Vasiyet

5 3 0
                                    

De ki: "Ey iman eden kullarım, Rabbinizden sakının. Bu dünyada iyilik edenler için bir iyilik vardır. Allah'ın Arz'ı geniştir. Ancak sabredenlere ecirleri hesapsızca ödenir."(ZümerSuresi,10)
Gerçek şu ki, Allah zerre ağırlığı kadar haksızlık yapmaz. (Bu ağırlıkta) Bir iyilik olursa, onu kat kat kılar ve Kendi yanından pek büyük bir ecir verir.(NisaSuresi,40)
Artık sözümü tutma zamanı da gelmişti.Diğer bir hafta sonu Feride abla ,eşi ve Ufuk, Vahide Hanımı ziyaret edeceklerdi.Feride abla bizimde onlarda eşlik etmemizi istedi.Bundan daha iyi bir fırsat olamazdı.Hazırlılarımızı tamamladıktan sonra yola çıktık.Yol biraz uzun süreceğe benziyordu ama güzel bir yolculuktu.Ufuk şarkı söylerken biz de ona eşlik ediyorduk.Feride abla da mutluydu hep bu görüntüyü görmek istediğinden bahsetmişti.Şimdi bir oğlu iki de kızı vardı.     
Yolda mola verip bir şeyler yedikten sonra yola devam edip bir kaç saat sonra köye ulaştık.Bizi yemyeşil , çam kokulu, küçük köy evlerinin olduğu bir manzara karşıladı.İzmir'de güzel yerler keşfetmekten de oldukça memnumdum.
Vahide Hanımın evinin önüne nihayet ulaştık.Bizim geleceğimizi önceden biliyorlardı.Vahide hanım ortalıkta görünmüyordu.Bizi genç güzel bir kız karşıladı.Feride abla'nın söylediğine göre bu kızcağızda Vahide Hanımın vefat eden kardeşinin kızıydı.Şimdi de onun bakımını üstlenmişti.Bizim için hazırlık yapmıştı.Birbirinden güzel yiyecekler hazırlamıştı.
Güzel bir karşılamadan sonra içeriye davet etti.Vahide Hanım bizi ayakta karşılamayacak kadar hastaydı.Onu böyle bulmayı beklemiyordum.Gelmemize mutlu olduğu belli oluyordu.Feride abla bizi tanıttı.Elleri pamuk gibiydi.O an vefat eden ninem aklıma geldi.Vadide Hanımı bu halde görmek beni çok üzmüştü.Lakin bunu belli etmemek için elimizden geleni yaptık.
Vahide Hanımda bizi çok sevmişti.Uzunca bir sohbetten sonra da köyü gezdik.Ertesi sabah kahvaltıdan sonra yeniden eve dönüş için yola çıktık.Vahide Hanımın o güzel pamuk ellerinden bir kez daha öptükten sonra oradan ayrıldık.Onu bu halde bırakmayı hiç istemezdim ama ne yazık ki şartlar bunu gerektiriyordu.Vahide hanım akşam saatlerinde de yurt dışından kızının ve torunlarının da geleceğini söylemesi beni biraz rahatlattı.Bu kez eve dönerken yol oldukça sessiz geçti.Hiçbirimiz eğlenecek durumda  değildik.
-Defne keşke orada biraz daha kalma şansımız olabilseydi.Vahide hanımı bırakmak içime sinmiyor.
-Öyle düşünme Ela.Benim de içime pek sinmedi ama bak kızı da gelecekmiş.Kendine bakan kızcağız da orda eminim çok güzel ilgileneceklerdir. Bir kaç gün sonra işten döndüğümde Feride ablanın bahçede ağladığını gördüm.Ela'da yanındaydı.Ela'nın da gözlerinden damlalar süzülüyordu.Telaşla ne olduğunu sordum da aldığım cevap duyduğum en kötü haberlerdendi.Ela güçlükle cevap verebildi.
-Kardeşim az önce bir telefon aldık.Vahide Hanım...
-Ela söylesene Vahide Hanıma ne olmuş?
-Sabah saatlerinde dünyaya gözlerini kapatmış.
İşte bunu duymak derin bir hüzne boğdu.Gözlerim yanıyordu.Gözyaşlarıma hakim olamıyordum.Bir kaç saat sonra biraz toparlanıp oraya gitmemiz gerektiğini söyledim.Feride abla cenazenin ertesi gün öğle vakti gömülecek olduğu söyledi.Sabahın ilk ışıklarıyla yola çıktık.Özgür'de beni yalnız bırakmadı.Bize eşlik etmek için geldi.Yola iki arabayla çıktık.Feride ablalar kendi arabalarıyla Ela ve ben Özgür ile yola çıktık.Yol boyu hiç konuşmadım.Boğazım düğümleniyordu.Üşüdüğümü hissediyordum.Gözlerim dün olduğundan daha fazla yanıyordu.Biliyorum Vahide Hanım dün sevdiğine kavuştu.O da bugün Galip Bey'in yanına gömülecek beraber toprağın altında yatacaktı.Belki de ruhları çoktan birbirlerine kavuşmuştur.Bunları düşünerek biraz da olsa gözlerime hakim olmaya çalışıyordum.
