuş.'
Evet haklılardı. Bu zaman kadar hiçbir çıkma teklifni kabul etmemiştim. Okulda muhteşem bir popüleritem vardı. Okul başkanı olmanın, güzel olmanın, uzun olmanın vs vs...
Ama hiçbir popülerite babamın beyaz üniformasıyla okula girdiği anki kadar olamazdı. O an yaşadığım gurur şu anın nirvanasıydı. O günden sonra okuldaki ergenler bir amiral damadı olmayı arzu ederdi illaki fdndf.
YOONGİ HARİÇ! Baştan beri tek bir kızdan hoşlanıyordu. Açılmayı hiçbir zaman denememişti. Hatta onu içinde bitirmişti. Onu öyle güzel seviyordu ki, onu sevdiğini bilmelerinden korkuyordu. Zaten bu zamana kadar sadece ben fark edebilmiştim. Onu unutabilmek adına çok çaba göstermişti. Ona neden açılamadığını anlayamıyordum. Kim diye sorarsanız bilmiyordum. Ama sevdiği kişiyi sevdiğini biliyordum. Bu nasıl bir bugdu?
Kafamda bir dolu düşünce ile fizik öğretmenime toslayınca durdum. Sarsıntıyla geriledim. Güldü.
- Newton'un hareket yasaları, dedi.
Hocam şu soğuk espirilerinizzzzz dicektim ama demedim. Sahte bir gülücük attım.
- Okulumuzun popüler erkeklerinden Yoongi ve Biricik başkanımız Chaeyoung çıkmaya başlamış. Bu da yakışıklı güzeli bulur kanunu, dedi.
Tanrı sizi kahretmesin hocam. Dondum burada. Dicektim diyemedim tabiki. Elindeki kitapları bana uzattı ve öğretmenler odasına götürmemi istedi. Kendisi de okulun bahçesine doğru yol aldı. Beden öğretmenimizden hoşlandığını biliyordum. Güzel kadındı. Sırıttım.
Sınıfa girdiğimde Yoongi ile karşılaşmayı beklemiyordum. Yani tamam aynı sınıfta okuyoduk ama onun şu an tayfasıyla bahçede olması lazımdı.Elinde telefonumu sallıyordu.
-Sana bunu niye aldılar Rose, dedi. Evet Rose dedi. Millet şok olmuştu. Lakabımı okul sınırları içerisinde kullanmazdım. Rose götüne girsin. Küfrettiricek beni şimdi. Yıllardır aynı okulda okuyoz şimdi mi aklına geldi Rose demek, dicektim ama tabiki demedim.
-Öğretmenler odasındaydım, götürme gereği duymadım, dedim gayet sakince. Sınıftaki herkes neden bizi izliyordu? Ulan kırk yıllık komşumla böyle gergin gergin dizi mi çekiyoz amk.
-Ben kaçıyorum okul çıkışı seni almaya gelirim, kapıda beni bekle, dedi. Cümlesini tamamlarken aynı zamanda çantasına masasının üzerindeki kitapları yığıyordu. Bu kadar tip bir insanın nasıl yüksek notları olabilirdi. Ardından bir anda bana yaklaştı ve tek koluyla kavradı, saçlarımın arasına bir buse kondurdu. Ne yapıyorsun bok!
Zihnimde canlanan anıları bir bir hatırladım. Annem ve babam kavga ediyor. Yoongi'yi görüyorum kulaklarımı elleriyle kapatıyor. Yedi ya da sekiz yaşlarındayız. Korku ile ağlarken o sadece göz yaşlarımı siliyor, saçlarımın arasına yaklaşıp kulaklarımı kapattığı ellerinden birini hafifçe aralıyor, 'Ben seni koruyacağım ağlama' dudaklarını saçlarımda hissediyorum. İçime müthiş bir ferahlık hissi yayılıyor. Daha ilk okula gidiyorum o zamanlar.
Kolu ile kavradığı belimden ellerini yavaşça yukarı çekip saçlarımın arasına daldırıp fısıldadı. "Chaeyoung burada" dedi. Benden ne istediğini anlamıştım. Ellerimi belinde birleştirdiğimde gülümsedi. "Beni tanıyorsun" dedi. Yalnızca eski sevgilisinin pişman olmasını istiyordu. "Evet..."
Benden ayrılıp eski sevgilisinin yanından geçerken acır bakışlar atmayı unutmamıştı. Bende dersime geri dönmüştüm.
.
Okuldan çıktığımda pek tabi onu beklememiştim. Eve doğru yürümeye başlamıştım. Bu sefer her zaman gittiğim yol yerine başka bir ara sokak tercih etmiştim. Sebebi belliydi. Güçlerimi deneyecektim. Yavaş adımlarla ilerlerken ayağımın kaymasıyla neye uğradığımı şaşırarak kendimi yerde buldum. Hayır anlamsız olan gündüz vakti bu havada nasıl yerde bir buzcuk oluşabilirdi. Güldüm. Sanırım Yoongi buralara uğramıştı. Onun gücünü bildiğimi bilmemeliydi.
Yerden kalkıp eve doğru ilerledim bugünlük buralarda oyalanmak mantıklı değil gibiydi. Kendimi odama attığımda ise şok olmuştum. Sahi nasıl unuturdum sabah bir dolu gül ile uyanmıştım. Eğer gülleri gönderen kişi bizim okuldaysa bu durumda daha fazla benimle muhattap olmayacaktı. Çünkü ben sözde Yoongi'nin sevgilisiydim. Pişmanlık tüm vücudumu kaplamıştı. Hayatımda ilk kez birini kabul edebileceğimi düşünmüştüm oysaki.
AAAAA ne tesadüf saçma zil sesim yine son ayarda ötüyor. ŞU NALET TELEFON.
-Efendim SUGA. 2. kelimeyi bastırarak söylemiştim. Bu takma adımı okulda nasıl kulanırsın demek oluyordu.
-Neden beni beklemedin? dedi. Çıkışta Chaeyoung'la karşılaşmıştım oysaki.
-Yoongi dedim. Bu işi çok uzatmayalım olur mu? Haftaya ayrıldığımızı söyleyelim.
-Gül getiren çocuktan mı korkuyorsun, dedi.
-Evet, dedim.
-Tamam sadece 1 haftalık idare et beni dedi. Ve cevap vermemi beklemeden yüzüme kapattı.
Yüzüme kapatılan telefona aldırmadan sosyal medya hesabıma girdim. OOOO Chaeyoung hanım saniyeler içerisinde yeni birini bulmuş demek. Bizim okula transfer gelen Bambam ha? dfbknsld haykırdım. HIZLI VE ÖFKELİ DŞDMVFDKD. Yoongi'yi baya kıskanmış olmalı ki aynısını ona yapmaya çalışıyordu. Güldüm. Az önce yüzüme kapatan çocuğu aradım.
-Seninki yeni aşklara yelken açıyor. (Eziklercesine söylemiştim.)
-Bu akşam dışarıda yiyelim. Ben ısmarlayacağım. Birinci kalite sığır eti. Sen sadece fotoğraf çek.
bxlnjn böyle yapacağını biliyordum. Bu bir hafta içinde her şeyi kendime bir avantajmış gibi görüp değerlendirebilirdim.
Eğlenceli olacaktı...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
I AM HERE (yoonrosé)
Short StoryBen önümdeki ışığı göremeyen bir kördüm. Ya da ışık yüzünden gözlerim kör olmuştu... (Biraz fantastik ile harmanlanmış bir liseli öyküsü.)