Özgür'ünde bu cenaze olaylarına katılmayı sevmediğini biliyordum.Acıları tazeleniyordu.Gelmemesini söylememe rağmen kabul etmedi."Arkadaşımı böyle bir günde yalnız bırakmayacağım" diye cevap vermişti.İyi ki de yanımdaydı ondan güç alıp ayakta durabiliyordum.Ela'nı gözyaşları çoktan yüzünü ıslatmıştı.Bu durumda ne söyleyebilirdim.Bu dünya da yaşayan en zor olaylarında başında ne yazık ki ölüm geliyordu.Bu acıyı nasıl tarif edilebilir?Nasıl teselli edilir?Toprak onu kucaklar , peki ya ardında bıraktıkları?
Köye girdiğimizde kalabalık görülüyordu.Tüm köy halkı uzaktan gelen tanıdıkları o gün herkes orada Vahide Hanım'ı son yolcuğuna uğurlamaya gelmişti.Kalabalık öyle fazlaydı ki ne kadar da seveni olduğunu düşündüm.Kalabalığın içine girdiğimizde ağıt sesleri yükseliyordu.Sesleri duydukça kalbimin sıkıştığını hissedebiliyordum.İçeriye girmeden önce duraksadım.Bu acıyı daha önce de yaşamıştım.Şimdi bir kez daha bununla karşılaştım.Ayaklarım kuvvetini kaybediyor, gözlerimden akan gözyaşları yüzümü ıslatıyorlardı.Duraksayınca Ela'nın ellerimi tuttuğunu hissettim o da benim gibi hissediyordu.Ellerimden tutmasıyla biraz da olsa her zaman ki gibi güç aldım.Özgür'de yanımda duruyordu.İçeriye doğru ilerledik ve göreceğim manzara tam da tahmin ettiğim gibiydi. Kızı yanı başında ağlıyor torunları da olanların farkında babalarının kucaklarında masum ve sessiz hüzünle annelerine bakıyorlardı.Fatma geçen hafta yüzü gülen bizi karşılayan kızcağız çoktan kuvvetini yitirmişti.Ela manzara karşısında ellerimi daha fazla sıkmaya başladı ve birbirimize sarılıp bir süre öyle kaldık.
Cenaze defnedilmek üzere köy mezarlığına doğru yola çıktık pek uzak değildi yürüyerek gidilmesi tercih edilmişti.Yürüyordum ama dizlerimi hissetmiyordum.Mezarlığa ulaştığımızda yaşananlar ise evde gördüğümden daha kötü bir manzaraydı.Ben bu manzarayı hatırlıyorum.Kızı" götürmeyin, üşür orada ,hayır anne gitme ben sensiz ne yaparım ,ben artık kime anne diyeceğim" diye haykırıyordu.Toprak atıldıkça ağıtları yükseliyordu.
Artık buna daha fazla dayanamayacaktım.Ayaklarım artık hareket etmiyor.Olduğum yere yığılıp kaldığım.Ela ise Feride ablanın omzunda ağlıyordu.Arkamdan beni tutup kaldıran birinin ellerini hissettim.Özgür tüm gücüyle sarıldı.Kaldırıp kollarıyla sardı.İlk kez bu kadar sıcaklığını hissediyordum ama hiç gücüm yoktu.Eve kadar hiç bırakmadı.Eve vardığımızda bir köşeye oturup onun kollarında durmaktan başka bir şey yapamıyordum.
Şimdi Özgür'ü daha iyi anlıyorum.Annesini kaybettiğinde henüz 12 yaşında bir çocuktu nasıl katlanılırdı ki, nasıl kabul edilebilirdi?Acaba o zaman onu da saran kaldıran birisi olmuş muydu?Anne!Bu hayatımda duyduğum en güzel anlamlı kelimeyken bu kelimeyi söyleyememek kadar zor olan bir şey var mıydı?
Özgür'ün hayata küsmesi için yeterli bir nedendi.Hayat onu büyütmüş ama acılarını unutturamamıştı.Hangimiz unutabiliyoruz ki?Hangimizin aldığı yaralar kimi zaman canımızı yakmıyor.Bazen hayatın akışıyla ayakta durabiliyoruz ama kafamızı yastığa koyduğumuzda veya aynı acıyı bir başkasında görünce hangimiz düşünmüyoruz?Hangimizin kalbi sıkışmıyor?Yaralarımız kabuk bağlıyor ama o acı orada kalmıyor mu?İzi kalmıyor mu?Geçti diyoruz peki geçti deyince gerçekten geçiyor mu? Hiç sanmıyorum zaman sadece hafifletiyor.Ama yaşamaktan başka çaremiz yoktur.Pes edersek canlı toprağa girmekten başka bir şey yapmış olmayız.
Köyde üç gün kaldık.Mevlitlerde kalabalık hiç eksilmedi.Bu kadar vefalı sevenlerinin olması herkese nasip olmaz.Her birinin gözlerinde acıları görülebiliyordu.
Üç gün sonra kalabalık dağıldı.Fatma ve Vahide Hanımın kızı da biraz toparlandılar.Eve dönmek için hazırlanırken kapıda takım elbiseli,elinde çantası olan bir bey ile karşılaştık.Fatma onu tanıyordu.Söylediğine göre Vahide Hanımların aile avukatlarıydı ve ölmeden birkaç hafta önce bir vasiyet bırakılmıştı.Avukat bizi de ilgilendirdiğini ve kalıp dinlemezi rica etti.Bizle ne alakası vardı? Avukat çantasından kağıtları çıkardıktan sonra anlatmaya başladı.
-Vahide hanım vefatından önce mal varlığı hakkında benimle görüştü.Bende buraya bu vasiyeti yerine getirmek için geldim.Vahide Hanımın  vasiyeti şöyle:
"Galip bey'le ömrümü geçirdiğim ve benim üzerime olan evimi şuan orada kalmakta olan yeni sahiplerine bırakıyorum.Bu köyde bulunan evim de ablamın kızınındır.Beyimden kalan Urla'da ki evim ve yıllardır torunlarım ve kızlarım için bankada biriktirdiğim birikimim de kızımın ve torunlarımındır."
Bu vasiyet karşısında hepimiz şaşkına dönmüştük.Vahide hanım evi bizim üzerime yaptırmıştı.Şimdi burada olsa o pamuk ellerinden nasılda öperdik.Bir de hepimize ayrı mektuplar bırakmış.Evin yolunu tutarken Ela ile mektubu okuduk.Mektup şunlar yazıyordu:"Benim evime can veren iki güzel kız tanıdım.Hayat hikayelerini dinledim.Benim güzel kızlarım o ev artık sizindir.Evimi yaşatmaya ve yaşamaya devam edin. Güzel kızlarım ben çok güzel bir hayat geçirdim.Galip bey ve kızımla en güzel günlerimi geçirdim.Hayat benden anne olma yetkimi hastalığım ile engellemişti.Ama ben anne olmayı hak ettiğimi düşünüyordum.Kızımı kurumdan aldığımda henüz çok küçüktü.Onun bir anneye benimde bir evlada ihtiyacım vardı.Ömrüm boyunca onu çok sevdim. Sizi tanıdım.Sizi de kızımdan ayırmadım.Kızlarımdan bu sözlerimi  yaşlı kadının öğütleri olarak değil bir annenin öğütleri olarak okuyun. Hayat karşınızla bir çok zaman bir birinden zor şeyler çıkaracak.Unutmayın bu sizin sınavınız sakın ola pes etmeyin.Yaşamaktan vazgeçmeyin.Sevmek bu hayatın en güzel duygusudur.Belki doğru insanlarla karşılaşmadınız ama bu sevmekten vazgeçmenizi gerektirmek.Ağaç yaprakları döküldü diye rüzgara hiç küser mi?Bir daha bahar gelir.Yaprakları yeniden yeşerir.Yapraklarını dökmezse nasıl yeniden çiçek açacak.Siz de vazgeçmeyin.Doğruyu bulana kadar uğraşmaya devam edin.Mutlu olacağınız işler yapın , yardıma ihtiyacı olana yardım edin.Karşılığını fazlasıyla alırsınız.Bir de çocukların yüzünü gülümsetmek hep amacınız olsun.Onları mutlu etmeyi unutmayın.Sizin sevgi dolu yüreklere ihtiyacınız var.Onlarında anneye babaya ablaya abiye ihtiyacı var sakın ola ellerinizi üzerlerinden çekmeyin.
Elinizdekilerle yetinmeyi öğrenin.Şükretmeyi unutmayın.Hayatınız için uğraşın güzel yerlere ulaşmayı hedef edinin.Ulaştığında ise kendiniz olmaktan vazgeçmeyin.Nasıl ulaştığınızı unutmayın.Ezip geçmeyin.Elleri tutup başkalarına da yardım edin.
Benim size vasiyetim bunlardır.Bir de evimi bahçemi ihmal etmeyin.Bir de Vahide Hanımı tanıdım diye hatırlayıp dualarınızı eksik etmeyin.Ben sizden razıyım Allah'ta sizden razı olsun..."

TORTUHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin